Ahmet Türk

Ahmet Türk

Oktay Sinanoğlu ‘Mühim’ Adamdı!

Oktay Sinanoğlu ‘Mühim’ Adamdı!

İs­koç Ya­zar Lord Kin­ross, ta­rih bo­yun­ca ken­di iç­le­rin­den sa­yı­sız de­ha çı­ka­ran Türk mil­le­ti­ni bu de­ha­la­rı­na sa­hip çık­ma­mak­la it­ham eder ve bu yö­nüy­le bi­zi ol­duk­ça il­ginç bu­lur! Geç­ti­ği­miz gün ve­fat eden Ok­tay Si­na­noğ­lu Kin­ros­s’­un bu tes­pi­ti­ne ol­duk­ça uyu­yor! Ma­ale­sef mer­hum Si­na­noğ­lu­’da, Do­ğu top­lum­la­rın­dan çı­kan her de­ha­nın ka­çı­nıl­maz akı­be­ti­ne uğ­ra­mış baş­ka ül­ke­ler­de gör­dü­ğü iti­bar ve kıy­me­ti ken­di ül­ke­sin­de gör­me­miş­tir! Ame­ri­ka­’da ol­duk­ça genç yaş­ta kim­ya ala­nın­da beş önem­li “ku­ra­m”­a im­za ata­rak pro­fe­sör ol­du­ğu hal­de, ken­di ül­ke­sin­de 60 ya­şın­dan son­ra ta­nın­ma­ya baş­la­mış­tır. Ta­nın­mış ta­nın­ma­sı­na da, an­la­şı­la­ma­mış­tır! “Kö­rün fi­li ta­ri­fi­” he­sa­bı, yıl­lar­dır ken­di­si­ne odak­la­nan­lar ‘an­la­ma­’ nok­ta­sın­da ger­çek­ten gaf­le­te düş­müş, onu fark­lı yer­le­re oturt­muş­lar­dır! 

Ta­mam, “de­ri­n” bir fi­lo­zof de­ğil­di ama  “mü­nev­ve­r” ve “me­se­le­si­” olan bir “â­li­m” idi­… Sa­hip ol­du­ğu müt­hiş il­mi ka­ri­ye­ri dı­şın­da­ki uğ­ra­şı­la­rı, fi­kir­le­ri, il­gi alan­la­rı ve “ne­v’­i şah­sı­na mün­ha­sı­r” ta­vır­la­rı ken­di­si gi­bi dü­şün­me­yen in­san­lar­ca dai­ma aşa­ğı­lan­dı. Ölü­mün­den son­ra sos­yal med­ya­da ya­zı­lan­la­ra ba­kı­yo­rum, hâ­lâ onu aşa­ğı­la­yan mal­lar var! Ney­miş efen­dim ka­ri­ye­ri abar­tı­lıy­mış, me­ga­lo­man­mış, dil ko­nu­sun­da pa­ra­no­yak ve faz­la ra­di­kal­miş, mil­li si­ya­set ko­nu­sun­day­sa komp­lo­cu tez­le­re sa­hip­miş..! Ne is­te­ni­yor an­la­mı­yo­rum ki; hem çok iyi bi­lim ada­mı, hem dil bi­lim­ci, hem mü­te­va­zı­lık abi­de­si, hem dü­şü­nür ol­sun ama en önem­li­si bi­zim­le ay­nı dü­şün­ce ve fır­ka­dan ol­sun..! Bu kör ta­as­sup­tan ötü­rü ada­mın kim­ya ala­nın­da­ki müt­hiş üs­tün­lü­ğü ve ka­ri­ye­ri­nin bi­le üs­tü çi­zi­li­yor! 

