Cahiliyeden İslam’a Değişim ve Dönüşüm 2
Eğer insanlar bir yerde güçlü kuvvetli, izzet ve şerefli, mutlu ve huzurlu bir hayat sürüyorlarsa, erdemli ve başarılı bir toplum örneği sergiliyorlarsa, bunun tek sebebi vardır. O da fert, toplum ve devlet olarak inanç, ahlak, hak, hukuk, adalet, emek ve doğruluk gibi yüce değerlere bağlı oluşlarındandır. Hayat tarzlarının barışı ve huzuru temin edecek kanunlara saygılı olması gibi temel esaslarına dayanmasındandır.
Üzerinde bulundukları bu hayat biçimini sürdürdükleri, bu dosdoğru yoldan sapmadıkları sürece, vaziyetlerinin iyi oluş hali kötülüğe çevrilmez.
Bunun tersi de geçerli midir?
Evet, tam tersi de geçerlidir.
Yani bir yerde herhangi bir toplum güçsüz kuvvetsiz ise, ihtilaflar ve ayrılıklar zayıf düşmüş ise, bela ve musibetlerden bir türlü belini doğrultamıyorsa, zebun ve zillet içinde yaşıyorsa, yolsuzluklar içinde yoksulluk çekiyorsa, haksızlık, hukuksuzluk, adaletsizlik, kavga ve savaşlara sebep olmuşsa, hayat terör ve anarşiye teslim olmuş da çekilmez hale gelmişse, ırkçılık ve adam kayırmacılık insanları birbirine düşman kılmışsa, evet, bütün bunlar ve benzeri kötülükler toplumu ahtapot gibi sarmışsa, hiç şüphe yok ki, bunun tek sebebi, bu toplumun hayat biçiminin inkara, ahlaksızlığa, sapıklığa, bozgunculuğa, laubalilik ve boş vermişliğe, hissizlik ve şuursuzluğa dayanıyor olmasındandır.
Bu toplum, içinde bulunduğu olumsuzluklardan nefret ederek silkinip iyi ve dengeli bir hayat çizgisine dönüş yapmadıkça, yeniden doğruluk, birlik ve dirlik yolunu izlemeye başlamadıkça, asla içinde bulunduğu kötü vaziyet iyi durum ile yer değiştirmez, olumsuz hali, olumlu hale dönüşmez. Bu realite, işte bu ayetle Allah Teâlâ’nın koyduğu kanunun ifadesidir. Ortaya konan bu kanun, bu gerçek, bütün çağları, bütün insanları, bütün kavimleri, bütün dinleri, bütün sosyo-ekonomik ve politik durumları kapsar.
İnsanlığın elindeki en büyük ilahî ikramlardan birisi olan Yüce Kur’an böylesine hayat ilkeleri ile dolu, sosyal hayatı yükselten ve alçaltan kanunları açıklayıcı, fertler kadar toplumları da değerli ve değersiz kılan bilgileri açık seçik sunucu, okudukça hayat bahşedici bir mutluluk kitaptır. Ölüleri değil, dirileri muhatap alan, onları mutlu ve huzurlu kılan bir kitaptır. Bu ayet de o muhteşem ilkelerden birisidir.