Mustafa Özcan

Mustafa Özcan

Yemen hullecisinin sonu

Yemen hullecisinin sonu

Biz­de unu­tu­lan ta­bir­ler­den bi­ri­si hul­le­ci ta­bi­ri­dir. Bu ta­bir de ar­tık Ye­şil­ça­m’­ın kla­sik­le­ri ara­sın­da ya­şı­yor. Hul­le, ta­lak-i se­la­se ( üç bo­şa­ma) ile ya­pı­lan bo­şa­ma iş­le­min­de çak­ma da­mat üze­rin­den bir çı­kış ve­ya ge­ri dö­nüş  for­mü­lü ge­liş­tir­mek­tir.  Bu işi ya­pan hul­le­ci de sah­te da­mat­tır. Sah­te da­mat eşin es­ki ko­ca­sı­na tek­rar he­lal ol­ma­sı­nı sağ­lar.  

Bu me­se­le, hi­le-i şe­riy­ye ara­sı­na gi­rer. El­bet­te hu­ku­ki ola­rak sa­vun­mak müm­kün ol­ma­dı­ğı gi­bi ah­la­ki ze­min­de de sa­vun­mak im­kan dı­şı­dır. Bun­dan do­la­yı hul­le me­se­le­si ve hul­le­ci­ler top­lu­mun top­lu ha­fı­za­sın­da ve­ya ma­şe­ri vic­da­nın­da kö­tü yer edin­miş­ler­dir.  Bir de sah­te oğ­lan­la­rın ve­ya da­mat­la­rın ci­rit at­tı­ğı si­ya­set pa­za­rı ve­ya çar­şı­sı var.

Si­ya­set pa­na­yı­rın­da esas oğ­la­nın kar­şı­sı­na sah­te bir ra­kip ve­ya düz­me­ce peh­li­van çı­kar­tı­lır ve bu peh­li­van ye­ni­le­rek ve­ya ele­ne­rek esas oğ­la­nın za­fe­ri­ni sağ­lar. Ye­me­n’­den ön­ce Mı­sı­r’­da da böy­le ol­muş­tur. Tez­ki­ye ada­yı olan Ab­dul­fet­tah Si­si­’nin kar­şı­sı­na kıy­tı­rık­bir ra­kip çı­ka­rıl­mış­tır. So­lun ada­yı olan Ham­din Sa­ba­hi düz­me­ce bir ya­rış­ta ye­ni­le­rek kar­şı ra­ki­bi Si­si­’yi meş­ru­laş­tır­mış­tır.  Si­ya­si eş­cin­sel olan Si­si­’nin kar­şı­sı­na bu­rul­muş bir ra­kip çı­kar­tıl­mış­tır. Mı­sır da her­kes de bu sah­te oğ­la­na ve­ya ra­ki­be hul­le­ci na­za­rıy­la bak­mış­tır.  Ham­din Sa­ba­hi se­çim­ler­de hi­le ya­pıl­dı­ğı­nı söy­le­se de id­di­ala­rı­nı sür­dür­me­miş­tir.

***

Mı­sı­r’­da si­ya­si ola­rak kar­şı­mı­za çı­kan bu for­mül ay­nı za­man­da Ye­me­n’­de de iş­le­til­mek­te­dir.  Ab­dun­na­sır Mu­vad­di gi­bi ki­mi Ye­men­li ana­liz­ci­le­re gö­re esa­sın­da Abd Rab­bu Man­sur Ha­di Hu­si­le­rin si­ya­si hul­le­ci­si ha­li­ne gel­miş idi. So­nun­da da­ya­na­ma­ya­rak pes et­ti.  Hu­si­ler onu vit­rin ola­rak kul­la­na­rak Ye­me­n’­e ha­kim ol­du­lar.  

