Savcı açığa almak
Hukuk devleti olduğumuzu iddia ettiğimize göre yanlış yapan her kimse hukuk çerçevesinde cevabını yargıya vermelidir. Diyeceksiniz ki hani nerede o yargı!
Kim kaybetmiş ki biz de bulalım...
2009’lardan önce birkaç sefer yazmıştım, tekrar etmiş olayım.
Ergenekon örgütüne karşı yapılan operasyonlar iktidarın henüz kemikleşemediği döneme rastlar.
Hatta Zekeriya Öz eski kurul (Kadir Özbek) zamanında tayin edilen savcılardan.
Gerçek bu iken, muhalefet sürekli iktidara yüklendi.
Dikkat çekici bir soru; dün neden yüklendi? Şimdi neden yüklenmiyor?
Yanlış yapıldı, doğru yapıldı bir tarafa, sonuçta siyasi iradenin özellikle de İslami kesimin en çok şikayet ettiği askeri vesayetin hızı kesildi mi ona bakmak lazım.
Şu anda asker kışlasında, siyaset de işinin başında.
Bu bir aşamaydı aşıldı.
Tabi ki durduk yerde aşılmadı, efor sarf edildi, rizikolar göze alındı.
Sonuçta bir takım darbe planları ile yeraltından çıkan cephanelikler ele geçirilince yüksek rütbeli birçok subay yargılanarak ceza aldı. Cezayı veren de bu ülkenin mahkemeleri.
17 Aralık 2014’e kadar deniz sakin, görüş mesafesi açık.
MİT’e ait mühimmat dolu tırların bir el tarafından durdurularak arama yapılması ve de görevlilerin hırpalanması olayında hedefler doğrudan Erdoğan’ı gösteriyordu.
Şimon Peres’e “One minute” çeken ve de kolay yönetilemeyen Uzun Adam gidecek, iktidar ise Abdullah Gül, cumhurbaşkanlığında yeni bir başbakanla yoluna devam edecek.
Dershaneler olayı ise tuzu biberi...
...
Asıl benim anlayamadığım, dün Ay Işığı, Sarı Kız, Ergenekon, Balyoz gibi darbeci örgütler ülke için birinci derecede tehlike arz ederken Paralel Yapılanma öne nasıl geçti?
Yakalananlara bakıyorum; birçok polis içeri alınıyor, delil yetersizliğinden salınıyor.
Bir el sanki geleceğin mağdurlarını üretiyor...
Garip olan, bu işler yurtiçinde olurken dışarıda cemaatin baronları rahat durmuyor.
Ülkeyi gâvurlara şikâyet ederek itibarsızlaştırmak olayın düşündürücü bir başka boyutudur.
Aklıselimlere sormak lazım, ülke yurtdışında itibar kaybederse cemaat ne elde etmiş olacak?
Zekeriya Öz’ün açığa alınma nedenine bakıyorum, hakkında yapılan suçlamalar görevinden ziyade “tutum ve davranışları ile mesleğin itibarını zedelemekle” alakalı...
Sorun sadece bu kadarla sınırlı ise bu tip suçlamalar her hakim ve savcıya yapılır.
...
Benzer olaylar benim de çokça başımdan geçti.
İktidarda Anavatan, oyumuz da onun....
Şu melanet porno işleri... Şehrin özellikle iki sinemasında okul çıkışı gösteriye konulan porno filmlerin seyircileri küçük çocuklar... Emniyet bu rezaleti biliyordu, ancak amirleri yüzünden bir şey yapamıyordu. Olayı duyunca devreye resen girmek zorunda kaldım.
Tebdili kıyafet yanıma aldığım sivil polislerle her iki sinemanın işletenlerini suçüstü yapmakla birlikte makinelerini söktürterek emanete aldım.
Karşıma sinemaların sahibi ile kirli kazanca ortak olan milletvekili çıktı.
Haydı bakalım, adalet müfettişlerinden kurtar yakanı...
Biri gitti ikisi geldi... Arıyorlar, tarıyorlar açığımı bulsalar yolacaklar.
Biliyor musunuz? İki şeyin partisi olmaz; birisi pornodur, diğeri de rüşvettir.
O zaman iktidar pornocuya, CHP teşkilâtı da bana sahip çıktı....
Hakkında hem pornodan hem de gümrük kaçakçılığından soruşturma başlattığım milletvekili yüzünden Anavatanlı bakan tayinimi Bolu’ya çıkardı. O yüzden Öz ile bir bakıma akraba sayılırız!
Akabinde (yetkilendirerek) tayinimi CHPliler durdurdu...
Yazsam bu sayfalara sığmaz...
...
Şimdi de ülkede ki hava raporu oldukça
karışık.
Bir tarafta MOSSAD’ın azı dişleri, diğer tarafta açığa almalar yüzünden şapkasını havaya atan Ulusalcı yelpaze... Perinçek’e göre, iktidara ait olan HSYK şimdi de cumhuriyete emanet.
Öyle olunca da bakıyorum musluklar çapraz akıyor.
Hangisinden Ak su akacağı henüz açık ve net değil...
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.