Ne Beklerken Neler Oldu
Yırtıcı çığlıkları ana yüreklerinden duyuyoruz. Hele de izine gidince şehit edilen polis memurunun Kürt anası cenazeye gelen memurlara bakarak öyle ağıt yakıyordu:
“Kurban olurum size, sizin yerinize ben öleyim, kime ne yaptınız.”
İşte milli olmanın ağıtı da bu şekilde milli olur…
Yoksa fatihayı dudaktan okumakla yürekten okumak farklı şey…
Esasa gelirsek… Benim gönlümde yatan, AK Parti-MHP koalisyonu idi.
Ne var ki sayın Bahçeli, büyük devlet adamları pozunda kenara çekilerek elini taşın altına koymak yerine Öğütçü Babalığına soyundu.
Yola girmedi yol gösterdi…
PKK şu anda hem dağda, hem iktidarda.
Bu durumda, “HDP ile aynı safta olmam” demek neyi ifade eder?
Alçak basınç, yüksek basınç diye fiziki bir kural var.
Yüksek basınç çekilince yerini alçak basınç doldurur.
Devlet için de aynıdır, sen çekilirsen yerini alçaklar doldurur.
Geçenlerde Selçuk Özdağ yazdı.
Tabi ben onun kadar Bahçeli’yi tanımam...
Tuğrul Türkeş’in de Genel Başkan Yardımcılığından sıyrılarak AK Parti saflarına iltihak etmesi Bahçeli’nin duruşunu hayli bozdu.
Kimseler kusura bakmasın, Bahçeli şu anda oyun bozan olarak görülüyor.
Osmaniyeli olanlardan dinliyorum, onların dediği, sayın Bahçeli AK Parti ile hükümet kurmaz, onun gönlünde sürekli CHP vardır.
Doğru mu diye düşünürken Kılıçdaroğlu’nun açıklaması geldi:
“Bana görev verilseydi Bahçeli’yi ikna ederdim.”
Yalan da değil, Ankara Büyük Şehir Belediyesi seçimlerinde Mansur olayı gizli bir ittifaktı, akabinde cumhurbaşkanlığı seçiminde Ekmelettin hoca ittifakı ise açıktan.
Ne hikmetse bazıları gavura reva görür Müslüman’a görmez…
Bahçeli, Kılıçdaroğlu ile koalisyon kurmuş olsaydı neler olurdu acaba?
Herhalde bakan arabaları ile bombalar Kandil’e doğru yol alırdı.
PKK bölgede rahat nefes alırdı.
Hadi diyelim, MHP, PKK konusunda hassas, CHP’ye bu hassasiyetini söktürebilecek miydi? Yoksa Öcalan’ın idam konusunda olduğu gibi suskunluk mu?
Ne gariptir ki bu ülke bir yandan terörle savaşırken diğer yandan terörün destekledikleri milletvekili oluyor.
Devlet bu gibilerine bütçesinden dolgun miktarda para akıtıyor. Hainler kırmızı plakalarla örgüte adam taşıyorlar.
E peki bu olup bitenlerden kim sorumlu?
Herkes kafasına sokmalı, bu devlet tek başına AK Parti iktidarına ait değil, bu topraklarda nefes alan herkesin sorumluluk payı var…
Nefes alıyor musun?
Sorumlusun kardeşim…
Evinde yiyecek ekmeği olmayan ailenin çocuğu yollarda, karakollarda şehit düşerken o aile babasının ilk yaptığı açıklama “diğer oğlum da vatana feda olsun.”
Beriki de üzerindeki resmi elbise ile grev kırıcılığına soyunuyor…
Külfete ve nimete bakın…
Fedakarlığa sıra geldiğinde resmi elbiseli isyankar, ama çarıklı öyle değil, belki de asgari ücret bile alamıyor, ama yüreğindeki millilik onu haykırmaya kükremeye sevk ediyor.
Kim ve ne olduğumuzun kimliğini buradan anlayacağız.
Lafla peynir gemisi yürümez.
İnatla da vatan ite köpeğe yem olur...
Millet olalım, doğrulalım, adam olalım...
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.