Yazılarımı takip edenler iyi bilir, nefret etmiş olsam bile hiç kimseye belden aşağı vurmayı kendi nefsime ahlaki bulmamışımdır. Tuncay Özkan gibi kimi ağzı bozukların bu yöntemi geçer akçe kabul edip, televizyon ekranlarından şahsıma yüklendikleri anlarda bile bu ilkemi bozmadım.

Çünkü, kişilerin özel hayatının, kendi fikri kalıplarımıza ters düşse veya deşifre olması halinde hırpalanacağını bilsek bile korunaklı olması gerektiğini düşünenlerden biriyim.

O mahremiyet alanının savaş ortamında bile korunmasını doğru bulurum.

Şimdi anlatacağım örnek, belki bu prensibin bozulması gibi algılanabilir, ama özünde farklıdır.

Kutsal kavramlar üzerinden kendilerini topluma örnek model olarak sunanların ne gibi sapkınlık içinde olduğunu ortaya koymak ve bu yolla model illizyonuna kapılan geniş kitleleri uyarmak gazeteci olarak görevimizdir.

Sevgili partisi

Bunun en çarpıcı örneğine Ergenekon İddianamesinin eklerinde rastladım.

Gazeteci Güler Kömürcü, 0532 213 61 00 numaralı telefonundan 14 Kasım 2007 günü, MHP milletvekili Tuğrul Türkeş’in 0532 423 91 15 numaralı telefonunu çevirmiş. 1 dakika 36 saniye görüşmüşler.

Bir gazeteci ile bir politikacının görüşmesinden doğal ne olabilir? Ben de öyle düşündüm başlangıçta. Diyalogları okuyunca neredeyse küçük dilimi yutacak gibi oldum.

Birlikte ‘eş avı’ üzerinde konuşuyorlar. Sohbet öyle ilerliyor ki, Tuğrul bey, Sex and City’deki eş değişiminin yapıldığı grup seks partilerinden övgüyle söz ediyor. Sonra Kömürcü’ye diyor ki: ‘Şimdi böyle yapalım mesela...’

Telefon dökümlerinden gördüğümüz kadarıyla bu tür konuşmalara pek alışık bildiğimiz Kömürcü bile bu öneri karşısında şaşkın... Bir an donup kalıyor. ‘Hadi çok öptüm seni, bay bay’ diyerek görüşmeyi bitirmek zorunda kalıyor.

İçinizden birileri, ‘Adamın cinsel tercihi sizi neden ilgilendiriyor?’ diye sorabilir.

Hiç ilgili değilim. ‘Eş değiştirme partisi’ kişilerin cinsel özgürlük alanı olarak kabul edilebilir mi, edilemez mi, ayrı bir tartışma konusudur.

Ama kendi iç dünyanızda ‘sevgili değişimi’ fırtınaları koparken, topluma ‘milliyetçi ve muhafazakar’ yaşam tarzını örnek model olarak sunarsanız burada iki yüzlülük var demektir..

Samimiyet en başta siyasetçilerin rehberi olmalıdır. Yaşam tarzı olarak benimsemediği toplum kutsalları üzerinden siyaset yapmamalıdır.

‘Ama ben bu işe baş koydum’ diyorsanız, buyurun bildiğiniz yolda devam edin. Biz de ‘Hayırlı işler Tuğrul Bey’ diyelim.


Telefondaki o diyalog


Tuğrul Türkeş: Efendim

Güler Kömürcü:Ne Yapıyorsun gelecek misin?

T: Ha yok gelemiyorum

G: Tamam

T: Şimdi havaalanına gidiyorum beş uçağı ile gidiyormuşum

G: Tamam hayatım, tamam

T: Ondan sonra görüşürüz sonra

G: Tamam canım bay bay canım

T: Mehmet’e (Güler Kömürcü’nün geçtiğimiz günlerde cezaevinde evlendiği Ergenekon tutuklusu emekli binbaşı Mehmet Zekeriya Öztürk) de selamları var

G: Yo Mehmet yok Mehmet ne alakası var

T: Yok mu ha ben sabah beraberiz dedin zannettim de

G: Yo şeyle beraberiz sizin şu Canbolat Kurtlar Vadisinin yapımcısı ile

T: Ha ha iyi.

G: Ona ... Tuğrul karakteri koyduralım diyom ben Mehmet’i o kadar çok sık görmüyorum ayrıca arz ederim

T: Tamam

G: Şeylere mevcut tekliflere açığım efendim

T: Ha ha iyi ben de, beraber ava çıkalım anacığım

G: Kesinlikle Babacığım

T: Bizde biz de çünkü şey bizde de durum vahim

G: Tamam memnuniyetle

T: Ondan sonra herkes birbirinin çevresinden geçinsin be

G: EE tamam memnuniyetle

T: Dayanışma

G: Hatta Laleye de söyleyelim biz bir şey verelim .... partisi verelim

T: Ha ha tamam bu şey vardı sex and city diye bir dizi vardı biliyor muydun?

G: Bayılırım biliyorsun bayılırım Amerikadayken izliyordum. Türkiye’de izlemedim hiç.

T: Şimdi onun bir bölümünde herkes eski sevgilisini alıp partiye gidiyor veyahut da atmak istediklerini ondan sonra birinin çöpü öbürünün hazinesi mantığı içinde.

G: Tuğrul

T: Şimdi böyle yapabiliriz mesela

G:...

T: Tamam

G: Hadi çok öpüyorum seni bay bay