Cübbeli Ahmet Hoca

Cübbeli Ahmet Hoca

PKK Yahudilerin Kürtleri imha projesidir

PKK Yahudilerin Kürtleri imha projesidir

Gazetemizde çıkan bir haberde PKK hakkında bilmediğim bir şey öğrendim. Değerli bir profesör 2500 yıl önce Kürtlerin Yahudilerin bir devletini yok ettiğini ve bu yüzden Yahudilerin Kürtleri yok etmek için PKK projesini hayata geçirdiğini söylüyor. Yahudiler kinci bir millettir. Kaç bin sene de geçse kendilerine yapılanları unutmazlar.

Vahdet Gazetesi’nde ne haberler yazıyor, okumuyorsunuz. Geçenlerde çok değişik bir haber vardı. İlk defa duydum. Hani arkada Yahudi, Siyonist, Ermeni var. Bunları biliyoruz. Ama şunu bilmiyordum ben. Mevzu ne biliyor musunuz

Önemli bir Profesör “PKK, Kürtleri imha projesidir” diyor. Türkleri değil ha, Kürtleri. Kürtleri bitiriyor. Kürtleri dininden ediyor. 

Mezhebinden, Ehl-i Sünnet’ten ayırıyor. Çünkü Kürtler çok Ehl-i Sünnet’tir. Şafi mezhebinden ama itikatları Eşari. Tam Ehl-i Sünnet ve çoğunluk bakımından, orantıya vurursan onlar çok daha namaz ehli. Örfü, âdeti daha korumuş. Dini örfünü kastediyorum, aşiret örfünü değil. İşte PKK onları bozacak.

İNTİKAM HIRSLARI SÜRÜYOR

Peki, PKK Yahudilerin Kürtleri imha projesi nasıl oluyor? Siz daha önce böyle bir şey duydunuz mu? Ben de yeni öğrendim. Okuyoruz, okudukça öğreniyoruz. Profesörün adı Mikail Bayram. 

Diyor ki, 2500 sene önce Babil’de Yahudi devleti varmış. 

O Yahudi devletini o zaman orada bulunan Kürt Devleti ya da topluluğu yıkmış. Biliyorsunuz Yahudi çok kincidir. 

Kaç bin sene geçse de unutmaz. Yahudi kadar tarihini bilen yoktur. Dünyanın neresinde devletler kurmuşlar ve onları kim imha etmiş bilirler. Biz bilmeyiz. Derviş meşrep bir milletiz biz. Ama onların intikam hırsı devam ediyor. Ve onları bitirene kadar devam edecek.

BU DEVLETLERİ DE GEÇİCİ

Şimdi Kürtler onların devletini yıkınca bunlar dünyaya yayılmışlar. Ondan sonra bu İsrail kurulana kadar da bir daha toparlanamamışlar. Çünkü Allah devlet nasip etmedi. Şimdiki devletleri de geçicidir. Kesinlikle yakında bitecektir. 

İSLAM BİRLEŞTİRİYOR

Yahudiler o zaman hesaplarını, kitaplarını yapmışlar. Sonra tabi Türkler de Kürtler de Müslüman olunca hepsi bir arada kardeş olmuşlar. Bin senedir bu topraklarda yaşamışlar. Osmanlı ecdadımızın hükmü altında hiçbir sorun olmadan yaşamışlar. Çünkü İslam birleştiriyor. Önceyi düzelten sonu da düzeltir. Kur’an eskiyi de bugünü de düzeltti. 

GÂVURDAN VEFA BEKLENMEZ

Ne zaman ki din devletten ayrıldı “Dini karıştırmayın, okumayın, okutmayın. Orayı kapatın, burayı kapatın” derken millet cahil kaldı. Millet cahil kalınca Yahudi ne yaptı? “Tamam, projeyi uygulamanın zamanıdır” dedi. Niye? “Zaten bu Kürtler bizim devletimiz yok etti. Bunlardan intikam alalım” dediler. Halbuki Türkler onlara ne kadar çok yardım etti. İspanya’dan sürülünce Osmanlı kabul etti ama vefasızlar işte. Gavurdan vefa beklenir mi?! Kur’an’da “Allah hainleri sevmez” (Enfal-58) buyruluyor. Yani ahde vefa göstermezler. “Yahu bunlar bize bakmışlar” falan hikaye. 

BİRBİRİMİZE ÇARPIŞTIRIYORLAR

Osmanlı’nın torunları Türkiye’de devlet kurmuşlar. Bir tane devlet kalmış. Onun da yüzölçümü eskisinin kaçta birine düşmüş. Ama yok! “Bunu da parçalayacağız, bunu da böleceğiz” diyorlar. Bir de Arz-ı Mevud palavrası var. “Bize vaat edilen topraklar var. Bize Allah’ın emri, mecburen buraları almamız lazım” diyorlar.  “Bunun için de buraları kaşımamız lazım. Kaşımak için de Kürt’ü Türk’e, Türk’ü Kürt’e çarpıştırıp vurdurmamız lazım” diyorlar. 

