Statüler Fetişizmler
Cep telefonu fetişizmi tedavisi çok ama çok zor pskiyatrik bir hastalıktır. Aylarca sürecek ciddî masraflı bir rehabilitasyon tedavisi gerektirir.
Mesken, otomobil, markalı giysiler, lüks ve israflı hayat da böyledir. Bu hastalıklara yakalananların tedavisi güçtür.
Normal, medenî kültürlü, mantıklı, vicdanlı, dengeli, selim akıllı (sağduyulu), ruh sağlığına sahip bir insanda statü kompleksi olmaz.
Adamda anormal tezahürler görülüyor. Lüks ve pahalı cep telefonunu eline almış, cihaz çalsa da çalmasa aval aval hayran hayran bakıyor, kurcalıyor… Yine bakıyor, yine kurcalıyor… Fena fi’l-telefon olmuş… Başka bir dünyadadır o, pahalı cep telefonu dünyası… Biri bir laf söylüyor, kendini telefona o kadar vermiş ki, anlamıyor, ne demiştin diye soruyor… Dalgın, kendinden geçmiş… Lüks telefon sarhoşu olmuş… İnsanlıktan çıkmış…
Elli bin liralık bir otomobil ihtiyacını görecek ama o 150 bin liralık lüks bir oto almış. O bir oto fetişistidir. Oto fetişizminin tedavisi mümkün müdür bilmiyorum.
Kambur üzerinde kambur olanı da var. Adam hem oto fetişisti, hem de hız hastası. İçindeki şeytan daha hızlı, daha hızlı, en hızlı diye dürtüklüyor onu.
Hız hastalığı piyango gibidir. Bin hızda bir şey olmaz, bin birincide korkunç bir kaza, ya ölür yahut sakat kalır. Arkasından hız şehidi oldu diyenler çıkar.
Sözde dindar Müslümandır ama gider faizli kredi ile lüks pahalı israflı bir araba alır. Günah üzerine günah. İsraf günahı, lüks ve şatafatlı arabanın verdiği kibir ve gurur günahı, bunların üzerine riba günahı.
Şu herife veya karıya bakınız. Ayakları üzerinde yerde yürürken oldukça mantıklı ve makul ama lüks otomobile binip direksiyon başına geçince canavarlaşıyor. Dolunayı görünce kurtlaşan Doktor Jeykll gibi…
Başta Diyanet İşleri Başkanlığı ve sayın başkanı olmak üzere bütün dinî cemaatler, tarikatlar, sivil toplum kuruluşları ülkemizi, halkımızı, devletimizi öldürücü, sersemletici, sarhoş edici; lüks, israf, tantana, statü hastalıklarından kurtarmak için hep birlikte yoğun bir propaganda, uyarı, aydınlatma, bilgilendirme, ıslah kampanyası başlatmalıdır.
Kur’an, Sünnet, İslam ahlakı, İslam hikmeti nasıl yaşamamız gerektiğini bize bildiriyor. Kur’an israfa izin veriyor diyen dinden çıkar.
Uruguay’ın eski başkanı Mujica’dan ders ve ibret almalıyız.
Türkiye’mizde korkunç ve yıkıcı bir israf çılgınlığı görülüyor. Devletimizin, belediyelerin milyarlarca doları israf girdaplarında ziyan ediliyor.
Ülkemiz son yıllarda zengin olmuştur ama bu zenginlik genel ve âdil bir zenginlik değildir.
Zenginlerle fakirler arasındaki uçurum daha da derinleşmiştir.
Cumhuriyet saltanat rejimi değildir, fazilet ve hikmet=bilgelik rejimidir.
Adalet, fazilet, hikmet temelleri üzerine oturmayan cumhuriyet gerçek cumhuriyet olamaz.
Lüks meskenleri, lüks binitleri, lüks telefonları, lüks mobilyaları statü ve fetiş haline getiren insanlar, rejimler, düzenler, sistemler hastadır.
Biz Müslümanlar hayatımıza İslam’ın temel değerlerini, ilkelerini, kurallarını hakim kılamazsak ayakta kalamayız.
Kur’an’a, Sünnete aykırı bir hayat tarzı zillete sürükler.