Durum Nedir?
SORU: Türkiye’de, İngiltere’deki gibi gerçek bir demokrasi olması mümkün müdür?
CEVAP: Değildir. Çünkü bizim sosyal, kültürel, tarihî, etnik yapımız gerçek demokrasiyle uyuşmaz ve bağdaşmaz. Bizde tam ve gerçek demokrasi olmaz, demokrasimsi bir sistem olabilir. O da görüldüğü üzere saat gibi çalışmaz. Hem biz bu demokrasimsi sistemi de kirletip berbat etmişizdir.
SORU: Somut bir örnek verebilir misiniz?
CEVAP: Bundan birkaç ay önce İngiltere’de genel seçimler yapıldı, neticeler belli olur olmaz, başarısızlığa uğrayan üç partinin lideri de istifa etti. Bizdekiler maşallah koltuklarına Japon zamkı ile yapışmışlardır.
SORU: Biz demokrasinin de içine etmiş sayılır mıyız?
CEVAP: Bunda hiç şüphe yoktur.
SORU: Türkiye için en uygun düzen, sistem, rejim nedir?
CEVAP: İslamî bir rejimdir.
SORU: Böyle bir rejim kurulabilir mi?
CEVAP: Bugünkü kültür, ahlak, karakter seviyemizle, sosyal yapımızla kurulamaz. Kısa zamanda onun da canına okuruz.
SORU: Bugünkü durum nereye gidiyor?
CEVAP: Kaosa, anarşiye, parçalanmaya, büyük bir krize gitmesinden korkuyorum.
SORU: Türkiye devlet ve halk olarak sağlıklı ve dengeli bir yapıya sahip midir?
CEVAP: Değildir. Sağlıklı olması için en başta devamlılık şartı bulunması gerekir, bizim yapımız ise tarihî kazalar ve ârızalar üzerine kuruludur. İkinci şart ülkedeki çeşitliliklerin arasında sosyal barış ve mutabakat olmasıdır, o da yok.
SORU: Bugün Türkiye’de vahim bir kriz var mıdır?
CEVAP: Bu olup bitenler vahim kriz değilse neye kriz diyeceğiz?
SORU: Bu krizin sebepleri nelerdir?
CEVAP: Birinci sebep Kemalizm ideolojisidir. Bu ideoloji, M. Kemal’in ölümünden sonra Dönmeler, Kriptolar, İslam düşmanları tarafından çıkartılmış olup, ülkemizin Ortadoğu’nun Japonya’sı olmasını engellemiş ve kösteklemiştir.
SORU: Türkiye’ye kültür bakımından en büyük zararı veren hangi ârıza olmuştur?
CEVAP: Bin yıllık millî İslamî yazımızın yasaklanıp, onun yerine Latin yazısının devlet terörüyle kabul ettirilmesi olmuştur. Bu dev(i)rim halkımızı hafızasız ve derin düşüncesiz bırakmıştır. Japonlar ise, bizim millî yazımızdan bin kere zor kendi yazılarını korudular ve dünyaya parmak ısırtan başarılara imza attılar. Yahudi veya Yahudisever Kemalistlere soruyorum: Yahudiler ve İsrail, İbraniceyi niçin İbranî alfabesiyle okuyup yazıyorlar?
SORU: Türkiye’nin düzelmesi mümkün müdür?
CEVAP: Pratik olarak mümkündür ama realitede uygulamada çok zordur. Bu düzelme ve ıslah için çok vasıflı, çok kaliteli, çok yüksek ahlaklı ve karakterli, çok kültürlü, çok firasetli elemanlardan oluşan kadrolara ihtiyaç vardır. İsim vereyim: Türkiye’nin çağdaş Salahaddin’lere, Şâmil’lere, Emîr Abdülkadir’lere ihtiyacı bulunmaktadır.
SORU: Ne yapmalıyız?
CEVAP: Müslümanlar tek bir Ümmet olsunlar, bu Ümmetin başında râşid ve âdil bir İmam bulunsun ve halk ona biat ve itaat etsin. Bütün Müslümanları, bütün ülkeyi ve halkı kapsayan mükemmel müşterek bir plan ve program yapılsın. İşler meşveret=danışma ile görülsün, Vasıflı Müslüman ve insan yetiştirmek için İslam mektepleri ve Medreseleri açılsın. Herkes vazifesini yapsın ve zuhur edecek Mehdiyi beklesin