Eğitimde Mitolojik ve İdeolojik Hurafeler
DARVİNİZM bir teoridir, bilimsel bir gerçek değildir. Okullarda, bu teorinin dine, Allah inancına, İslama karşı bir silah olarak kullanılması zulümdür, sapıklıktır. Kaldı ki, Darvinizm iflas etmiş bir teoridir, onun yerine neo-darvinizm çıkarılıştır, o da boştur, koftur, bilim ve bilgelik dışıdır. Bu konuda ısrar etmek gerçek ilim adamına yakışmaz.
Okullarda hem sözde din dersi okutuyorlar, hem de Darvinizmi ilmî bir gerçek gibi gösteriyorlar. Bu ne yaman bir çelişkidir.
İnsanın tekamül=evrim yoluyla maymundan türediği iddiası asla isbat edilemiş ve edilemeyecek bir sapıklıktır.
Millî eğitim sistemimizi veya sistemsizliğimizi bu gibi sözde bilimsel hurafelerden, küfür teorilerinden temizlemedikçe; temiz inançlı, dengeli, doğru düşünceli yeni nesiller yetiştirmemiz mümkün olamaz.
Tarih dersleri konusunda da durumumuz hiç iç açıcı değildir. Tarih diye birtakım ideolojik hurafeler, mitolojiler okutuluyor.
İnsanlık tarihinin gördüğü en parlak ve üstün cihan devleti (Pax) olan Osmanlı devlet-i aliyyesini kötüleyerek, tahkir ederek kendi temellerimizi yıktığımızı ne zaman anlayacağız?
Birileri 1923’te Anayasasında Devletin Dini İslamdır yazan, İstanbulda Dolmabahçe sarayında Halifesi bulunan bir İslam Cumhuriyeti olarak kurulan Cumhuriyeti daha sonra İslam düşmanı bir rejime dönüştürmek istemiştir. Bu dönüşüm Gizli Yahudilerin hoşuna gidebilir ama Müslüman çoğunluğun beğeneceği ve tasvib edeceği bir şey değildir.
Doğrusu bugünkü ideolojik düzmece tarih Türkiye’ye hiç mi hiç yakışmıyor.
Artık eğitim sistemimizin üzerindeki ideolojik vesayete, baskılara, hattâ teröre son verilmeli; çocuklarımızın ve gençlerimizin beyinlerini yıkama faaliyetleri durdurulmalıdır.
Türkiyede Türkiye tarihi okutulmalı ve öğretilmelidir.
Türkiyeyi, yakın tarihimizi, İstiklal savaşımızı bir şahısla özdeşleştirme diktatörlüğünden vaz geçilmelidir.
Sakarya savaşı şehitleri ve gazileri, ileride Ayasofyanın müze yapılması için savaşmamışlardı.
Ermeni tehciri konusunda “Tarihimizle yüzleşelim” diyenlere, sadece Ermeni meselesinde değil İslam meselesinde de tarihimizle yüzleşelim derim.
Tarih sübjektif bir ilimdir. Venilezos Yunanistanda kahramandır, bizim gözümüzde haydut ve şakidir.
Stalin nice Marksist -Leninistin gözünde halkların sevgili babasıdır, Müslümanların gözünde kan dökücü kafir ve zalim bir canavardır.
Resmî tarih derslerinde Müslüman çocuklarına bazı din düşmanlarını kahraman olarak göstermek din hürriyetine, insan haklarına aykırıdır.
Bundan önceki papalardan birinin Haçlı seferleri dolayısıyla İslam aleminden özür dilediği bir devirde yaşıyoruz. Türkiyede hâlâ Kuzey Korevâri tarih okutmak büyük geriliktir.
Selanik Dönmesi zihniyet ve kültürünün, Müslüman çocuklara ideolojik ve mitolojik tarih okutması hem gerçeklere aykırıdır, hem de zulümdür.
Türkiyede çoğunluğu oluşturan Müslümanlar, kendi İslam mekteplerini açıp, genç nesillere, İslama ve millî kimliğimize uygun bir eğitim vermedikçe hür, aziz ve üstün olamayacaklar; kendi vatanlarında ikinci sınıf vatandaş, sömürge yerlisi statüsünde sürünmeye mahkum vaziyette yaşayacaklardır.
On binlerce cami binası yapan ama bir tek İslam mektebi açmayı düşünmeyen, açamayan bir kavmin acıklı hikayesi…