Komünist İmamlar, Kapitalist İmamlar!
Kırım ve öteki komünist tasallutu altındaki memleketlerde hem de İslami müesseselerde devlet eliyle ateizm müzeleri kurulmuştur. Bununla birlikte ateizm müzesi haline getirilen Bahçesaray Han Camii zamanla yeniden cuma camiine dönüştürülmüştür. Devlet ateizmi resmi doktrin olarak benimser de camilere mümin imam veya müftülüklere yetkin ve muttaki müftüler atar mı? Eşyanın tabiatına zıttır. Dosyası tutulmadık ve sadakati test edilmedik bir müftünün ilgili yerlere gelmesi muhaldir. Zayıf tarafı olmayan ve yolsuzluklara teşne olmayan adamı müftü yapmazlar. Vaktiyle Bulgaristan ve Özbekistan gibi ülkelerde müftüler arpalık ve devlet çetesinin uzantısı mekanlardı. Özbekistan’da Şemseddin Babahanov gibi Sovyet çağı Müftüleri mostralık olarak İslam dünyasının beğenisine sunulmuşlardı. O dönemde sağlıklı müftüler ancak demir parmaklıkların arkasında veya kabirdedirler. Bulgaristan’da uzun yıllar müftülük yapan Nedim Gencev de bu tarz müftülerden birisiydi. Komünizm asabiyesinin zincirinin halkalarından birisi olmuştur. Komünizm döneminden sonra da postlarında tutunmak için her türlü dolap çevirmişlerdir. Onlar için müftülük veya imamlık bir meşgaleden öte Müslüman toplumu gözetleme, kontrol etme görevidir. Devlet adına cemaate muhbirlik yapmaktır.
*
Ukrayna’da Putin yanlısı Yanukoviç zamanında müftülüğe eski bir Baas kalıntısı olan Ahmet Temim atanmıştır. Ahmet Temim’in Ahbaş tayfası üzerinden Suriye rejimiyle bir bağlantısı olduğu tahmin edilebilir (http://alrased.net/main/articles.aspx?selected_article_no=5220 ). En azından bir sempati veya asabiyet dayanışması. Putin ve kafadarları komünizm sonrasında da yandaş dini kurumlar ve din adamları ihdas etmeye çalışmışlardır. Kendilerine bağlı dini merkezler kurgulamışlardır. Bu yandaş müftülerden birisi de Lübnan uyruklu Çeçen vatandaşı Ukrayna Müftüsü Ahmet Temim’dir. Adeta Ukrayna’nın Ahmet Kadirov’u mesabesindedir. Kendisi Lübnan’da tartışmalı bir dini topluluk olan Ahbaş tayfasına mensuptur. Abdullah Hereri veya Habeşi’nin adına kurulan bu dini topluluk tekfircilik ve Suriye rejimine yakınlığıyla şaibeli durumdadır. Komünist müftülerin ve imamların bir diğer uğraş alanı ve meşgalesi ise Türklerle veya Türkiye ile Türkiye hinterlandındaki Müslüman topluluklar arasındaki bağlantıyı koparmak. Bu sinsi ve çok yönlü bir plandır. Mesut Yılmaz gibi başbakanlar da Batum’a bir cami yapmak yerine bu yöndeki tekliflere kapalı kalmışlardır. Zafer Karatay Bey Ahmet Temim’in Yahya Kemal Beyatlı’nın ifadesiyle Türk tarzı Müslümanlığı yok edeceğini ve yerine Arap tarzı Müslümanlığı getireceğini söylediğini aktarmaktadır. Kimileri bunu masum bir yaklaşım olarak da görebilir. Kazın ayağı öyle değil.
*
Bu Türkiye’yi Türkiye’nin hinterlandından koparmak ve Türk severleri Türkiye’ye yabancılaştırma planıdır. Bu habis bir plandır. Suriye ve Lübnan’daki Baasçı dini örgütlenmeler bilhassa bunu göz önüne alırlar. Bu Türkiye ve İslam düşmanlarının küresel bir planıdır. Sözgelimi Arnavutluk komünizm kalıplarını ve prangalarını kırdıktan sonra buraya gelen Kahire Radyosunun Arnavutça Bölümü Başkanı Burhaneddin Fili açık bir biçimde Balkanlar’da Türk nüfuzu veya Türk tarzı İslamiyet anlayışı yerine Arap anlayışının ikame edilmesini istemiştir. Halbuki taraftar oldukları Arap tarzı anlayış da çok isabetli değil. Ahmet Temim de sürekli olarak Ezher’e atıfta bulunmaktadır.
Elbette komünist imamlar ve müftüler olduğu gibi aynı zamanda kapitalist müftüler ve imamlar dahi yok değil. Bunlardan birisi de rahmetli olan Şeyh Nazım’ın damadı Hişam Kabbani’dir. O da Ahmet Temim gibi Lübnan asıllıdır ve ABD’ye yerleşmiştir. 11Eylül sürecinde ABD’nin İslami kesimlerdeki sözcülerinden birisi olmuştur. Pentagon’un tertip etmiş olduğu panellerde konuşmuş ve adeta ABD ve eylemlerini takdis etmiştir. Lübnan eski müftüsü Reşid Kabbani de bir sufi/Nakşibendi olmasına rağmen son demlerinde Hizbullah’ın tesiri altında kalmıştır. Ukrayna Müftüsü Ahmet Temim de Rufai tarikatına mensup olmasına rağmen Ahbaş tayfasının Ukrayna’daki en üst temsilcisidir. Hişam Kabbani de Nakşibendi olmasına rağmen Pentagon’un hizmetine girmiş veya en azından bir dönem böyle bir görüntü vermiştir. Anlayacağınız komünist imamlar olduğu gibi kapitalist imamlar da yok değil. Bunlar dini temsil etmekten ziyade egemenleri temsil ediyorlar. İkinci olarak ortak vasıfları Türkleri İslami alandan uzaklaştırmak.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.