Barışın anlamı ile sürecin anlamı elbette ki farklıdır.  

Süreç örgütün kazanımı, barış hikayesi... 

O yüzden bölgede akan kan hiç durmadı. 

Durum dünkünden farklı. Ülkenin toparlanmasından rahatsızlık duyan ne kadar gayri milli unsurlar varsa bu arenada ittifak halinde.

Görüyorsunuz, PKK’nın altından DHKP-C çıkıyor.

Daha neler çıkar... Her akşam ekranlarını terör severlere amade kılan cemaat de çıkar, bu milletin ekmeğini yiyen, suyunu içen tuzu kuru hainler de çıkar...

Şurasını gayet açık ve net olarak biliyoruz. 

Terörün arkasında Anadolu’yu diğer Müslüman ülkelerine benzetmeye çalışan ABD ile onun müttefiklerinden başta Siyonist İsrail var...

HDP’nin de arkasında PKK ile PYD terör örgütleri. 

İşte bu denklem...

Onların plan ve projelerine göre; Anadolu ya basmak olacak, veya harabe.

O yüzden iktidar hırsı üzerinden politikalar üreterek teröre destek çıkanların sadece şerefsizliği değil, kanları da, imanları da, insanlığı da tartışılır. 

Umarım Güneydoğu halkı bu günleri iğne ile aramaz. 

Yanı başımızdaki Suriye’nin halini görmüyorlar mı?

Arap Baharı diye kışkırttılar, şu anda taş taş üstünde kalmadı. PYD vuruyor, IŞİD vuruyor, Esed vuruyor, ABD vuruyor, gelen vuruyor, giden vuruyor. 

Sonuçta harap olan Müslüman’ın ülkesi.

Suriye halkı o güzelim günlerini arıyor, ama yok, çıktı elden bir kere.

Bakara 195 ayet: “Kendi ellerinizle kendinizi tehlikeye atmayın.”

Tehlikelerin alasına attık kendimizi...

HDP severlere soruyorum, hani barış gelecekti?

 Savaş geldi...

Dünyanın hiçbir ülkesinde terörle barış ve süreç yapılmamıştır. 

Avrupa’daki terör örgütleri güç kullanarak basılmış ve imha edilmiştir. 

Hele de ayrılıkçı terör ile masaya oturduğunuz an, gerisi gelmez. İstekleriyle baş edemezsiniz. Teröristin ne sözüne güvenilir, ne de attığı imzaya. 

Nedeni ise, velisi vardır, gerisi vardır, yöneticisi vardır, sahiplidir.

Kendimizi boşuna kandırmayalım...

İmralı’ya o kadar önem verirsen örgüt dağılmaz, aksine etrafında bütünleşir, siyasallaşır. Onu gözden çıkaranlar PKK’yı da bir an için çıkarsalar da peşinden PYD var.

Bir mahkuma bu kadar bel bağlamak doğru değil.

Şimdi durma ayıkla pirincin taşını...

Eskiden terörist iken şu anda HDP simgesinde siyasallaştı.

Bölgesel çaresizlikleri de içerisine katarak söylüyorum, terörün siyasallaşmasında yanlış yapanların mutlaka payı vardır... Yüz verince astar istediler...

 İşte Eş Başkan Figen Yüksekdağ, PKK ile PYD arkamızda derken bu sefer de PKK ile ilişkileri olduklarına dair Türkiye’den belge istiyor.

Aynı şekilde, PKK’nın uyguladığı program terör değil, özgürlük hareketi imiş.

Şuna bak, durduk yerde karakolları bombala, asker ve polisleri şehit et, yüzün kızarmadan çık de ki, bu cinayetler özgürlük hareketidir. 

Dalganı geç, alay et...

Özgürlük dedikleri kan ve gözyaşı ise barış nedir acaba?.

Yoksa ağzından çıkanı kulağı duymuyor mu bu kadının?