Medet İçin Adalet!
Malumunuz 22 Mayıs 2013’te, Türkiye’deki Çeçenlere yardım çalışmalarıyla tanınan ve Kuzey Kafkasya’daki Çeçenya direnişinin ülkemizdeki en mühim destekçilerinden olan iş adamı Medet Ünlü uğradığı silahlı saldırı sonucu şehit edilmişti…
İki gün önce yani ölüm yıldönümü olan 22 Mayıs’ta, 1'i Rus uyruklu 9 kişinin yargılandığı adli süreç başladı. Mahkeme süreci ile alakalı gelişmelere değinmeden önce, bu iki yıl içerisinde neler olduğuna bir bakalım: Cinayeti gerçekleştiren tetikçinin olaydan hemen sonra kimliği tespit edilmesine ve Türkiye’de olmasına rağmen 17 ay sonra yakalanabildi! Yetkililer süreci “süratli” işletilen bir süreç olarak niteledi! 20 ay geçmesine rağmen suikastın diğer zanlısı (Kafkas sivil toplum örgütleri bu şahsın hala Türkiye'de olduğunu iddia ediyor) halen yakalanmadı. Hakkında kırmızı bültenle arama kararı çıkarılan azmettirici Rızvan Ezbulatov’un elini kolunu sallayarak ülke dışına nasıl çıktığı hala tartışılıyor! Diğer bir ayrıntı ise, Medet Ünlü’yü katlettiğini itiraf eden tetikçiye17 ay boyunca yardım ve yataklık eden kişiler yakalandıktan iki saat sonra mahkeme tarafından serbest bırakıldı!
İşte yetkililerin “titizlikle ve ciddiyetle yürütülen çalışmalar” diye tanımladığı bu süreçten sonra adli süreç başladı. Dava öncesi Ankara Adliye Sarayı önünde; Önlü ailesi, Kafkas Dernekleri Federasyonu, 60 Kafkas Derneği ve Helsinki Yurttaşlar Derneği, İnsan Hakları Derneği (İHD), İnsan Hakları ve Mazlumlar İçin Dayanışma Derneği (Mazlumder), Türkiye İnsan Hakları Vakfı ortak basın açıklaması yaptı. Oradaki hâzirûn, “suikast” olarak adlandırılan bu cinayetin üzerinden 20 ay geçmesine rağmen cinayetin aslî fâilleri ve azmettirenleri hakkında yasal süreçlerin başlatılmadığını ve soruşturma sürecinde ciddi ihmallerin ve kusurların olduğunu belirterek, adli sürecin varacağı noktayla alakalı kaygıları olduğunu dillendirdiler.
Pek de haksız sayılmazlar! En hafif tabiriyle “şüpheli ölümler” başlığı altında ele alınan ama “siyasi suikastlar” kapsamında ele alınması gereken Medet Ünlü’nün şehadet süreci, tıpkı Muhsin Yazıcıoğlu’nun şehadet sürecinde yaşanan adli, idari ve istihbari ihmallere ve müdahalelere uğrayacak gibi gözüküyor…
Hülasa
Bir yandan, ülkesinde silsile halinde devam eden suikastlara ve “faili malum” devlet altı operasyonların yürütülmesine engel olamayan bir Türkiye algısı; diğer yandan, Azerbaycan’dan tutun Çeçenistan’a kadar yürüttüğümüz ilişkilerden geriye kalan ‘kırılganlıklar, güven bunalımları ve aman Rusya’yı ürkütmeyelim’lerle daha da karmaşık hale gelen ve tuhaflaşan Kafkasya politikamız…
İşte Medet Ünlü suikastı bu çelişkilerin bir ürünü ve bu işlerin artık zıvanadan çıktığının göstergesidir! Yediği karizma çiziklerinden başka başarı skorborduna bir şey yansıtamamış kurumlarımız kendilerine bir an önce çeki düzen vermelidir.
Medet Ünlü cinayeti önlenemedi bari hesabı layıkıyla sorulsun!
Sorulsun ki; Rusya’nın Kafkasya hâkimiyeti için sergilediği zulümlere direnen binlerce insana ve o insanların Türkiye’deki akrabalarına hissettirilen “Rusya'da Çeçen olmak ile Türkiye’de Çeçen olmak arasında bir fark yokmuş!” duygusu ortadan kaldırılsın!
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.