Müslümanlar Hangi Sınavları Kaybetti?
SORU: Son otuz kırk yıl içinde Müslümanlar mı, yoksa İslamcılar mı diyeyim, işte onlar hangi sınavları kaybetmişlerdir?
CEVAP: Birçok sınavı feci ve berbat şekilde yitirmişlerdir. Birincisi para, mal, zenginlik sınavını… İkincisi ahlak, fazilet, dürüstlük, iffet sınavını… Üçüncüsü, kültür bilgi hikmet sınavını… Dördüncüsü, estetik sanat güzellik sınavını… Beşincisi, siyaset sınavını…
SORU: Ağır konuşmuyor musun?
CEVAP: Çok hafif yazıyorum…
SORU: Müslümanlar kendilerini kontrol ediyor mu?
CEVAP: Böyle bir kontrolün olması için Ümmet birliği, Ümmet teşkilatı, kendisine biat edilen râşid ve âdil İmam-ı Kebir, islamî teftiş ve denetim, Meclisi Meşâyih, hisbe teşkilatı, fütüvvet ahlakı, gerçek islamî eğitim olması gerekir. Bunlar yok…
SORU: Bugün geçerli ana değerler nelerdir?
CEVAP: Paradır, altın dolar Euro liradır, helal veya haram fark etmez zenginliktir, lükstür , israftır, aşırı tüketim ve aşırı konfordur. Büyük sayıda Müslüman bunların peşinden koşmaktadır. Her türlü beyinsizlik yaygın hale gelmiştir.
SORU: Kalitesiz insanlardaki bu ihtiraslar frenlenemez mi?
CEVAP: Bizdeki genel çözülme ve dağılma yüzünden fren mekanizmaları iflas etmiş tutmaz olmuştur.
SORU: Bunun ilacı yok mudur?
CEVAP: Vardır, kanaattir ama bu devirde kanaat şişesi taşa çalınmış, parçalanmıştır.
SORU: Kanaatsiz Müslüman nasıl bir Müslümandır?
CEVAP: Güçsüz, vasıfsız, zayıf bir Müslümandır.
SORU: Haram yemek, haram gelirlerle beslenmek ve yaşamak Müslümanı bozar mı?
CEVAP: Hiç şüphesiz bozar. Haram yemek nice maddî ve mânevî hastalığın sebebidir. Devamlı mütemadiyen haram yiyenlerin gözleri görmez, kulakları işitmez, beyinleri çalışmaz olur, kalpleri ve vicdanları nasır tutar. Nasihat okları onlara işlemez.
SORU: Bir umre yaparım, anamdan doğduğum gibi tertemiz günahsız olur, yahut filan duayı okur paklanırım diyenler var…
CEVAP: Bunlar kuruntu içindeler. Hakkı yenen insanlarla helalleşmeden, haram servetler Şeriata ve İslam ahlakını göre tasfiye edilmeden, pişman olup tevbe etmeden temizlik olmaz.
SORU: Müslümanlar lüks evlerde yaşamasın mı, lüks otolarla gezmesin mi, lüks elbiseler giymesin mi, lüks ve pahalı yemekler yemesin mi?
CEVAP: Bu lüksler israfa, gurura, kibre, yoldan çıkmaya yol açmaktadır, hepsi haramdır.
SORU: Peki ölçü nedir?
CEVAP: Kur’anın emirlerine, yasaklarına uymak, öğütlerini tutmak; Resulullah Efendimizi (Salat ve selam olsun ona) örnek ve model olarak kabul etmek, gerçek İslam büyükleri, râsih ve muttaqi alimler, kâmil mürşidler gibi yaşamaktır.
SORU: Toprak evlerde mi oturalım yani!..
CEVAP: Safsatayı ve şarlatanlığı bırak, bu fakir öyle bir şey demiyorum. Ölçülü olmaktan, israf etmemekten, lükse kaçmamaktan bahs ediyorum.
SORU: İsraf etmez, kanaatli yaşarsak ne olur?
CEVAP: İnşaallah bereket olur, maddî sıkıntı çekilmez.
SORU: İhtiyaçlarını çoğaltanın başına ne gelir?
CEVAP: İhtiyaçlar çoğaldıkça istıraplar da çoğalır.
SORU: İhtiyacı 50 bin liralık bir otomobil olan Müslüman iki yüz elli bin liralık lüks ve israflı bir oto alırsa ne olur?
CEVAP: Beyinsiz olur, bu lüks ve gösterişli oto onu gururlandırır, kibirlendirir, azdırırsa günaha sokar, ebedî mutluluğuna zarar verir. Bu lüks, israflı otomobili lanetli faizli krediyle alırsa günahı katmerleşir, katlanır.
SORU: Ne yapmalıyız?
CEVAP: Kur’ana, Sünnete, Şeriata, İslam ahlakına, İslam hikmetine, selim vicdana uygun düzgün ve dengeli bir hayat sürmeliyiz; israftan lüksten haramdan her türlü azgınlık ve beyinsizlikten altın kaplı musluklardan Brezilya granitlerinden zehebî kaplardan bardaklardan şeytanî yaldızlardan yirmi bir bin liralık paltolardan nemrudî meskenlerden uzak durmalıyız.m