Salahaddin’in Ruhu Diriliyor
Sünni dünyada Salahaddin’in ruhu esiyor, diriliyor. Bunun iki ayağı var. Birincisi o gün Fatimiler’e karşı estiği gibi bugün de çağdaş İran’a ve eksenine karşı esmektedir. Diğer ayağı da Haçlıların devamı olan Siyonizme karşıdır. Salahaddin’in ruhu Safevi-Siyonizm ortaklığına karşı Yemen’de yeniden harekete geçmiştir. İran’ın beklemediği bir şey oldu. Sünni devletlerin üzerine ölü toprağı serpildiğini zannediyor ve Arap Doğusunu kasıp kavuruyordu. Bununla birlikte Yemen’de beklemediği bir atakla karşı karşıya kaldı ve oyunu bozuldu. Şaşkın ve titrek bir vaziyete düştü. Sünni dünyada çağdaş Fatimi-Safevi kırmasına karşı inisiyatifin ele geçirilmesine hizmet etti. Sünni liderler Yemen’deki operasyon sayesinde Salahaddin’in ruhunun dirildiğini düşünüyorlar. Sinmişlik halini üzerlerinden atıyorlar. Bu hususta iki önemli işaret taşına temas etmek istiyorum. Yemen’deki Kararlılık Fırtınası hareketi Sünni dünyada kararlılık rüzgarlarının esmesine neden oldu. Şii tantanası ile IŞİD tantanası gölgede kaldı. İran’da ezilen Sünni kitlelerden olan Beluciler Kararlılık Fırtınası operasyonundan sonra umuda kapıldılar. Bu umudu yüksek sesle dile getirenlerden birisi İranlı muhalif ve bariz Sünni alim Ebu Muntasır el Beluci olmuştur. Suud Kralı Selman’ın Yemen’e karşı başlattığı operasyonun Salahaddin’in ruhunu dirilttiğini ifade etmektedir. El hak doğrudur.
*
Sünnillerde Salahaddin ruhu yeniden dirilmektedir. Fevrşebab adlı uydu kanalında Hirak programında konuşan Ebu Muntasır el Beluşi harekete geçmek için 100 bin kadar pür silahlı Beluci gencin Suudi Arabistan’ın işaretini beklediğini ifade etmiştir. Pür silahlı gençlerin Suudi Arabistan’ın Yemen’de başlatmış olduğu Kararlılık Fırtınası Operasyonunun İran’ın kurtuluşuna giden yolda ilk basamağı teşkil edeceğine inandıklarını dile getirmiştir. Humeyni ve mollaları her ne kadar Safevileri ve ondan öte Sasanileri de model olmakla birlikte Fatimilere benzeyen yönlere de sahiptirler. Bu nedenle çağdaş Safevilere karşı Salahaddin’in Fatimilere karşı modeli esas alınmalıdır. Mesele yarım bırakılmamalı şer cephesi sökülmelidir. Osmanlı modeli değil Selçuklu modeli veya Salahaddin modeli Fatimileri kökünden sökmeğe ve İslam alemini İran pençesinden kurtarmağa amadedir. Ebu Muntasır el Beluşi İran’daki Sünni azınlıkların teşkilatlanmak ve silahlanmak için maddi desteğe ihtiyaç duyduğunu ve önceliğin buna verilmesi gerektiğini ifade etmektedir. Sünni kitlelerle birlikte Ahvaz’daki Araplar ve onun ötesinde Azeriler de kollanmalı, yüreklendirilmeli ve desteklenmelidir. İran kendisini ve İslam dünyasını çıkmaza sokmuştur. İslam alemi açısından manevi bir vebayı temsil eder hale gelmiştir.
*
Ebu Muntasır el Beluşi ayrıca Sünni gençlerin eğitime ihtiyaç duyduklarını ve onlara Suudi Arabistan ve İslam aleminin üniversitelerinde yüksek eğitim ve dini eğitim imkanı verilmesini talep etmektedir. El Beluci, İran toplumunun devrimin kasması ile patlama noktasına geldiğini ifade etmiştir. Kararlılık Fırtınası Operasyonu bölgedeki dengeleri ve ruh iklimini değiştirmiştir. İnisiyatif Şii eksenden Sünni eksene geçmiştir. Sözgelimi Yemen’den sonra kurtuluş sırası Suriye’ye gelmiştir. Ümmetin ortak ruhu şahlanmaya başlamıştır. Bunun karşılığında İran’ın imparatorluk hayalleri yele verilmiş, kuma gömülmüştür.
Ebu Muntasır el Beluşi’ye mukabil, Suriye cephesinde bir benzeri ruhu bize aktaran da Suriyeli gazeteci Ahmet Kamil’dir. O da bölgede Kararlılık Fırtınası Operasyonuyla birlikte siyasi ve manevi atmosferin değiştiğini ve Sünni ruhun, Salahaddin ruhunun ayağa kalktığını ifade etmektedir. Kararlılık Fırtınası sekterizm ve kalleşliklere karşı bir öfke patlamasıdır. Böylece Suriye devrimi de patinaj devresinden sonra Kararlılık Fırtınası Operasyonuyla birlikte rüzgarı arkasına almıştır. Yemen’den sonra sıra Suriye, Irak derken sonunda İran’a da gelecektir. Gelmek zorundadır. Fitneyi sonsuza dek böğrümüzde barındıramayız. Yemen’de esen Salahaddin’in fırtınasıdır. Kasırgaya dönüşerek çağdaş Fatimileri sökecek, yerle bir edecektir. Ardından İran gibi sütreler ve İsrail’i kollayan gargad ağaçları devrildikten sonra sıra bizzat İsrail’in kendisine gelecektir. Salahaddin Fatimileri yıkmasaydı sıra Haçlılara gelmeyecekti. Bu nedenle İran İsrail’in çelik zırhı ve Suriye cephesi üzerinden kalkanı ve hamisidir. Dış kaleyi yıkmadan sıra iç kaleye gelmeyecektir. Şiilerden de dünya vu ahretten kam ve murat almak isteyenler varsa derhal Salahaddin cephesini seçsinler, katılsınlar. Kurtuluş cephesi ve reçetesi oradadır.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.