Bu ül­ke in­sa­nı onu da­ha çok, kül­tür em­per­ya­liz­mi­nin da­yat­ma­la­rın­dan bi­ri olan ‘dil kı­yı­mı­’na kar­şı ver­di­ği mü­ca­de­le­den ta­nı­yo­r… El­di­ven­den mer­di­ve­ne her ko­nu­da söz söy­le­me ve hü­küm ver­me ko­nu­sun­da ken­di­si­ni yet­kin his­se­den bü­yük­le­ri­mi­zin bir se­ne “Türk­çe ile fel­se­fe, bi­lim ya­pıl­maz, bi­lim di­li ku­rul­maz de­ni­yor. Bun­la­rın ta­ma­mı ırk­çı­lık ko­kan açık­la­ma­lar­dı­r” de­di­ği, bir se­ne son­ra­da “şu an­da Türk­çe­nin mev­cut ke­li­me ha­zi­ne­siy­le fel­se­fe ya­pa­maz­sı­nız.” se­vi­ye­le­rin­de di­be vu­ran ‘Türk­çe­’ has­sa­si­ye­ti­ne sa­hip ol­du­ğu­muz bu mem­le­ket­te, her mil­le­tin bi­li­mi ken­di di­liy­le yap­ma­sı ge­rek­ti­ği is­ti­ka­me­tin­de­ki dü­şün­ce­le­ri ve üret­tik­le­ri ol­duk­ça önem­li­dir. Ba­tı hay­ran­lı­ğı­nın ve Türk kim­li­ği­ne du­yu­lan ha­zım­sız­lı­ğın art­tı­ğı bir dö­nem­de bu iş­ler­le iş­ti­gal et­mek ger­çek­ten zor­dur. 

Ok­tay Si­na­noğ­lu­’nun, bir mil­le­tin var oluş se­be­bi olan kül­tür bir­li­ği­nin en önem­li öğe­si olan “Di­l”­in yoz­laş­ma­sı ve­ya yoz­laş­tı­rıl­ma­sı­nın ne­le­re mal ola­ca­ğıy­la ala­ka­lı sağ­lam ge­rek­çe­le­ri var­dı. Bun­dan ötü­rü Tür­ki­ye­’nin sa­vun­ma­sı­nı Türk­çe­’nin sa­vun­ma­sı ile baş­la­tan tez­ler ile­ri sür­müş, zi­hin­le­rin ve gö­nül­le­rin kö­le­leş­ti­ril­di­ği kül­tü­rel sö­mür­ge­ci­li­ğe dik­kat­le­ri çek­me­ye ken­di­si­ni ada­mış­tı­… 

Hü­la­sa

Bi­lim ala­nın­da­ki un­van­la­rı ve ba­şa­rı­la­rı acı­sın­dan ele alın­dı­ğın­da Tür­ki­ye için ben­zer­siz bir in­san­dı­… “Ben­zer­si­z” ta­ri­fi­ni öv­gü an­la­mın­da kul­lan­ma­dım; ger­çek­ten er­ken yaş­lar­da ken­di­si­ne bah­şe­di­len ze­kâ­nın ze­kâ­tı­nı uz­ma­nı ol­du­ğu ve il­gi­len­di­ği alan­lar­da ek­sik­siz ve­ren ve bu an­lam­da bu ül­ke­de den­gi ol­ma­yan bi­riy­di!

Ara­ba Arap, Fran­sı­z’­a Fran­sız, Al­ma­n’­a Al­man, İn­gi­li­z’­e İn­gi­liz de­nil­di­ği ama Tür­k’­e “Tür­ki­ye­li­” de­nil­di­ği gü­nü­müz şart­la­rın­da, bı­ra­kın ya­ban­cı dil­de eği­ti­me kar­şı çık­ma­yı, “res­mi­” ola­rak ‘Tür­k’ ve ‘Türk­çe­’den vaz­geç­me­nin ana­ya­sal te­mi­na­ta ka­vuş­tu­rul­ma­sı­nın he­sa­bı­nın ya­pıl­dı­ğı şu gün­ler­de, “Türk­çe Gi­der­se Tür­ki­ye Gi­de­r” afo­riz­ma­sı­nı di­lin­den dü­şür­me­yen mer­hum Ok­tay Si­na­noğ­lu­’nun ça­ba­la­rı da­ha iyi an­la­şıl­mak­ta­dır!

Şai­rin edi­ği gi­bi: “meş­hur­dur söy­le­nir dil­ler­de ey dil/ sağ iken bir şah­sın kad­ri bi­lin­mez.” Kal­bi­mi­zin kür­sü­sü­nü dol­du­ra­cak ho­ca­la­rın sa­yı­sı­nın iyi­ce azal­dı­ğı gü­nü­müz Tür­ki­ye­’sin­de, lâ­yık ol­du­ğu gi­bi tal­tif edi­le­me­yen ko­ca yü­rek­li bir va­tan­per­ver âlim­di Ok­tay Si­na­noğ­lu ho­ca­… Me­kâ­nı cen­net, ru­hu şâd ol­sun!

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
5 Yorum
Ahmet Türk Arşivi