Çanakkale'yle Varız!
Ey şehid oğlu şehid, ey şehid oğlu şehid!
Onlar şehadete tekbirlerle, dualarla yürüdüler, ölümsüzlüğe vardılar…
Millet hâfızasında hâlâ canlılığını korumakta olan bir savaşın ve büyük zaferin 100. yıldönümündeyiz. Aradan tam bir asır geçti, fakat hâtırası hâlâ taptaze. Dün Çanakkale vardı, bugün de Çanakkale ile doluyuz.
Çanakkale toprağına hem bugünkü vatanımız sınırları dahilinden ve hem de o zamanki Osmanlı sınırları içinde kalan coğrafyalardan gelen onbinlerce kahraman karışmış durumda. Bu yüzden Çanakkale toprağı bütün vatan toprağı hükmünde.
Savaşın cereyan ettiği araziye bir bakın: Şüheda gövdesi dağlar taşlar!
O şehid oğlu şehidlere derin bir minnet ve şükran duymamak mümkün mü? En kesif orduların saldırdığı, en güçlü ölüm makinalarının ölüm kustuğu daracık bir karada İslâmı kuşatan demir çemberi kırıp parçalayanlar, bugün de iftiharımız, övüncümüz.
Savaşın cereyan ettiği Gelibolu bölgesi, Osmanlıların Rumeli’deki ilk üssü. Düşman da bunu biliyor ve Rumeli Fatihi Şehzade Süleyman Paşa’nın türbesini hedef alıyor, top atışıyla yıkıyor…
Âdeta diyorlar ki: “Avrupa’ya buradan girdiniz, girdiğiniz yerden çıkacaksınız!”
Onlar, mübarek ölülerimizi bile rahat bırakmazken, ordumuz mertliğin benzersiz örneklerini sergiliyor. Düşmanlarımız askerimizin mertliğini alkışlıyor.
Hilâl uğruna, tevhid için, vahdet için ölenler Allah’ın cennetine yürüdü, kalanlar milletin minnetiyle çevrelendi.
Çanakkale’de düşmanın muazzam askerî gücünü mağlub ettik, aynı zamanda üstün teknolojisinin yaydığı korkuyu da altettik. Göğüslerimizi Allah’ın serhaddi yaptık. Rezil istilayı durdurduk, namusumuzu çiğnetmedik.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.