Sa­na­’a düş­me­den si­ne-i mil­le­te dön­me­liy­di. Bu­nun ye­ri­ne on­la­rın hul­le­ci­si ve­ya Tru­va atı ol­ma­yı yeğ­le­miş­tir.    Su­ri­ye­’de de Emin Ha­fız, Ha­fız Esa­t’­ın hul­le­ci­si ol­muş­tur. El­bet­te bu işi ba­zen saf­lı­ğı­na ya­pan­lar da var.   Hu­si­le­rin çı­kı­şın­da ha­ri­ci ve da­hi­li fak­tör­ler et­ki­li ol­muş­tur.  İran dev­ri­min­den et­ki­le­nen  Hu­si­ler ye­rel an­lam­da ken­di teş­ki­lat­la­rı­nı kur­muş­lar ve İra­n’­ın des­te­ğiy­le ser­pil­miş­ler­dir. Ali Ab­dul­lah Sa­lih ise ele gü­ne kar­şı  Hu­si­le­ri kor­ku­luk ola­rak kul­lan­mış­tır.  İs­tik­rar­sız­lık or­ta­mı on­la­rı da­ha da bü­yüt­müş ve Sa’­da vi­la­ye­ti­ni ele ge­çir­miş­ler­dir.  

2004 ile 2010 ara­sın­da dev­let­le 6 sa­va­şa gir­dik­le­ri hal­de mev­zi­i bir ha­re­ket ola­rak kal­mış­lar­dır. La­kin yan­gı­nı bü­yü­ten Arap Ba­ha­rı­’na kar­şı ye­rel, böl­ge­sel ve ulus­lar ara­sı çap­ta ayak di­re­me ol­muş­tur. Sü­reç dev­rim­ci­le­rin ye­ri­ne kar­şı dev­rim­ci­ler olan Hu­si­le­ri or­ta­ya çı­kar­mış­tır.  Dev­rim es­ki ya­pı­yı sök­tü, Ali Ab­dul­lah Sa­lih re­ji­mi yı­kıl­dı. La­kin kök­le­ri de­rin­de kal­dı. Bun­lar ise dev­rim­ci­ler­den in­ti­kam al­mak is­te­di­ler. Hu­si­ler­le it­ti­fa­ka gir­di­ler. Böl­ge­sel güç­ler ise dev­rim­ci­le­rin ik­ti­da­ra gel­me­si­ni is­te­mez­ken Ali Ab­dul­lah Sa­li­h’­in tas­fi­ye­si­ne ve Ye­me­n’­’de is­tik­rar­sız­lı­ğı yay­ma po­tan­si­ye­li­ne kar­şı  la­kayt kal­dı­lar. Do­la­yı­sıy­la kar­şı dev­rim kı­sık bir ateş­te ahes­te ahes­te har­lan­dı.  So­nun­da alev bü­yü­dü­ğün­de böl­ge­sel ül­ke­le­rin ya­pa­cak bir şey­le­ri kal­ma­dı. Tec­rit ve­ya açık mü­da­ha­le­den baş­ka. Onun da be­de­li var.  

***

Bu ge­liş­me­ler­de İra­n’­ın kat­kı­la­rı doğ­ru­dan, Kör­fez ül­ke­le­ri­nin kat­kı­la­rı ise çap­raz­dan ol­muş­tur.  Bu­ra­da dev­rim­ci­le­rin dı­şın­da bü­tün fak­tör­ler yan­lış kü­me­yi tem­sil edi­yor­lar. Bu yan­lış kü­me­nin için­de so­ru­nun bir par­ça­sı ola­rak İran, Suu­di Ara­bis­tan ve Ba­tı­lı ül­ke­ler yer­le­ri­ni alı­yor.  Ab­dul­me­lik Hu­si ye­ri­ne Ye­men cum­hur­baş­kan­lı­ğı sa­ra­yı­na se­çil­miş bir li­der ola­rak Ab­dul­me­cid Zin­da­ni gi­re­cek ol­say­dı kom­şu Arap ül­ke­le­ri yi­ne bu şe­kil­de sa­kin ka­la­bi­le­cek­ler miy­di?  Bu so­ru­yu so­ran ze­vat­tan bi­ri­si İvad Kar­ni ad­lı Su­ud­lu da­vet­çi­dir.

