Dershaneleri kapatmaya dair kanun AYM tarafından iptal edilince, AK Parti’den tepkiler gelmeye başladı. Açık söyleyeyim, ben de olsam aynı kararı verirdim...

Zamanında çok söyledik.

Ortada aksamış bir eğitim sistemi dururken dershaneleri kapatmakla bir yere varılmaz...  Hem o, hem de madem bu

ülkede serbest ticaret sistemi vardır.

O halde isteyen dershane de açar başka şey de. 

Bu mübarek günde adını söylemek istemiyorum...

Başka şeyler açan yok m?..

Hele de akşamüzeri Ankara’nın göbeği sayılan Necatibey Caddesi ile GMK bulvarına çıkın gezin, yerlerde o başka şeylerin ticaretini yapanların pornolarını göreceksiniz.

Ticaret serbestliği adına kadın ticaretinde zengin olanların aymazlığı...

O namusuz çetelere kimseler elleyemiyor.

Kalabalıklar bu reklamların üzerine basıp geçiyor. 

Aslında o basıp geçmeler, umursamamak bizim yüz karamızdır.

İşimizdir, gidişatımızdır, amellerimizdir.

Beş adım ileride emniyet var, savcılık var...

Ne hikmetse kimseler bu fuhuş rezaletine dur diyemiyor...

Aynı şekilde çocuklar üzerinden yapılan ticaret de serbest.

Kadın gayri meşru elde ettiği çocuğunu daha doğmadan belli çetelere yüksek paralarla pazarlayabiliyor. O çocukları bazıları evlat edindiği gibi bazıları da organ naklinde çok yüksek paralara İsrail üzerinden zengin ailelere satıyor.

Cahiliye devrinde olduğu gibi çocuklar doğmadan hayata veda ediyorlar...

Aynı şekilde... Körpesi kucağında diğerleri de ayakları yalınayak cami avlularında dilenciliğe terk edilen çocuklar da bizim yürek acımız...

Ülkemizde maalesef çocuk istismarı had safhada.

Çocukları koruma kanunu yürürlükte iken, hatta ceza kanunu çocukları dilendirenlere bir yıldan fazla ceza verilmesini öngörmekte iken bu yasalar da sanki işlemiyor.

Konu ile ilgili Aile Bakanlığı var.

Ne var ki bu bakanlık erkeği evden uzaklaştırarak çözüm üretmekle meşgul.

Demek oluyor ki çocuklara sıra gelmiyor.

Bu durumda gerekli tedbirleri almadan dershaneleri kafaya takmak elbette fuzuli iştigal sayılacağından zamanında karşı çıktık. 

Devletin yapılmasını yapması lazım.

Gerçi bizim ülkemizde her işin altında mutlaka bir sömürü tezgahı kurulmadan işler rast gitmez. Dershaneler konusu oldukça istismar edilmiştir.

Eğitim sömürüsünden köşe olanlarımız oldu.

Çocuklarımız hem dershane hem okul derken at yarışlarına benzediler. 

Çocuk neredeyse çocukluğunu unuttu.

Burada kabahat pazarlayıcıdan ziyade Milli Eğitim Bakanlığı’nındır.

Hem kaliteli eğitim verme, hem de yüksek okullara giriş imtihanlarını spor toto yarışından çıkarma, durmadan dershaneden şikayet et. 

Buna hakkın yoktur.

Sen gerekeni yap, onun dışında yine de çocuğunu dershanelere vermek isteyen verir.

Olaya bu açıdan bakmak lazım...

Değilse, geçmişte güzel hizmetler verip de daha sonraları işi para kazanmaya dökerek aileleri bıktıran dershanelere kızıp da yorgan yakmanın alemi yok.

Artık yasak kalktığına göre yeni bir düzenleme gerekiyor. 

O günler muhalefet havasında tepinenler şimdi buyursunlar.

İş başa düştü.

Görelim, hangi telden çalarak yanlış dediklerini düzeltmek için adım atacaklar.

Atacaklar mı atamayacaklar mı hep birlikte göreceğiz...