Feryat Ediyorum
Yine cılız sesimle feryat edeceğim… Müslümanlar Müslümanlar Müslümanlar! Sizi uyarıyorum… Şu saydıklarımı en kısa zamanda terk etmezseniz sizleri çok karanlık günler beklemektedir.
Bu terk edilmesi gerekenler nelerdir?
Birincisi: Günlük magazinleri, dedikoduları, incir çekirdeğini doldurmaz fânîlikleri, fasa fisoları, hiçbir derinliği olmayan güncel hadiseleri, gevezelikleri, zevzeklikleri, mâlâyâniyi bırakınız, dikkatlerinizi onlara yoğunlaştırmayınız.
İkincisi: Gafleti terk ediniz.
Üçüncüsü: Şeytanî kuruntularınızı terk ediniz.
Dördüncüsü: Ayakta uyumayı terk ediniz.
Beşincisi: Yalakalığı, yağcılığı, meddahlığı terk ediniz.
Altıncısı; Her türlü holiganlığı, militanlığı, meşrep fanatizmini, şuculuğu, buculuğu, mü’minlere düşmanlık etmeyi terk ediniz.
Yedincisi: Parayı ana değer kabul etme sapıklığını terk ediniz.
Sekizincisi: Kırsal kesim, taşra, bedevî, ârabî kültürünü terk ediniz.
Dokuzuncusu: Haram olan, büyük günah olan israfı, lüksü, aşırı konforu, aşırı tüketimi, şaşaayı, debdebeyi, tantanayı terk ediniz.
Onuncusu: Tefrikaya, fitne fesada, güç kaybına yol açan bütün kötülükleri, zaafları terk ediniz.
Bunları terk etmez, tek bir Ümmet çatısı altında ve teşkilatı içinde toplanmaz, râşid âdil muktedir bir İmam’a biat ve itaat etmezseniz geleceğiniz karanlıktır.
Son yıllarda bir kısmımızın eline bir miktar hürriyet, imkân ve fırsat geçti ve hemen ganimetlere, haram rantlara saldırdılar. Müslümanlar, miladî 732 tarihinde Fransanın Poitiers şehrindeki savaşı ganimet toplama furyası içinde kayb etmişlerdi.
Âhir zamanda Fırat’ın yatağından çıkacak hazinelere saldıranların helak olacağını duymadınız mı?
Mısırda olup bitenlerden ibret alamadık. Orada, diktatörlük rejimine kafa tutan Müslümanlar idam edilmeye başlandı. Mursî’nin bir yıllık reisliğinde Müslümanlar zafer sarhoşluğuna kapılmışlar ve gerekli tedbirleri almamışlardı. Zaten aralarında birlik de yoktu. İhvan ile Nur Partisi birbirine düşmandı.
Ümmet birliğini yitiren ve birbirinden kopuk binlerce hizipten oluşan bir yığın, bir mozaik muzaffer olmaz, necat bulmaz.
İslamın sosyal ve siyasî temel değerlerinin başında Ümmet birliği, uhuvvet=kardeşlik, tesanüd, vifak gelir. Bunlar olmazsa Müslümanlar zilletten, esaretten, yenilgiden, sömürülmekten, hakarete uğramaktan kurtulamaz.
Böyle giderse Türkiye Müslümanlarının âkibetinin, Suriye Mısır Libya Müslümanlarının sonuna benzemesinden korkuyorum.
Düşmanlarımız harıl harıl gece gündüz bizi eski karanlık, kanlı, eziyetli günlere sürüklemek için çalışırken biz neler yapıyoruz?
İçimizde Ümmet Birliği, râşid ve âdil bir İmama biat ve itaat için çalışan kaç kişi var?
Bu haram yemenin, bu rantçılığın, bu israf lüksün, bu Süslümanlığın sonu ne olacaktır? Haram yiyenlere Müslüman demek mümkün müdür, onlar elbette Süslümandır.
Bir uyanma, toplanma, toparlanma, birleşme görülüyor mu?
Önümüzdeki aylarda ülkemiz Ukrayna’ya dönerse ne yapacağız?
Düşmanlarımız iç savaş yangınları çıkartmaya uğraşıyor. Bunları söndürecek itfaiye teşkilatımız var mı?
Yakın tarihimizdeki kara ve kanlı günleri unuttuk mu? O zâlim İstiklal Mahkemeleri… İdam edilen İskilipli Âtıf efendiler… Daha nice idamlar, süründürülen ulema fukaha meşâyih mü’minler… Yıkılan, satılan, kiraya verilen camiler… Kapatılan medreseler, tekke-
ler… Dinî risale okurken caniler gibi yakalanıp tutuklanan, ağır ceza mahkemelerinde yargılanan mü’minler…
İslamı, İmanı, Kur’anı, mukaddesatı âlet ederek haram rantlar yiyen, ganimet toplayan münafıkları, yarı mühtedileri, dünkü sahte mücahidleri, bugünkü yiyici müteahhitleri, din sömürüclerini, mukaddesat bezirgânlarını içimizden kusmazsak onlarla birlikte yanacağız.
Ya uyanacağız, derlenip toparlanacağız, Kur’ana Sünnete Şeriata uyacağız, tek bir Ümmet olup, işleri ehil olanlarla danışarak gören râşid bir İmama biat ve edeceğiz yahut mahvolacağız. Seçim bize aittir.