Lozan’daki Otelin Sırrı
ABD ile İran veya 5+1 arasında varılan nükleer mutabakat Camp David’de görücüye çıktı. Obama burada nafile bir biçimde Arap liderlerini ikna etmeye çalıştı. Camp David’deki görüşmelerin jest ve mücameleden başka bir anlamı yoktu. Öncesinde Arapların ağzına bir parmak bal çalma kabilinden Obama İran’ın terörün hamisi olduğu açıklamasında bulundu. Öyleyse beş yıldan beri Yemen ve Suriye gibi ülkelerde niye seyirci kaldı? İran’ın Hizbullah gibi kollarına işaret etti ve ayrıca sapla samanı birbirine karıştırarak Hamas’ın da İran destekli olduğunu ileri sürdü. Böylece Hamas’a işaretle İsrail’in de gönlünü almış oldu. Obama’nın niyeti açıkça İran’la yaptığı anlaşmayı Araplara pazarlamak. Bir iki ballı yağlı sözlerle gönüllerini almak. Ardından da şartlar hazır olursa Haziran (2015) ayında nihai anlaşmayı parafe ederek sonuçlandırmak. Taslak veya geçici anlaşma Lozan’da teati edildi. Bu taslak anlaşmanın teati edilmesine bazı semboller eşlik etti. Sözgelimi, Lozan’da varılan geçici anlaşmanın parafe edildiği otel namlı ve tarihi olaylara tanıklık etmiş bir otel. El Cezire’de el İtticah el Muakis (Ters Açı) programını sunan Faysal Kasım otelin sırrını şöyle ifade veya faş ediyor: İran ile 5-1 ülkelerinin varmış olduğu taslak anlaşmanın imzalandığı otel Osmanlı İmparatorluğunun tasfiye görüşmelerinin yapıldığı otelin kendisidir. Faysal Kasım, bu otelde Osmanlı’nın tasfiyesinin ele alındığı, sonuçlandığı gibi terekesinin paylaşılmasının da görüşüldüğünü ifade etmektedir.
*
Peki! Osmanlı’nın tasfiyesinde rol almış olan bu namlı otel İran ile 5+1 ülkelerinin görüşmelerine veya taslak anlaşmasını imzalamalarına niye ev sahipliği yapmıştır? Seçilmesindeki hikmet-varsa- nedir? Burada gözetilen sembolizm nedir? Bilindiği gibi, Arap Baharından sonra kadim Osmanlı toprakları üzerinde yeni bir boşluk oluşmuştur. Bu boşluğu doldurmaya namzet ülkelerden birisi İran’dır. Hasan Ruhani’nin danışmanı Ali Yunusi ve Mehdi Taip gibiler İran’ın başkenti veya merkezi Bağdat ve bir eyaleti Suriye olan yeni bir imparatorluk haline geldiğini ifade ediyorlar. 2004 veya 2005 yılında Ürdün Kralı Abdullah da Şii Hilalinden bahsediyordu. Şimdi Şii Hilali ABD’nin de görünür görünmez katkılarıyla dolunay haline gelmiştir. Bu oteli İranlılar seçmiş olmayacaklarına göre Osmanlıları yıkanlar seçmiş ve ayarlamışlardır. Söz konusu otelin seçilmesindeki maksat olsa olsa Osmanlı’dan boşalan bölgeye İran’ın salınmasıdır. Maksat olsa olsa, Osmanlılardan boşalan ve Arap Baharıyla birlikte post kolonyalist bir döneme ayak atan bölgeyi İran’a peşkes çekmek ve onun fideliği ve jandarmalık alanı yapmak olmalıdır.
*
Böylece İsrail’den sonra bölgede ikinci bir jandarma doğuyor. ABD tarafından İran’ın Irak ve Afganistan ve hatta Suriye gibi bölgelerde önünün açılmasının başka bir anlamı olabilir mi? Bununla birlikte Faysal Kasım’ın twitlerine yorum yazan okur Abdullah Şibli şunları yazmaktadır :”Safevi ilerlemesini ve akınlarını durduran Osmanlılar olmuştur. Türkler bu görevi tarih önünde ve günümüzde bir kez daha deruhte edeceklerdir. Hile ve tuzak kuranların başlarına tuzakları geri dönecektir. Allah en güzel bir şekilde tuzakları savandır…”Bir başka yorumcu twitin altına şunları ilave etmiş: “Bir hadiste denildiği gibi Kisra’dan sona Kisra gelmeyecek ve soyları kesilecektir. Aç tavuk kendini darı ambarında görürmüş İran da kendini imparatorluk hayalleriyle avutuyor. 1400 yıldan beri İran’ın imparatorluk hayalleri dağılmış ve kuma saplanmıştır. İslam ümmetinin zaferi yakındır. …” Batılılar ve dünya Osmanlıların boşluğunu İranlılarla doldurtmak ve Türklerin yerine İranlıları ikame etmek istiyor. Lozan’daki Leman gölü kıyısındaki Beau-Rivage Palace otelin sırrı işte budur. Sembolizm diliyle kalplerindeki
niyeti faş ediyorlar.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.