Abdurrahman Dilipak

Abdurrahman Dilipak

Code stüdyo

Code stüdyo

Aklınıza mukayet olun.. Onu kiraya vermeyin. Çalmalarına da izin vermeyin. O aptal ekranın karşısında size hipnoz edip, biyonik bir robota dönüştürmesinler sakın..

Muhteşem bir zamanda yaşıyoruz.. Sizler tarihin yaşayan tanıklarısınız..

Çok insan ölüyor değil mi? Evet de, dün daha az mı insan ölüyordu. Hayat her şeye rağmen bir şekilde devam ediyor..

Dün batılılar, dünyada yaşayan dört büyük ırktan birini, Kızılderilileri yok etmediler mi, karaderilileri köleleştirmediler mi?

Babanızın dedesi büyük ihtimalle 1. Dünya savaşında askerdi. 22 milyon insan öldü, öldürüldü 1. Dünya savaşında.. 2. Dünya savaşında 40-50 milyon insan hayatını kaybetti… Benim babam 2. Dünya savaşı yıllarında askerdi..

Artık internet var. Genom diye bir şey icad oldu. İranlılar bir Acem iddiasını servis ettiler. 20 yıldır ABD başkanları biyonik robotmuş.. Yani klonlanmış biyolojik canlılar. Bu iddia gerçek olmasa da, önümüzdeki on yılda, yarı insan, yarı hayvan, yarı robot biyonik robotlar hayatımızın bir parçası olabilir.. İyi klonlanmış bir Mehdi, klonlanmış bir şeyh de gelir artık.. Solcular Marks’ı, Maoistler Mao’yu, Kemalistler de Mustafa Kemal’i klonlarlar.. Gülen klonlanmış olmasın sakın.. Yakın gelecekte sadece dinozorları klonlamayacaklar, ölüleri bu yolla diriltme(!) deneyleri de yapacaklar.. Bu iş koyun klonlamakla kalmayacak.. Artık taşıyıcı anneler, biyolojik babalar, organ nakli ile gen akrabalıkları oluşmaya başladı bile..

Makro kozmozdan, mikro kozmoza yeni bir dünya algısı oluşuyor..

Kullandığımız cep telefonları artık mini bir bilgisayar.. Siz – biz sıradan kullanıcılarız.. Onun bir makinesi, bir yazılımı, bir de servis sağlayıcısı var ve tabii bir de ulaştığınız kaynak..

Biz bu sürecin neresindeyiz. Bana kalırsa en zayıf, kırılgan, edilgen halkasında duruyoruz. Sıradan, basit bir tüketiciyiz.. Ve güvenlik bariyerlerimiz de yok. Yani baretsiz şantiye işçisi gibi dolaşıyoruz orta yerde..

Anneler, 2 yaşındaki çocuklarının telefonlarını açıp, youtube girip, oyun programını açıp, ona bakmasından, onunla oynamasından çok mutlular.. 1.5 yaşındaki torunum da cep telefonundan kendi için bir program bulup açıyor, marifet mi bu şimdi.. Kocaman adamlar da biraz fazlasını kullanıyor o kadar. Kim sahip olduğu telefonun kapasitesinin yarıdan fazlasını bırakın kullanmasını, farkında ki..

Devlet olarak da ne yazık ki, ciddi bir koruma kalkanı oluşturamadık. Hâlâ bir milli bilgi bankamız yok. HW, SW ve bilgi çöplüğüne döndük ve her şey ortada. Bilgilerimiz yağmalanıyor, beyin gücümüz de..

Bilgisayar ve internet hayatımızın bir parçası. Yakında bilgi guruları, bilgi köleleri, bilgi aristokrasisi oluşacak.. Bu süreç, siyaset, sağlık, piyasa ve din algımızı değiştirecek.. Bit-Coinler kapıda. Forex aldı başını gidiyor.. Akıllı evlerden söz ediyorsunuz ama home business, home education artık hayatımızın bir parçası olmaya başladı.. E-Market inanılmaz hızla büyüyor.. Amerika’dan ilaç, Çin’den çorap siparişi verebiliyorsunuz. 1.5 dolara, kapı teslimi bebek çorabı ister misiniz! Kargo parası yok..

Birileri hâlâ PKK-PYD tartışması yapıyorlar.. Yeni bir dünya kuruluyor dostlar..

Bakın batı, bilgisayar kullanımından bilgisayar yazılımına geçmek için ciddi bir hamle başlattı. Bana kalırsa bu gerçeklerden bağımsız, kayıtsız bir tasavvurunuz yoksa, gerçeklere sırtınızı dönerek oturmanın bir alemi yok.. Eğer bu yarışta ön almak ve bu teknolojiyi, kendi inanç, ahlak, tarih, kültür, medeniyet değerlerinize göre yeniden şekillendirmek istiyorsanız o zaman elinizi çabuk tutmanız gerek.

Hâlâ doğru düzgün bir sanal Kur’an kursumuz bile yok, birkaç sınırlı çalışma dışında..

Code stüdio’ya girip bir bakın bakalım.. Tabii bu programlara girip bir şeyler yapmaya başlarsanız, dünya devleri o beyaz camın arkasında sizi izliyorlar ve yaptıklarınızı kopyalayabilir ya da sizi ithal edebilirler.. Bu konunun bir MEB ve TÜBİTAK projesi olarak ciddi bir şekilde ele alınması gerekiyor..

Basın bir tüketici-kullanıcı değil, nitelikli bir katılımcı ya da proje sahibi olmak istiyorsanız, elinizi çabuk tutmanız gerekiyor..

Bizimkiler çok yoğun, dünya, bölge sorunları, kongre, seçim, laf anlamaz bir muhalefet.. Başbakan ve bazı bakanlarla  göreve geldi geleli randevu bekliyorum, geri dönüş bile yok. 

Kimsenin eli-ayağı boş değil..

Nedense bu Milli Bilgi Bankası konusunu bir türlü hayata geçiremedik.. Nerede ise konuyla ilgili son on yılda konuşmadığım  Ankara’da ve İstanbul’da bu konu ile ilgili karar vermesi gereken kimse kalmadı..  Kimsenin “hayır” dediği de yok da, niye adım atmıyorlar bilmiyorum.

Bu iş bir ekonomi, güvenlik, istihbarat, siyaset, media konusu.. Hayati öneme ve önceliğe sahip stratejik bir konu. Ama yok, olmuyor işte..

Keşke Davudoğlu bu konuyu seçim vaadleri arasına alsa..

Selâm ve dua ile..

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
6 Yorum
Abdurrahman Dilipak Arşivi