Deli dana muhalefet
YAĞCILIK yalakalık meddahlık ne kadar ayıp ve utanç verici ise, onun tefriti (öbür taraftaki aşırı ucu) olan yıkıcı, çılgın, holigan, deli dana muhalefet de o kadar kötü ve rezildir.
Muhalefetsiz elbette olmaz. Elbette muhalefet yapılacaktır ama… Bu ama’dan sonraki şartlar şunlardır:
Sert ve şiddetli olsa da, mutlaka âdil ve insaflı muhalefet yapılacak… Muhalefet yaparken gemiye zarar verilmeyecek… Serbest seçimlerle ortaya çıkan halk iradesine saygı gösterilecek…Askerî ve sivil darbe çığırtkanlığı yapılmayacak… Sosyal barış ve mutabakat zedelenmeyecek… Temel insan haklarına ve hürriyetlerine saygılı olunacak…
Egemen azınlık mensupları halkın siyasî tercihine saygı göstermiyor. Seçimle iş başına gelen iktidar ama şöyle ama böyle mutlaka değişsin istiyorlar. Yanılıyorlar. Seçimle gelen bir iktidar ancak seçimle gitmelidir. Askerî ve sivil darbe kesinlikle meşru ve ahlakî değildir.
Avaz avaz bangır bangır deli dana gibi muhalefet yapıyorlar ama çoğunluk onlara kulak vermiyor, yine bildiğini okuyor, istediğini seçiyor.
Ateist ve laik Fransızlardan fazla Charlie’cilik yapanlara Müslüman çoğunluk elbette güvenmez.
Bugünkü iktidar resmî ideolojili faşist vesayet azınlık rejimini sarsmış ve ülkeye geniş bir din ve inanç hürriyeti getirmiştir. Çılgınlar gibi muhalefet yapanlar iş başına gelirse bu hürriyetin kısıtlanacağı konusunda büyük kaygı vardır.
Deli dana muhalifler, son Charlie hadiselerinde maskelerini attılar ve İslama, dindar Müslümanlara çattılar. Müslüman halkın, İslama cephe alanlara güvenmesi elbette beklenemez.
Deli dana muhalifler ellerinde cımbızlarla, işlerine gelen sözleri içinden cümleler seçip dengesizce saldırıyor. Elbette muhalif olmak hakkı vardır ama adaletsiz muhalefet yapmak kimseye haysiyet kazandırmaz.
Bugün diktatörlük var diyerek yeri göğü birbirine katanlar, 1924 ile 1945 yılları arasındaki tek partili faşist karanlık rejimi ideal ve örnek olarak gösteriyor. İnsafsızlığın, çarpıtmanın böylesini ancak deliler yapar.
Hiçbir muhalifin askerî veya sivil darbe çığırtkanlığı yapmaya hakkı yoktur.
İslama ve Müslümanlara ağır ve galiz şekilde saldıranlar, halkımızın din ve inanç hürriyetini ayakları altına almak istiyor.
Demokrasinin, insan haklarının, hukukun üstünlüğü prensibinin beşiği olan İngiltere’de şu anda 85 Şeriat mahkemesi bulunmaktadır. Bu konuda hiç sesleri çıkmıyor.
Birileri Sabataycı veya Gizli Yahudi olabilir ama yıkıcı muhalefet yapmaya kimsenin hakkı yoktur.
Onların niyetleri ve amaçları, Türkiyeyi yeniden vesayetçi,
resmî ideolojili günlere geri döndürtmek ise muhalefetleri bâtıldır, zararlıdır.
Bu memleket âdil bir iktidara, onun karşısında âdil bir muhalefete kavuşmazsa bugün olduğu gibi krizden krize koşacaktır.