iktidar-cemaat kapışmasında ilginç diyaloglar yaşanıyor!

İktidar cephesinden Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan düzenlediği mitinglerde Gülen’e soruyor:

Hoca mısın yoksa banka patronu mu?

Kendisine, “Hoca mısın banka patronu musun?” diye sorulan Gülen yeni bir işe daha başlamış durumda!

Amerikan gazetelerine yazılar yazıp Cumhurbaşkanı Erdoğan ve arkadaşlarına veryansın ediyor!

Yollarını niçin ayırdıklarını kendi cephesinden aktarıyor!

Bu gelişme sonrasında Cumhurbaşkanı Erdoğan belki bir başka mitingde, “Hoca mısın Amerikan gazetelerinde yazar mısın?” diye sorar!

Gülen ABD gazetelerinde yazarlığa başlarken cemaatin buradaki adamları da boş durmuyor!

Onlar da Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın bu sorusuna bir başka soru ile cevap veriyorlar:

O açılışa neden gittin?

O açılıştan kasıt, Bank Asya’nın açılış töreni!

Törenden aktarılan fotoğrafta dönemin Başbakanı Tansu Çiller var, Abdullah Gül var, Fetullah Gülen var, dönemin İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Recep Tayyip Erdoğan var bir de kadim dostumuz Alaeddin Kaya var! Bu tarihi fotoğrafın yanı sıra bir de, “O zamanlar tokalaşmak için can attığın” göndermesi var!

Cemaat mensuplarının bu soruyu niçin sorduklarını çözemedik desek yalan olmaz!

Zira sağır sultan bile bu tür sorulara Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın çoktan cevap verdiğini bilirken böyle bir sorunun sorulması abesle iştigal gibi geldi bize!

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan konuyla ilgili benzer değerlendirmelerinde, “Biz de çok safmışız” dememiş miydi?

Böyle bir değerlendirmenin ardından cemaat mensuplarının sorduğu soruya verilecek cevap üç aşağı beş yukarı belli değil mi?

Yani, “Saflığımıza geldiğinden açılışa gitmiştik” cevabından başka bir cevap beklenebilir mi?

Gerek iktidar cephesi gerekse cemaat cephesi birbirlerine bu tür soruları sıkça sormak zorunda kalabilirler!

Çünkü yıllarca aynı tabağa kaşık sallamışlıkları var!

Aralarındaki menfaat birliği bozulmadan ve birbirlerinin kuyusunu kazmaya başlamadan önce hep “el ele-omuz omuza” bir görüntü vermiyorlar mıydı?

Veriyorlardı!

Denilir ki “insanın gerçek kimliğini görmek istiyorsanız nikâh masasındaki sözlerine değil boşanmak için gittikleri mahkeme salonundaki sözlerine bakın!” Biz de şimdi bu gözle olaya bakıyor ve gerçek kimliklerini teşhis etmeye çalışıyoruz!