“Milli Şehit” Kemal Bey
Malumunuz Nisan ayı içindeyiz ve “soykırım iddiaları ve Ermeni Meselesi” sezonu açıldı! 24 Nisan’ın yaklaştığı şu günlerde AB ve Hıristiyan dünyasını yanına alan Ermeni diasporasının “4T” formülü (Tanıtma, Tanıma, Tazminat ve Toprak) istikametinde Türkiye’ye yönelik tasallut ve dış müdahalelerin şiddeti artarken, Türkler ve Türkiye ile hesapları olan “içimizdeki” hainlerde boş durmuyor… Her sene olduğu gibi bu senede, yüz yıldır hedef tahtasında tutturulan “Milli Şehit” Boğazlıyan Kaymakamı Kemal Bey üzerinden iğrenç iftiralar üretiyorlar!
Bir tasavvur edin lütfen; Mondros Mütarekesi imza edilmiş ülke işgal edilmişti… En önemlisi tehcirin yoğun yaşandığı Erzurum, Van, Bitlis, Sivas, Elazığ, Diyarbakır illeri mütarekenin 24. Maddesi gereğince Ermenistan olmasına zemin hazırlanmıştı… İşte o mütareke yıllarında kurulan kukla yeni hükümet ilk olarak İngilizlerin baskısıyla kurulan askeri mahkemelerde (Divan-ı Harb-i Örfi) Ermeni tehcirini uygulayan asker ve sivil bürokratları, anayasayı ortadan kaldırılmaya çalışmak ve savaş zamanı vurgunculuğu iddialarıyla yargılamaya başladı. O dönem ki hükümet yetkilileri suçu birkaç İttihat ve Terakki üyesinin üzerine yıkıp, devleti temize çıkarmayı ve böylece Paris'te düzenlenecek barış konferansında kendilerine yönelik daha hoşgörülü bir tutum alınmasını sağlamayı umuyorlardı.
Boğazlıyan Kaymakamı Kemal Bey, tıpkı günümüzdeki her türlü müdahaleye açık bazı siyasi davalarda olduğu gibi, “yalancı tanıklar” ve “düzmece deliller” ile hukuku hiçe sayan bir mahkemece yargılandı. Son derece acımasız davranışlarından ötürü halk arasında "Nemrut Mustafa” olarak adlandırılan Kürt Bilbas aşireti mensubu Mustafa Yamulki Paşa bu mahkemenin başkanıydı!
Kemal Bey'in emriyle işlenen katliamları bizzat gördüğünü söyleyen bazı şahitlerin aslında o dönemde Yozgat’ta değil İstanbul’da olduğunun mahkeme sürecinde ortaya çıktığı, gönüllü ve ücretsiz olarak savunmayı üstlenen avukatların mahkeme heyeti tarafından hakarete uğrayıp verdikleri itiraz dilekçelerinin suratlarına fırlatıldığı, aleyhte şahitlik yapacak kişiler masrafları bizzat hükümet tarafından karşılandığı, Kemal Bey'in lehinde ifade verecek şahitlerin masraflarının beş kuruşu dahi olmayan Kemal Bey tarafından karşılanmasının istendiği, ilk günden itibaren başta Ermeni Patrikhanesi ile yabancı büyükelçilik temsilcilerinin davayı mahkeme salonunda sürekli bir şekilde takip ettikleri, gerek patrikhanenin, gerekse bu işi ittihatçılara karşı bir kan davası olarak gören hürriyet ve itilafçıların mahkemeyi etkilemek için her şeyi yaptıkları ve daha nice rezilliklerin yaşandığı sözde yargılama süreci sonunda Kemal Bey idama mahkûm edildi!
Neticede Kemal Bey 10 Nisan 1919'da asılarak idam edildi! İngiliz Yüksek Komiseri Calthorpe “… Mahkeme süreci, hem bizim hem de Türk hükûmeti’nin itibarını zedeleyen bir maskaralığa dönüşmüştür… Lakin ‘kırım’ suçuna katılmaktan dolayı bir kimse, ilk kez bir cezaya çarptırılmıştır!" bilgi ve yorumuyla idamı ülkesine rapor etti!
“Ermeniler planlı bir şekilde soykırıma uğratılmıştır” hükmünün, bizzat işgal altındaki bir ülkenin mahkemelerinde “resmen” tasdik ettirilmesi tezgâhının kurbanı olan Kemal Bey’in idam sehpasındaki son sözleri “... Sizlere yemin ederim ki ben masumum, son sözüm bu gün de budur, yarın da budur. Ecnebi devletlere yaranmak için beni asıyorlar.Eğer adalet buna diyorlarsa kahrolsun adalet..!” oldu.
Hülasa
Soykırım, katliam gibi iddiaları gayet sıradan iddialarmış gibi kolaylıkla ve hiçbir kanıt sunulmadan ortaya atanlar ve tarihi gerçeklerin siyasi görüşlerine göre değişebildiğini sananlar için Boğazlıyan Kaymakamı Kemal Bey yanlış bir hedeftir! "Tarihimizle yüzleşmeyi öğrenelim artık" falan gibi artık gına gelen sahtekârlıklarıyla bu mazlumu istismar eden cahil ve alçakların asıl amacı, tıpkı 96 sene öncesinde olduğu gibi, onun nezdinde soykırım suçunu topyekûn bir millete giydirmek ve idam etmektir!
Henüz daha ülkesinde işgal orduları hüküm sürerken bile bu şehidini "milli şehit" ilan eden bu millet; vasiyetinde “İnşâallah Türk milleti ebediyen yaşayacak, Müslümanlık asla zeval bulmayacaktır.
Allah millet ve memlekete zevâl vermesin. Fertler ölür, millet yaşar...” diyen Boğazlıyan Kaymakamı Kemal Bey’i da her zaman minnetle yâd edecektir!
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.