Mevlid kandili yazısı
MUHTEREM Müslümanlar!.. Kuru edebiyatı bırakalım da Peygamberin (Salat ve selam olsun ona) mesajını, davetini, Sünnetini hayata uygulayalım.
O bize, Kelamullah olan Kur’anı getirdi. Kur’anın emirlerini yerine getirelim, yasaklarından uzak duralım, öğütlerini tutalım.
Allahü Teala Kur’anında biz mü’minleri Kendisine ve Peygamberine itaat etmeye çağırıyor. İtaat edenlerden olalım.
Sözle Peygamber edebiyatı yapıp, hayatta onun Sünnetine aykırı işler işlersek, elbette iyi Müslümanlar olamayız.
Dünyevîleşmek, yani din ile hayatı birbirinden ayırmak en korkunç ve zararlı bid’attir.
Peygamberimizin birinci Sünneti Kur’an ahlakı ile ahlaklı olmasıdır. Biz de elimizden geldiği kadar Kur’an, Sünnet Müslümanı olalım.
İnsanı dinden çıkartan kötülüklerden biri, Şeriatsız ve cihadsız light ve ılımlı bir İslam türetmektir.
Böyle şeytanî tuzaklara düşmeyelim.
Kur’an, Sünnet, Şeriat hükümleri haktır, onlara zıt ve aykırı olan her şey ya küfürdür, ya da bid’attir, dalalettir ve hederdir.
Peygamberin, Ashabının, Sâlih Seleflerin imanı gibi doğru, sahih bir imanla mü’min olalım.
Peygamber namazları hiç aksatmamıştı, bizde namazı dosdoğru kılalım.
Peygamber ihlaslıydı, biz de öyle olalım.
Peygamber dosdoğruydu, dürüsttü, Muhammedü’l-Emîn’di. Biz de onun gibi olalım.
O, insanların en iyisiydi, biz de gücümüz yettiği kadar iyi olalım, iyileşelim.
O, fâni dünyaya dönük değildi, “Ben bu dünyada garip bir yolcu gibiyim” buyurmuşlardır. Biz sakın dünyaperest olmayalım.
Efendimiz mü’minleri, Ümmetini severdi, korurdu, onlara rauf ve rahimdi; biz de iman kardeşlerimize böyle olalım.
Efendimiz asla gıybet etmemiştir, biz de (küstah fasık-ı mütecahirler) dışında kimsenin gıybetini yapmayalım.
O ne kadar sabırlı, sebatlı, azimli idi… Biz niçin bu kadar sabırsız, sebatsız, azimsiziz?
İnsanların en faziletlisi olmasına rağmen, onda zerre miktarı gurur, kibir yoktu. Biz de gururu, kibri, büyüklenmeyi terk edelim.
İsmet sıfatıyla muttasıf olduğu halde, Allahın en fazla istiğfar eden kulu olmak isterdi. Biz de bunca günahlarımıza, kusurlarımıza, noksanlarımıza, hatalarımıza göz yaşları dökerek gece gündüz tevbe edelim, bağışlanma dileyelim.
O, Allahın nimetlerini paylaşırdı, biz de infak eden, paylaşan olalım.
Yerde kuru hasır üzerinde yatardı, hasırın izlerini mübarek bedeninde iz bırakırdı. Lüksü, aşırı konforu, gel keyfim gel hayatı biz de bırakalım.
Allahü Teala bize büyük nimetler ve şerefler bahş etmiş. Birincisi Tevhid imanı vermekle. İkincisi Muhammed aleyhissalatü vesselama ümmet etmekle… Sadece lafla şükür olmaz, Resululahın Sünnetine uymak suretiyle halen ve fiilen şükr edelim.
Peygamber ırkçılığı, kavmiyetçiliği kaldırdı. Sakın bu şeytanî tuzaklara düşmeyelim.
İtikadımızı tashih edelim… Beş vakit namazı dosdoğru kılalım… Şeriatın emirlerine uyalım, yasaklarından kaçalım… Kur’an ve Peygamber ahlakı ile ahlaklanalım… Âbid olalım, zâhid olalım, sâlih olalım, muttaqi olalım, müstağfir olalım, mâruf ile emr edelim, münkerden nehy edelim, âdil olalım, musalli olalım, mütevazı olalım, ezelde vermiş olduğumuz söze, ahd ü misaka sadık kalalım…
Kuru edebiyatı bırakalım… Bizi gören, işte bu Muhammedî bir Müslümandır desin.