Şeytan tip (2) algı yanıltması
Geçen haftaki yazımda Kur’an’daki insan tiplerine mukaddime yapmıştım. Bugün de o seriden olarak ŞEYTAN tipe değineceğiz. Görelim Kur’an, şeytanı nasıl anlatıyor ve kimler şeytanmış.
Öncelikle şunu belirtelim ki şeytan, cinlerden de insanlardan da olur (En’am: 112). Öyleyse Kur’an’ın, saydığı şeytanlık özellikleri insan veya cin her kimde varsa o kişi bulundurduğu oranda şeytan olur. O özelliklerin tümü bir insanda bulunursa o kişi tam tamına şeytandır. Özelliklerden biri üzere bulunuyorsa şeytanlıktan bir cüz üzere bulunmuş olur. İnsanlar bu özelliklere dikkat etmeli ve şeytanlaşmamalıdır. Özelliklere geçelim:
1. Şeytan, ALLAHın emrine karşı kibirlenir ve yerine getirmekten uzak durur. Ayet-i kerimelerde ve hadis-i şeriflerde kibirlilik hakkı kabul etmemek ve hakka karşı direnmek olarak anlatılır. İlk emir, ‘Adem’e secde edin’ oldu. Malumdur ki şeytan bu emre uymadı ‘kibirlendi ve çekindi’ (Bakara:34…). Öyleyse biz Müslümanlar hakka teslim olmak mecburiyetindeyiz. Bu teslimiyet hayatımızın bazı zamanlarını değil, her zaman ve her mekanımızı kapsar. ALLAHın egemenliği belli bir hududa bağlı değildir. Zaten müslüman (müslim) hakka teslim olmuş kişi demektir. Unutmayalım ki hakkı HAKK belirler.
2. Şeytan amelleri süsler. Kur’an’da birkaç yerde şeytanın özelliği olarak bu söylenir (En’am:43, Enfal:48, Tevbe:37 Neml:24, Ankebût:38…). Yani şeytan hakkı batıl gibi, batılı hakk gibi gösterir. İnsan batılı işlediği halde şeytan ona ‘aferin, sen tam hakk üzeresin devam et’ der. Hakkı işleyen insana da ‘senin yaptığının dinle imanla ilgisi yok, yanlış yoldasın’ der. Hatta şeytan bu noktada samimi bir dindar rolünde karşımıza çıkabilir. Kur’an bu algı yanıltmasına kapılanların, dünyada amelleri boşa çıkacağı için en çok hüsrana uğrayan kişiler olduğunu ifade eder (Kehf:103-104).
Zamanımızda şeytanın bu özelliği çok dikkat çekmektedir. Hadiselere ibretle bakın: O hadisenin aslı nedir, ama ne olarak takdim ediliyor. Çok açık olarak göreceksiniz ki çok ciddi bir algı yanıltması var. Şeytanlaşmış insanın tavrı işte budur. Halbuki şeytandan uzak müslüman bu konuda dürüst olmalı ve olayı olduğu gibi aktarmalıdır. Akraba lehine dahi davranmamak Kur’an’ın emridir. Bu gözle olaylara baktığımızda ortada çok fazla şeytan olduğunu gözlemleriz. Neûzu billah. Bu yüzden çok fazla insanın günahına girilmektedir. Hırsız asıl mal sahibi gibi, namussuz çok namuslu gibi - en ufak utanma hissedilmeksizin -gösterilebiliyor. İnsanımız iyi ki ahiret hesabı var diyor ve ancak böyle rahatlıyor.
3. Şeytan, ALLAHın zikrinden ve namazdan alıkoymaya çalışır (Maide: 90-91). Kur’an’da bu, özellik meysir, olarak ifade edilir. Maide 91 ve ilgili hadis-i şeriflerde meysir ‘Allah’ın zikrinden ve namazdan alıkoyan herşey’ olarak tarif edilir. Bundan alacağımız ders şu olmalıdır: Mubah bir şey bile olsa namazdan alıkoyuyorsa bilin ki o meysirdir, lanetlidir ve şeytandan geliyor. Ayrıca şunun da farkında olalım ki insanları, ALLAhı zikretmekten alıkoyanlar şeytanlık yapıyorlar. Bu, şeytanın en bariz özelliklerindendir. Öyleyse çok dikkatli olup hem şeytan olmaktan hem de şeytanlardan uzak durmamız gerekmektedir.
Haftaya aynı konuya devam edelim inşallah. Dua ve selam ile
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.