Kendimize Özel Bir Ümmetiz
Biz kendi şahsına özel bir ümmetiz. İnanç, ibadet, hukuk, ahlak ve gidişatta Kur’an ve sünnetin ilkelerine bağlı bir milletiz. Saydığımız huşularda asla başka dinlere mensup veya dinsiz ateistlere benzemeyiz. Bu bize Rabbimizin ve Sevgili Peygamberimizin (sav) emridir. Örnek olsun diye birkaç ayet ve hadisi hatırlatalım.
Allahu Teala buyuruyor: "Sonra seni bir Şeriat üzere kıldık. Ona uy, bilmeyenlerin hevalarına uyma."
Uyarsa ne mi olur?
“Eğer sana gelen ilimden sonra onların hevalarına uyarsan, bil ki sen de zalimlerdensin."
Özellikle de Yahudilere ve Hıristiyanlara uyma kesinlikle yasaklanarak haram kılınmıştır:
“Ey iman edenler! Kendilerine kitap verilenlerden bir guruba uyarsanız imanınızdan sonra sizi yeniden inkârcılığa sevkederler.”
Bu ayetin hemen arkasından bu uymanın neden olamayacağı da belirtilmiştir:
“Size Allah'ın âyetleri okunurken, üstelik Allah Resûlü de aranızda iken nasıl inkâra saparsınız? Her kim Allah'a bağlanırsa kesinlikle doğru yola iletilmiştir.”
Ancak zamanla iman ateşi küllenir de Müslümanlar bu uyarıları unutarak ecnebilere uyarlarsa, akıbetleri hem dünyada, hem de ahirette çok acı ve azaplı olacaktır. Böyle bir tehlikeye düşmemek için Sevgili Peygamberimiz (sav) önceden uyarmıştır. İşte o hadislere birkaç örnek:
“Kim bir kavme benzerse, o da onlardandır.”
“Bizim dışımızdakilere benzeyen bizden değildir”
"Bizden gayrisinin sünnetiyle amel eden bizden değildir."
Abdullah İbn Mes’ûd da Peygamberimizden öğrendiği bu gerçeği şöyle dillendirmiştir: “Kimde bir kavmin özelliği galipse, o da onlardandır.”
Bütün Hadis-i Şeriflerde Müslüman olmayanlara benzeyenleri şiddetle kınama vardır. Kim de tam tersi olarak takva ehli ve salih Müslümanlara benzerse, hiç şüphesiz o da onlardandır.
Benzemenin hükmü bile böyle olunca, tıpatıp kafirleri izleyen, onların komünizm, kapitalizm, faşizm, liberalizm, pozitivizm, eksistansiyalizm, sekülerizm, laiklik, aydınlanma, dinden bağımsızlık anlamında insanın özgürlüğü gibi özellikle de emperyalist Batının inançlarına, hukuklarına, ahlaklarına adetlerine sıkı sıkıya bağlı olan, Müslümanları küçümseyip onlardan uzak duranların hükmü nedir acaba diye sormaya gerek var mıdır?
Kim Allah Rasulü (S.A.V.)'in Sünnet'ini terkeder ve bunu başka bir sünnet, alışkanlık, adet ile değiştirirse, İslam'a bağlı olduğunu söyleyip Müslümanların isimleriyle anılsa bile, yani bilinçli olarak yapmanın ötesinde bilinçsizce, cahillikle yapsa bile, yine de dinden çıkmıştır, mürted olmuştur. İslam dini üzere değildir.
Az yukarda “Böyle bir tehlikeye düşmemek için Sevgili Peygamberimiz (sav) önceden uyarmıştır” demiştik. Fakat ne yazık ki bu uyarıya kulak asmayan insanların da olacağını ta o zamandan biiznillah haber vermiştir. İşte o hadislere birkaç örnek:
"Andolsun ki, sizden öncekilerin yoluna karış karış, kulaç kulaç uyacaksınız. Öyle ki, onlar keler deliğine girseler siz de gireceksiniz" Dedik ki; "Ey Allah'ın Rasulü, Yahudi ve Nasranileri mi kastediyorsunuz. Kim olacaktı?" diye cevap verdi."
Bir rivayette de, "Onlardan birisi sokakta annesiyle fuhuş işlese siz de bunu yapacaksınız." (Sahih, el-Hakim) buyurulmaktadir.
Öyleyse şu uyarıyı yaparak konumuza geçelim: “Yemin olsun ki; sizden Allah'a ve ahiret gününe kavuşmayı umanlar ve Allah'ı çokça zikredenler için Resulullah'ta güzel bir örnek vardır.”