Mustafa Özcan

Mustafa Özcan

Türkiye’yi IŞİD Çarmıhına Germek!

Türkiye’yi IŞİD Çarmıhına Germek!

IŞİD’i üretenler ve IŞİD kartını kullananlar nedense sadece Suriye rejimine muhalif olduğundan dolayı Türkiye’ye çamur atıyor,  IŞİD ile aynı yatakta göstermeye gayret ediyorlar. Hatta hayret verici bir biçimde ünlü Arap gazeteci Abdulbari Atvan Türkiye ile IŞİD arasında çatışmanın yaşanmasından sonra bir makale yazarak ‘örgüt ile Türkiye arasında yazılı olmayan centilmenlik anlaşması bozuldu mu?’ tarzında garip ve suçlayıcı bir soru ortaya atmıştır. PKK terör örgütü olduğu halde kara para aklamak gibi terör geçmişini, mazisini silmek, gözden kaçırmak, aklamak için IŞİD kartını kullanıyor. 

Adeta Türkiye’yi terör hamisi olarak göstermeye yelteniyor. Lisan-ı haliyle şöyle diyor: Ya benimle olursun ya da IŞİD’cılıkla itham ederim! ABD alçakça bir biçimde PKK’yı terör kampında ve kapsamında görmesine rağmen dönemlik kıvırtmalarda yaptığı gibi terör örgütü PKK’yı bir diğer terör örgütüne (IŞİD) karşı kullanmaya kalkışmıştır. Bu da göstermektedir ki, tanımında olduğu gibi terör örgütlerinin kullanımında ve onunla ilişkilerde de keyfilik vardır. İran ve benzeri ülkeler terör örgütlerini kullanırsa terör hamisi olurlar lakin ABD kullanırsa Nobel ödülü alır. Hatta hala Amerikan basını İran’ın terör hamisi olduğunu göstermek için Hamas ile bağlantısını işliyor. 

Halbuki, Hamas İran ilişkilerinde köprünün altından çok sular aktı. Ne İran eski İran ne de Hamas eski Hamas! Ayrı kampların insanları! İslami Cihad da öyle. 

Burada bir algı operasyonu var.  Hizbullah’ı öne çıkaracağı halde hala Hamas ile İran’ı bağlantılı olarak gösteriyor.  İsrail ve Sisi idaresinin Hamas ile IŞİD arasında bağlantı kurmaya çalışması gibi. ABD terör tanımı üzerinden bir taşla çift kuş vurmak istiyor.  Hem İran’ı kontrol altında tutuyor hem de Hamas’a çamur atıyor!

***

  PKK, IŞİD faktörünü ve kartını yayılmak, genişlemek ve büyümek için kullanırken Batı da bölgeyi karıştırmak için Kobani olaylarını kullandı ve büyüttü. O sıralarda Türkiye PKK yandaşlarının taleplerine karşılık vermedi. İstiyorlardı ki, Türkiye kendi cephelerinde yer alsın ve kendi zemVinine zarar versin.  

Kısaca, Türkiye IŞİD oyunu, manipülasyonu karşısında PKK veya PYD’nin redifi ve kolluk gücü olmak istemedi.  
Bu PKK’cıların kükremesine neden oldu. Sonunda baskı üzerine baskı icra ederek Türkiye’nin 
sınırlarından Peşmerge güçlerinin Kobani’ye geçmesine izin vermesini sağladılar .

Türkiye aynı şekilde IŞİD karşıtı koalisyonda Batı’nın redifi haline gelmedi.  Burada bir iltibas yaşandı ve Türkiye’nin koalisyon haricinde kaldığı söylendi ve onun ötesinde Türkiye’nin IŞİD unsurlarının geçişine göz yumduğu ve fiili olarak IŞİD’i kolladığı intibaı veya algısı oluşturuldu. IŞİD’i bahane eden PYD bölgede bağımsız bir unsur olarak sivrilmeye devam etti.  

IŞİD’in yelkenlerini şişireceğini fark eden PKK-PYD bölgede kendisini IŞİD savar olarak atadı ve Türkiye’yi sorgulamaya başladı. 

Önce Türkiye’yi IŞİD’e göz yummakla suçlarken ardından Suruç olayıyla birlikte Türkiye’nin vatandaşlarını koruyamadığı iddiasıyla karşımıza çıktı.  Adeta terör örgütü PKK ve siyasi kanadı HDP,  IŞİD algısı üzerinden Türkiye’yi terörist olmakla itham etti. Devletin otoritesine meydan okudu.

***

Türkiye bu durum karşısında en azından İstanbul’da birbirinden beslenen üçgene karşı harekete geçti.  Suruç olayları bu üçgen tarafından organize edilmiştir. Bu üçgen bileşiminin açılımı DHKP-C, PKK ve IŞİD’dir. Bunlar da Türkiye’nin fululleri yani kalıntılarıdır.  

PKK ve PYD komünizm kalıntısıdır.  Komünist-şuubi damardan yani ulusalcılık damarından veya terkibinden beslenmektedir.  DHKP-C sekterizm ile komünizm damarından beslenmektedir. 

Bu da fulul yani komunizm ve Soğuk Savaş artığı ve kalıntısıdır. IŞİD ise İbni Mülcem’in varisidir yani Haricilik kalıntısıdır.  Ya da modern kisvesinde Hariciliğin yeniden ete kemiğe bürünmesi, hortlaması ve dirilmesidir. PKK uzantısı ve kitle cinayetlerinin zanlısı Selahaddin Demirtaş devleti takmayarak hatta devlet yokmuş gibi hareket ederek ve onun da ötesine geçerek Türkiye’yi IŞİD çarmıhında idam etmeye kalkışmıştır. Uluslararası arenaya çektikleri IŞİD giyotininde Türkiye’yi idam etmeye kalkışmışlardır. 

Türkiye’nin bu durumda yapması gereken çakallara yem olmamak, duruma seyirci kalmamak bu eşkiyaların ve teröristlerin kökünü kazımak ve sırt sırta dayayarak icabına bakmaktır. El mi yaman bey mi yaman görsünler.   

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
10 Yorum
Mustafa Özcan Arşivi