Abdurrahman Dilipak

Abdurrahman Dilipak

Şeriat geldi böyle mi oldu!

Şeriat geldi böyle mi oldu!

Bize bir Kerbela yetmez..

Şiimiz, Sufimiz, Selefimiz yiyecek birbirini.. “Yiyin efendiler yiyin, bu han-ı iştiha sizin”..

“Ölü kardeşlerimizin etini yeme”ye devam.

Selefi arkadaş, Vehhabi geçinen adam, sen Mursi’ye düşmanlığa, Sisi’ye desteğe devam et..

Sen Paralelci arkadaş, Yahudileri ve Hıristiyanları kardeş edin, onlarla hoşgörü için diyalog içine gir, Kılıçdaroğlu ile kol kola gir, Erdoğan için Cevşen okuyarak “Kahhariye” çekmeye devam et..

Sen Şii arkadaş, bizimkileri Yezid gör ve Esed’le kol kola gir..

Sen Sufi arkadaş, Selefi’yi de, Sufi’yi de düşman gör.. Sahi, İmam-ı Azam, İmamı Caferi Sadık’ın hem üvey oğlu hem de hocası değil mi idi!

Hani kardeştik.. Hani ittihat üzere olacaktık. Hani ittifak ettiğimizde birlikte hareket edecek, ihtilaf ettiğimizde birbirimizi mazur görecek ve dinde tartışmaya girmeyecektik. Muhkemleri bırakıp, müteşabihlerden kendi zannımıza deliller bulmayacaktık. Hani istişare ve şûra ile karar verecektik..

Sünni, Şii, Sufi, Selefi yoksa geriye kalan ne?

Her iki tarafta da kelime-i tevhid bayrakları ve aynı tekbir sesleri yükseliyor..

Tabii sorumlulular, Amerika, İsrail, kafirler topluluğu.. Peki bizimkilere ne oluyor?! Şeytanın varlığı nasıl oluyor da günahlarımızın bahanesi, gerekçesi olabiliyor..

Kelle kesme resimleri, daha sakalları çıkmamış bir genç elindeki kalaşnikofla poz veriyor.. Ölmeye öldürmeye gelmiş..

Şii, Sünni, Kürt, Türk ne fark eder..

Ölmekten ve öldürmekten yorulmuyorlar üstelik..

Kimi din adına, kimi ırk, kimi menfaat, kimi siyaset, kimi ideolojisi uğruna ölüyor ya da öldürüyor.. Adalet, barış, hürriyet uyuz köpek gibi kovalanıyor.. Taraflar birbirlerini yok etmek için gerekirse Şeytanla bile işbirliği yapmaya hazır..

ABD, İsrail sizi çok seviyor.. Kim kimi ne kadar öldürürse onlar için o kadar iyi.. Bu kriz daha ne kadar çok sürer ve ne kadar derinleşirse o kadar iyi..

Arap aşiretleri, Saddam’ın Cumhuriyet ordusu, IŞİD militanları ne kadar yayılırsa o kadar iyi.. Sivil halk o kadar zarar görecek bu işten. Askerler o kadar çok silah ve mühimmad kullanacaklar, aralarındaki irtibat, haberleşme o kadar gevşeyecek. Sonra Şiiler başlayacak roketlerle, toplarla, havadan vurmaya bunları..

Şimdi geri çekiliyorlar.. Şehirler tek tek düşüyor.. Öfkesi aklından, gazabı merhametinden büyük kalabalıkların yaptıklarına bakın..

Tarafların tek bir başarı kriterleri var, ne kadar çok toprak işgal ettiler ve ne kadar çok kan döktüler..

Yaşanan süreç atomizasyon sürecidir.. Ne tek Şii topluluğu var, ne tek bir Sünni ya da Sufi topluluğu ve ne de tek bir Selefi.. Bizim sadece Nurcumuz bir düzine.. Türkiye’de 100’den fazla dini cemaat var, Suriye’de 500’den fazla..

Aynı Allah’a, Resul’e ve kitaba iman edenler tek bir cemaattir. Kim ki, ikinci bir cemaatten söz ediyorsa, kendine ya yeni bir İlah, ya yeni bir kitap, ya da yeni bir Resul bulmuştur.. Biz kardeşiz.. Tek bir ümmet, tek bir millet, tek bir cemaatiz..

İşe bakar mısınız, Allah’ın emrine uymazsanız haram işlemiş olursunuz, Resul’ün sünnetine uymazsanız mekruh, benim ya da liderimizin, örgütümün şeyhine itiraz ederseniz dinden çıkarsınız.. Böyle bir şey olabilir mi?

Aklınızı kiraya vermeyin, liderlerinizi, örgütlerinizi, din büyüklerinizi İlah ve Rab edinmeyin.. 

Atalarınızın dini gibi nevzuhur dini hareketlerden de uzak durun.. 

Yaşadığımız süreç atomizasyon sürecidir.. Yaşadığımız süreç nötralizasyon sürecidir.. Yaşadığımız süreç agnostizm sürecidir.. Kimi gizli bir halifeye biat ediyor, kimi maketin arkasından elini uzatan kim olduğunu bilmediği bir şahsa.. Komedi..

Gülen’in son vaazına baktınız mı? İktidara ilan-ı harp ediyor.. “Zındıkaya teslim-i silah etmemeye, vazife-i kudsiyeyeden vazgeçmemeye” çağırıyor.. “Deccal”, “Zındıka komitesi”, “Süfyan” artık öğrendik, kimi işaret ediyor.. Kendisi göğün yedinci katından sesleniyor bir bakıma. Kimi müridlerine göre Allah (cc) yeni bir peygamber gönderebilir artık işler bu kadar karışınca (Haşa sanki O bunu bilmiyordu). Evrenesoğlu da Nebi ve Resul ayırımı yaparak Nebi gelmeyecek, Resul gelecek diyordu zaten.. Kimine göre Hz. İsa Mesih geri döndü geldi. Kimine göre Hz. Meryem, Hz. Musa, Hz. Harun da geldi..

Kim neye inanacağını şaşırdı.. Artık Cebrail’i bile devreden çıkarttılar.. İnsanlar da bunlara inanıyor..

Obama, arkadaşları ile yaptığı bir kahvaltılı toplantıda, “dinler kötü bir şey emretmez, dindarlar onu yanlış yorumlarlar. Biz dine karşı değil, dinin yanlış yorumuna karşı çıkmalıyız, buna İslam da dahil” demiş ve devam etmiş, “haçlı seferleri de dinin yanlış bir yorumundan kaynaklanmadı mı”. Tabii sofrada tartışma çıkmış.. Katoliklerin başı, Tanrının yeryüzündeki yanılmaz, tek temsilcisi olunca, onun onayladığı bir şey nasıl yanlış bir yorum olabilir. Hadi bakalım çık işin içinde çıkabilirsen..

Din karşıtlarının hali perişan da, dindarların hali de pek içaçıcı değil..

Şunu söyleyeyim, her şeye rağmen büyüyen, gelişen akım din. Din deyince Hıristiyanlık ya da Yahudilik değil, İslam.. Cami cemaati artıyor, gençleşiyor, bunların güçleri ve servetleri artıyor. Öyle zannediyorum ki, bu tartışmaların sonunda gerçek anlaşılacak ve yeni bir dönem başlayacak. Bunlar ümmetin çocukluk hastalıkları.. Yeni bir başlangıç için yeniden Bismillah..

Selâm ve dua ile..

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
9 Yorum
Abdurrahman Dilipak Arşivi