M. Şevket Eygi

M. Şevket Eygi

Eski Mezarlığa Yüksek Bina Yapan Zâlime

Eski Mezarlığa Yüksek Bina Yapan Zâlime

Eskiden mezarlık olan sonra zamanla düzlenmiş,  kabirlerin nişanı kalmamış vakıf arazilerine bin türlü hile ve dalavere ile çok katlı yüksek apartmanlar, rezidanslar yapanlara:  Çok kötü iş yaptınız, vakıf mezarlık arazilerine tecavüz edenlerin akıbeti hayr olmaz. Er veya geç belanızı bulursunuz… Böyle binalardan, hiçbir Müslümanın ve vicdanlı insanın daire almaması gerekir. 

***

Sokak köpeklerini öldüren merhametsiz, canavar, amansız belediyelere: Merhamet etmeyene merhamet edilmez. Köpek deyip geçmeyin, gün gelir sille yer belanızı bulursunuz. Vahşice öldürdüğünüz o köpeklerin ahı yerde kalmaz.  Vakt-i merhumu gelince, sapasağlam arabayla dümdüz yolda giderken direğe veya ağaca çarpar perişan olursunuz. 

***

Açık büfeden tabağına ölçüsüzce yiyecek ve tatlı dolduran, bunların tamamını yiyip bitiremeyen, bir kısmının çöpe atılmasına sebep olan açgözlü, müsrif, görgüsüz adama: Bu yaptığın nimete saygısızlıktır. Çöpe atılmasına sebep olduğun yemeklerin hesabını vereceksin, sen bu kafayla gidersen ahirette çok sıkıntı çekersin. Ahirete gitmeden önce dünyada da işlerin rast gitmez… Açgözlü müsrif herif!

***

Bir dükkâncıya: Dükkânının önünde dikdörtgen büyük bir saksı içinde bitkiler var. Belediye bunları sulamadı ve kurudular. Bunlar senin gözünün önünde idi ve sende vicdan olsaydı her gün biraz su dökerek yaşamalarını sağlayabilir ve sevap kazanabilirdin. Bunu yapmadın, onların göz göre göre kurumalarına, ölmelerine yol açtın. O bitkilerin vebali ve günahı senin üzerinedir. Bana ne demekle kendini kurtaramazsın. Aklını başına topla, vicdanlı ol. 

***

Üç yavrulu kediyi otomobiline koydun, çok uzak bir semte attın. Bu kediler sana aitti, bakmadın, Allah’ın emanetine hıyanet ettin. Seni uyarıyorum: Kedilerin ahı tutacak ve başına belalar gelecektir. Tepene bir kiremit düşerse sakın “aaa nasıl oldu da başıma düştü bu” deme sakın, attığın o zavallı kedileri düşün.

***

“Aaa bu anne kedi ve üç yavrusu buraya nereden gelmiş, ah zavallılar, karınları da çok acıkmış” diyerek o kedilere bir yer bulan, onlara süt içiren, yemek veren merhametli vatandaşıma:  Sizi candan tebrik ediyor ve yaşınız benden genç olmasına rağmen ellerinizden hürmetle öpüyorum. Merhametli olduğunuz için Allahü Teâlâ size rahmetiyle muamele buyursun. Yaptığınız hiçbir hayır ve iyilik karşılıksız kalmaz. Siz kedilere bir avuç yiyecek verirsiniz, Cenab-ı Hak size bir sofra ikramda bulunur. Berhudar olunuz.

Gözlerinde şeytani şerareler uçuşan sahte bir mücahide: Senin ileride mücahitlik harmaniyesini atıp müteahhitlik pelerini giyeceğin anlaşılıyor. İhalelere fesat karıştırıp malı götüreceksin. Haram gelir ve mallarla zengin olacaksın. Sonra gelsin müzeyyen kâşaneler, lüks dabbeler, lüks hayat, yan gel de yat. Seni uyarıyorum: Dikkat dikkat! Bu yol Mevla’ya götürmez, belaya götürür.  Dünyada ve ahirette çeşitli belalara ve musibetlere uğrarsan, bunlar niçin başıma geldi diye şaşıp kalma.

Önceki ve Sonraki Yazılar
M. Şevket Eygi Arşivi