D.Mehmet Doğan

D.Mehmet Doğan

Onlar Halka Gül Atıyor!

Onlar Halka Gül Atıyor!

“Yalanla Yaşamak...” Amerikan üniversitelerinde hocalık yapan Türkiye kökenli bir ilim adamı, Timur Kuran’ın kitabının Türkçe tercümesi bu ismi taşıyor. Alt başlık “Tercih çarpıtmasının toplumsal sonuçları”. Timur Kuran, bu kitabında sadece totaliter toplumlarda değil, demokratik, düşünce hürriyetinin gelişkin olduğu ülkelerde bile kişilerin fikirlerini doğrudan ifade etmek yerine tercih çarpıtmasına başvurduklarını ortaya koyuyor. Bu takiyye midir? Elbette takiyyeye benzer bir durum, ama aynısı değil. 

Bizim bugün üzerinde duracağımız daha ötesi: Bir siyasî akım, “barış”ı, “demokrasi”yi, “özgürlük”ü, “büyük insanlık”ı dilinden düşürmüyor ama savaştan besleniyor-terörü destekliyor, en antidemokratik bir ideolojiye sahip, gücü ele geçirince de şahsi hürriyetleri “burjuva aldatmacası” olarak gördüğü için ortadan kaldıracak ve değil büyük insanlık, en dar anlamda etnikçilikle malul... Bu durumda ne olur? 

Yalan bunların hayatlarının vazgeçilmez bir parçası... Ayaküzeri yüzlerce, masa başına oturduklarında binlerce yalan uyduruyorlar. Bunlar profesyonel yalancı. Yalan, büyük yalan, katmerli yalan, sunturlu yalan... Yalanın bilmem kaç çeşidi bunlarda var!

Eğer bunların önde gelenlerini dinliyorsanız, yalan söyleme konusundaki becerilerinin kariyerlerinde önemli bir yeri olduğunu da fark ediyorsunuz. 

Kısacası, en önde gelenleri, büyük yalan söyleyenler! 

Sürekli yalan söyleyen, yalanla yaşayan bir insan artık insani hasletlerini yitirir. Doğruyu yanlışı kaybeder, belki de kaybetmez de yanlışı doğru yerine koyar. 

Mesela, bir sene önce bugünlerde, 6-7 Ekim’de Diyarbakır’da ve civar illerde neler oldu? Elliden fazla kişi öldü değil mi? 

Bu babayiğitlerin kayıtlarında bu ölümler asla yer almaz! O günlerde bu şehirlerde “Kobani barışı için havai fişek gösterisi” icra edilmiştir!

Neden? 

Çünkü kendileri gibi düşünmeyenleri öldürmek bunlar için vak’ayı adiyeden ve hatta kutsal bir iştir!

Öyle olmasa idi, sadece daha ergenlik çağında olan Yasin Börü’nün öldürülmesi bile bunları tir tir titretir ve o dehşetle yaptıkları işin vehametini anlar, vicdanlarını konuştururlar, yalana tövbe ederlerdi. 

Bunlar hiçbir zaman vicdanlarını konuşturamazlar, onların vicdan diye sundukları karın gurultusundan başka bir şey değildir. 

Şimdi en kuvvetli yalanları ne? Saray’ın barışı bozduğu ve masum halkı katlettiği... Bu yalanın, bu aleni çarpıtmanın savunulabilir bir tarafı olabilir mi? KCK açıklamadı mı, çatışmasızlık durumuna son verdiğini? Müthiş gerekçeleri de vardı: Askeri barajlar ve yollar!

Yok, onlara göre, durup dururken güvenlik güçleri sağa sola salırmaya başlamış, sivilleri hedef gözetmeksizin öldürmeye yönelmişlerdir. Barış da bu arada güme gitmiştir!

Bir taraftan hiza tuttukları Kandilli patronları açıklama yapıyor; “Öz yönetime geçiyoruz, halk savaşı başlatıyoruz” diye, öbür taraftan bunlar terör örgütü elemanlarının neredeyse çatışmalar sırasında gülle değil gül attığını, askerin ve polisin de fırsattan istifade halkı katlettiğini söylüyorlar.

İşte bu ahlaksızlardan biri, hatta başlıcası eş başkan madaması Bismil ilçesinde güvenlik güçleriyle çatışan PKK’lı teröristlerin roketatarla vurdukları evde 9 yaşındaki Elif Şimşek’in devlet güçlerince öldürüldüğü yalanına sığınmış.

Yalandan kim ölmüş? 

Hitler’in propaganda şefi Göbels’in meşhur lafı “Yalanı çok tekrarlarsan gerçek sanılır”! Bunların yaptığı da o. 

Yasin Börü’yü de zaten devletin PKK’lı kılığına girmiş gizli polisleri öldürdü, pencereden attıktan sonra da traktörle çiğnetti…

Yalan sırf bugün için söylenmez ki, geçmişe de yürütülür. George Orwel’in meşhur romanı 1984’te totaliter yalanların gazete arşivlerini değiştirmeye kadar gittiğini yazmadı mı? 

Bunların yalanları 1984’ü çoktan aştı, ne de olsa ilerleme var ve 2015’teyiz!

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
2 Yorum
D.Mehmet Doğan Arşivi