KUR'AN'IN KALBE YAZILMASI

Siz sokakta üzerinde Allâh yazılı bir kâğıdı görünce hemen hürmet göstererek eğilip alıyor, yüksek bir yere hürmetle koyuyorsunuz. Ben de kalbine Kur’ân’ın tamamı yazılı bir gence ayağa kalkıyor, hürmet gösteriyorum.

Bildiğiniz üzere Büyük Şeyh Efendi Mustafa İsmet Garîbullâh (Kuddise Sirruhû): “Şerîat hâmili a‛lem zevâtı,   Dahi âlim olan fıkha zevâtı,

Kezâlik hâmili Furkān zevâtı,   Ziyade tâzim eyle bul necâtı.

HÜRMETLE DİZ ÇÖKER

Bu tâzimle azîz Hakk’a gidelim, Cemâl-i bâ kemâli seyredelim”

beyitlerinde hoca olmasa bile sadece hâfız olanlara da ziyade tâzim ve hürmette bulunmayı kurtuluş sebebi olarak açıklamıştır.

Nakledildiğine göre huzuruna giren bir genci ayağa kalkarak karşılayan Hazreti Mevlânâ bununla da kalmaz, genci makamına çağırıp oturtur, kendisi de karşısına geçip iki dizi üzerine çökerek hürmetle dinler.

ALLAH YAZILI KÂĞIT

Çevredekiler Mevlânâ’nın makamını bir gence terk edip de karşısında hürmetle diz çöküşünü uygun bulmazlar da itiraz yollu sorarlar. Büyük insan, gence gösterdiği bu hürmetin sebebini şöyle açıklar: “Bu genç Kur’ân’ı ezberlemiş bir hâfızdır. Kalbinde Kur’ân yazılıdır. Siz sokakta üzerinde Allâh yazılı bir kâğıdı görünce hemen hürmet göstererek eğilip alıyor, yüksek bir yere hürmetle koyuyorsunuz. Ben de kalbine Kur’ân’ın tamamı yazılı bir gence ayağa kalkıyor, hürmet gösteriyorum. 

Sizin hürmet gösterdiğiniz kâğıt üzerindeki yazıdan daha fazladır bu gencin kalbinde yazılı Kur’ân!”

ŞEFAAT HAKKI VAR

Hazreti Mevlânâ sözlerini şöyle tamamlar: “Sadece ben değil Allâh da kelamını ezberleyerek amel eden hâfızlara büyük değer veriyor, cennetine almakla kalmıyor, akrabalarından cehenneme gidecek on kişiye de şefaat ederek kurtarma hakkı tanıyor. Yeter ki o hâfız ezberlediği Kur’ân’la amel etmede bir ihmale düşmesin.”

İşte 700 sene sonra bugün hâlâ bütün dünya milletleri Mevlânâ’yı yâd ediyorsa ve bu sevgi gün be gün artıyorsa o gün Mevlânâ (Kuddise Sirruhû)nun, Kelâmullâh’a ve hâfızlarına gösterdiği hürmet nedeniyledir. 

Hürmet eden hürmet görür. 

CEMAATE GİDENLERİN ADIMLARI YAZILIR

Ebû Sa’îd el-Hudrî (Radıyallâhu Anh) ın şöyle anlattığı rivâyet edilmiştir:  “Benû Seleme kabîlesi Medîne’nin uzak bir nâhiyesinde idiler, mescidin yakınına taşınmak istediler.

AYET-İ  KERİME İNDİ

Bunun üzerine Allâh-u Azze ve Celle: “Gerçekten de Biz, ölüleri ancak Biz dirilteceğiz; böylece Biz (kullarımızın) önden göndermiş oldukları (iyi ve kötü) şeyleri de, (cuma ve cemaat yolunda attıkları) adımlarını da yazmaktayız!” (Yâsîn Sûresi:12) âyet-i kerîmesini indirince Rasûlüllâh (Sallallâhu Aleyhi ve Sellem) onları çağırarak: “Şu bir gerçek ki adımlarınız yazılmaktadır. (O hâlde yerlerinizden ayrılmayın ki, cemaat yolundaki adımlarınızın çokluğu kadar fazla mükâfat alasınız)” buyurdu. (Beyhakî, Şu‘abu’l-îmân, no:2630, 4/354)

 

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
8 Yorum
Cübbeli Ahmet Hoca Arşivi