Bu me­se­le­ye çap­raz­dan ba­kan­lar da var.  Suu­di Ara­bis­ta­n’­ın res­mi alim­le­ri ve­ya Ca­miy­ye eko­lü ola­rak anı­lan ule­ma­sı, Mı­sır Müf­tü­sü Ali Cu­m’­a ve Ez­her ile bir­lik­te Si­si­’nin dar­be­si­ne ar­ka çık­ma­dı mı, Si­si­’yi mü­te­gal­li­be ola­rak meş­ru ad­det­me­di mi?  Si­si için ge­çer­li olan ne­den Ab­dul­me­lik Hu­si için ge­çer­li ol­ma­sın? O da bi­lek gü­cüy­le baş­kan­lık sa­ra­yı­na gir­me­di mi? Mü­te­gal­li­be ola­rak sa­ra­yı ve ül­ke­yi yağ­ma­la­ma­dı mı? Öy­ley­se ne­den kıv­ra­nı­yor ve teb­rik et­me­mek için ken­di­le­ri­ni tu­tu­yor­lar?  Bu­ra­da kri­ter far­kı ne­dir? Ab­dul­me­lik Hu­si de Su­ud alim­le­ri­nin kri­ter­le­ri­ne gö­re ve­li­yi emr ol­muş sa­yıl­maz mı? Za­ten geç­miş­te İmam Yah­ya­’yı des­tek­le­me­miş­ler miy­di?  İş­te si­ze ye­ni bir imam!  İran­lı­lar ta­bi­at­la­rı ge­re­ği dün­den ra­zı­lar.

On­da Hu­mey­ni­’nin yir­mi bi­rin­ci yüz­yı­la ait izi­ni, si­lü­eti­ni gö­rü­yor­lar.  Mü­te­gal­li­be sı­fa­tıy­la Si­si gi­bi Hu­si de ita­ati hak et­mi­yor mu?  Ivaz Kar­ni gi­bi Dün­ya Müs­lü­man Alim­ler Bir­li­ği­’nin Ge­nel Sek­re­te­ri Prof. Ali Muh­yid­din Ka­ra­da­ği de Hu­si­le­rin ak­si­ne şa­yet Ye­men Cum­hur­baş­kan­lı­ğı sa­ra­yı­nı Is­lah Par­ti­si ya­ni İh­van bas­mış ol­sal­dı ba­tı­lı or­du­lar­la bir­lik­te Arap or­du­la­rı­nın bir kıs­mı­nın der­hal ha­re­ke­te ge­çe­ce­ği­ni ha­tır­la­tı­yor.

AB­D’­nin du­ru­mu da tu­tar­sız­lık­ta Arap­la­rı arat­mı­yor! Si­si dar­be­si­ne dar­be di­ye­me­di. Hu­si iş­ga­li­ne ve dar­be­si­ne de ne dar­be ne de iş­gal di­ye­bi­li­yor.   Su­ud Fay­sa­l’­ın ifa­de et­ti­ği gi­bi  Su­ri­ye, Irak ve ar­dın­dan da Ye­me­n’­in kon­tro­lü de Şi­ile­re geç­ti.  Hem si­ya­si dar­be yap­tı­lar hem de ül­ke­yi İran na­mı­na iş­gal et­ti­ler.  Me’­rib ka­bi­le­le­ri­ne gö­re Hu­si­ler te­rö­rist. Pe­ki Ame­ri­kan na­za­rın­da da te­rö­rist ol­ma­la­rı için ar­tı kri­te­re mi ih­ti­yaç var? Tek ek­sik­le­ri ka­fa kel­le ko­par­ma­ma­la­rı mı?  Na­sıl ol­sa AB­D’­nin si­ya­se­ten işi­ne ya­rı­yor­lar.  Bun­dan do­la­yı ABD bu me­se­le­de si­ya­se­ten doğ­ru­yu esas alı­yor!

 

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
1 Yorum
Mustafa Özcan Arşivi