Suruç Patlaması ve Aptal Romantikler
Suruç bilmecesi her gün biraz daha aydınlanacak ve 32 genci ölüme gönderen canilerin gerçek yüzleri ortaya çıkacak.
Suruç saldırısında iki taşeron terör örgütü rol aldı: PKK ve IŞİD. Bunun ikisi de Türkiye düşmanı ve İngiltere-ABD beslemesi örgüttür. Suruç’ta buna marjinal bir sol grup daha eklemlendi: Marksist Leninist Komünist Parti (MLKP)…
Suruç’a gidenler bu illegal partinin legal uzantısı olan Ezilenlerin Sosyalist Partisi (ESP) legal partisinin gençlik örgütlerine mensup gençlerdi. MLKP örgütü, DHKP-C ve benzeri örgütler paralelinde, daha çok Alevi kitle arasında faaliyet gösteren bir sol örgüttür.
Marjinal sol gelenek, 12 Eylül’den sonra büyük bir dağılma yaşamış ve zaten bölük pörçük olan fraksiyonlar, daha çok iç hesaplaşmalarla yok olma raddesine dayanmıştı. Bunlardan sadece DHKP-C, taşeron bir örgüt olarak varlığını sürdürmekteydi. İmralı canisi, yıllardan beri “çatı partisi” örgütlenmesini amaçlamıştı ama bir türlü Kürtçü kimliğini aşamayan partilerle işi düne kadar getirmişlerdi. HDP ile ilk defa marjinal-militer solu da içine alan bir örgütlenmeyle, pörsümüş olan sol, Kürtçülük damarıyla diriltilmeye çalışıldı ve % 13’lük bir oy kitlesiyle, bir merhale de aşıldı.
Şimdi yeni merhalelere uzanmaları gerekiyor. Hazır bir Erdoğan muhalifliği vardı; ona bir de IŞİD muhalifliği eklendi. İki diri muhalefet damarının kanla ve hikâyelerle beslenmesiyle, PKK-HDP’ye daha geniş bir alan açılması lazımdı. Bunun için de, kendini Gezi’de gösteren “romantik aptallar”ın tabana dahil edilmesi şarttı.
Üniversitelerde saha çok “sev-genç” gibi faaliyet gösteren, gırgır, şamata, gitar, çimenlere yayılma arasına sıkıştırılmış çevrecilik, hayvanseverlik, şiir, kitap gibi şirinliklerle oluşturulan kitle, üst akıl tarafında “oyuncak ve kitap” sempatisinin yaratacağı bir algıyla, Kobani’ye geçmek üzere Suruç’a gönderildi. (Taş üstüne taş kalmamış bir şehirde oyuncak ve kitap ne de işe yarardı ya. “Ekmek bulamıyorsanız kitap ve oyuncak yiyin” der gibiydi zavallı gençler ama bunun farkında olamayacak kadar da romantiktiler.)
300 kadar genç, şarkı söyleyecek, oyuncak ve kitaptan bahsedecek, inşaatlarda çalışma romantizmi sergileyecek (Bunların ağabeyleri de vaktiyle Zap suyuna köprü diye yola çıkmışlardı; sonra banka soyup asker öldürmeye kadar vardırdılar işi.); bombacı gelip bombayı patlatacak ve bugüne kadar etki alanı dışında kalmış olan aptal romantikler de PKK-HDP sempatizanı durumuna getirilecekti.
Ve öyle de oldu. Bakın, İstiklal Caddesi’ndeki gösteride, IŞİD bahane edilerek bebek katilinin posterleri doldurdu caddeyi. Tuhaflığa bakın ki, IŞİD katilini, bebek katili ile protesto ettiler. Halkımız buna “sidiği sidikle temizlemek” der. Pazar günü de pek farklı bir şey olmayacak.
Siz, meselenin oyuncak ve kitap olmadığını anlamayacak kadar aptal romantik misiniz yoksa?
Ölenler neden hep Aleviler?
Gezi olaylarında da ölenlerin tamamına yakını Alevi idi, Suruç’ta ölenlerin de büyük bir kısmı Alevi. DHKP-C, TİKKO ve MLKP-SGDF ile Alevi kitleler ajite ve militarize edilmeye çalışılıyor. Gençlerin cesetlerinin geldiği her mahalle, patlamaya hazır birer bomba gibi oluyor ve her ölümden sonra marjinal sol suç örgütleri biraz daha fazla militan devşiriyor. Kürtlerden amaçlanan kitleye ulaşıldı; şimdi Aleviler devreye sokularak sol zemin genişletilerek diri tutulmaya gayret ediliyor.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.