Yavru CHP
Başbakan Ahmet Davudoğlu bir konuşmasında HDP’nin CHP’nin Kürt versiyonu olduğuna temas etmiştir. Bu sadece Ahmet Davudoğlu’nun tespiti değil ayın zamanda yabancı basının da algısı. CHP Türk ulusalcıların partisi ise HDP Kürt merkezli olmak üzere bütün ulusalcıların ortak şemsiyesi olmaya aday. Bütün ulusalcı hareketlerin partisi olduğu iddiasını taşımaktadır. Halkların Demokratik Partisi ismi de bunu çağrıştırmaktadır. Bu Kuzey Irak’taki Kürtlerin de ortak siyaseti. Müslümanları dışla gayri Müslim azınlıklara sahip çık! Sözgelimi Irak’ta vesair yerlerde Yezidilerin ve diğer azınlıkların hamisi olduklarını dile getirmektedirler. Esat rejimi de Obama onaylı olmak üzere bunu yaptığını iddia etmiyor mu? Ona göre varil bombacısı ve kimyasal Beşşar azınlıkların hamisidir (Obama: Assad Protected Christians In Syria/http://www. mintpressnews.com/ obama-assad-protected-christians-syria/196480/ ). Esat’ın ortağı PYD, CHP ve HDP de aynı yolun yolcusu değil midir? Şimdi PKK yandaşı olan siyasi gruplar da Ermeniler gibi azınlıkların hamisi kesildiler. Terör yöntemine başvuran odaklar şimdi de kurtarıcı pozisyonuna büründüler. Ahmet Davudoğlu CHP ve HDP’nin ortak bir zihniyeti temsil ettiğini şöyle aktarıyor: “Tek parti zihniyeti CHP, ‘Diyanet’i kapatacağız’ diyor. Sadece onlar mı? Bu yaklaşımın Kürt versiyonu HDP diyor ki, ‘Diyanet’i kaldıracağız’. Doğu’da, Güneydoğu’da eski müftüleri aday gösteriyorlar. Batı’ya gittiğinizde ateistleri. Herkes istediğine inanabilir. Ama İzmir’de, İstanbul’da, Bursa’da, Eskişehir’de gösterdikleri adayları burada, Tillo’da İsmail Fakirullah Hazretleri’nin huzuruna çıkarabilirler mi?’’ Görülüyor ki CHP’nin yeni kadroları ile HDP ileri gelenleri Diyanet düşmanlığında birleşiyorlar. HDP’lilerin işi kolay, Diyanet yerine ileride havalar olgunlaşınca sönmeyen Zerdüştlük ateşi yakabilirler. Kılıçdaroğlu imam hatip düşmanı olmadıklarını ve geldiklerinde bunların kapatılması gibi bir davranış içine girmeyeceklerini söylese de kaldırmak istediği Diyanet de CHP iktidarlarının ürünü, eseri değil midir? Kaldı ki Diyanet’i kaldırmak onun can damarlarından birisi olan imam hatiplerin önünü kesmek anlamına gelir. İşlevsiz hale getirmek olur. Kılıçdaroğlu, herkesi kör, âlemi sersem sanıyor!
7 Haziran seçimleriyle birlikte kendi aralarında geçişsiz ve geçimsiz ama İslamcılara karşı geçişli olan ulusalcılar arasında geniş bir spektrum ve fezanın oluştuğu anlaşılıyor. Bu gerçek yabancılara da gizli, kapalı değil. HDP için ‘yedek CHP’ veya ‘yavru CHP’ demek de mümkündür. Irki temelleri farklı olsa da fikri temelleri aynı. Bu nedenle tek başına CHP’den umudunu kesenler dördüncü partinin Meclise girmesi için seferber oluyorlar. Ortak cephe ve koalisyonla iktidarı bitirmeyi düşlüyorlar. Böylece AK Parti’nin şahsında dindarların sırtını mindere getireceklerini umuyorlar. Bu algı sanılmasın ki sadece Türkiye’de veya Türkler arasında var. Aksine, Bekir Sıdkı isimli Suriyeli Kürt yazar el Hayat gazetesinde yazmış olduğu ‘Mustafa Kemal’e özlem’ başlıklı makalesinde (http://www.alhayat.com/Opinion/Writers/9352692/), bir biçimde Kemalist kadroların veya AK Parti karşısında gerileyen laik Türk ulusalcıların yeni umudunun HDP ve onun eş Başkanı Salahaddin Demirtaş haline geldiğini ileri sürmektedir. Dolayısıyla bu Salahaddin başka Salahaddin! Salahaddin’in izinden değil Napolyon’un izinden gidiyor. Bekir Sıdkı, Salahaddin Demirtaş’ın Kemalizmin yeni kalkanı veya süvarisi olarak görüldüğünü ima etmektedir. Türkiye’de siyaseti iki kutba, eksene; AK Parti ve karşıtlarına indirgeyen Bekir Sıdkı adlı Kürtçü yazar Salahaddin Demirtaş’ın AK Parti karşıtı cephenin yeni umudu haline geldiğini ileri sürmektedir.
Geçmişte laiklik adına dindarlara baskı yapıldığını ve ezildiklerini teslim eden Bekir Sıdkı adlı Suriyeli Kürt yazar, 13 yıllık AK Parti döneminde ise durumun veya tablonun tersine döndüğünü ve AK Parti’nin İslamlaştırma politikalarının laiklere dokunduğunu ve onları mazlum durumuna düşürdüğünü ileri sürmektedir. İşte tam bu noktada Salahaddin Demirtaş ismi laiklik ve halkların demokratik haklarının hamisi olarak sivrilmiş ve gündeme gelmiştir.
Dindarlara karşı Salahaddin Demirtaş ortak cephenin figürlerinden birisi ya da denildiği gibi yavru CHP haline gelmiştir. Bu zımni ittifak veya beraberlik mühendislik ürünü değil midir? Kemalist ve laik kesimlerde AK Parti’ye karşı bir öfke nöbeti yaşandığını ifade eden yazara göre Salahaddin Demirtaş ve parti kadroları durumdan vazife çıkartarak hattı müdafaadan sath-ı müdafaya geçmişlerdir. Ya da başka bir ifadeyle Kürtlerin mazlumiyeti üzerine kurulu siyasi söylemlerini değiştirmişler laiklerin mazlumiyetini savunan bir dili benimsemişlerdir. Siyasi oportünizmin zirvesi bu olmalı! Böylece Türk tarafındaki endişeli laiklerin de hamisi ve fiili sözcüsü haline gelmişlerdir. Bekir Sıdkı adlı Kürt yazara göre bu kutuplaşma veya şartlar muvacehesinde Salahaddin Demirtaş 7 Haziran seçimlerinde ortak cephenin sözcüsü haline gelmiştir. Bizim ifademizle yavru CHP olmuştur. Böylece 7 Haziran seçimleri turnusol kağıdı haline gelmiş ve HDP’nin yavru CHP olduğunu ortaya çıkarmıştır. Hayrı varsa, görsünler!
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.