Aslında şöyle yazmak lazım; bu ülkeye yaptıkların ortadayken hala ortalığa dökülüp konuşabilmek için nasıl bir yüze sahipsin?

Sevgili dostlar, aynı hastalık aynı gazetenin eski sahibinde de vardı! Dönemin Başbakanı olan Özal’a mektup yazan Simavi, rahmetli Özal’a “sen bir mahluksun, sen yolcusun, ben hancıyım” demişti! Demek ki; bu hastalık, bu gazetenin mülkiyetiyle birlikte geçiyor... Simavi DEVLET’e, MİLLET’e hakaret etti, kimin “yolcu”, kimin “hancı” olduğunu hep birlikte gördük...

Bunun adı aslında “Firavun Sendromu”! Eline medyanın bir bölümünü geçirip, arkasına Almanya’yı, İngiltere’yi veya YERLEŞİK DIŞ GÜÇLERİ alan başlıyor KENDİNİ DEVLET, MİLLET hatta MANEVİYAT üzerinde görmeye! Onlara göre “ONLARA KİMSE DOKUNAMAZ! ONLAR ANAYASAL DÜZEN’İN DE ÜSTÜNDEDİR, HALKIN İRADESİNİN DE, SEÇİLMİŞLERİN DE! Kendilerine “Establishment.”

Bu arkadaşlara göre HALK dediğin nedir ki! Onların tabiriyle “paryalar topluluğu”! Oysa ONLARIN kurduğu YERLEŞİK DÜZEN var! Hatırlamıyor musunuz ne diyordu Hürriyet; “411 el kaos’a kalktı”! Yani halkın seçtiği vekillerin verdiği kararlar önemli değil, Hürriyet’in “kaos” demesi esas tanımlayıcı!

Sevgili dostlar, bu arkadaşların “servetlerinin” kaynağı da soruşturmaya değer...

Sayın Cumhurbaşkanımız vurguladı; “Devleti nasıl soyup soğana çevirdikleri şimdi ortaya çıkmaya başladı”! Bu konuda yazacak çok detay var. Bir ülke düşünün; son 60 yılda gaz çıkmamış, petrol çıkmamış, dünya genelinde satılan bir ürün, bir buluş, yazılım ortaya konmamış ama 5000 kişi dünya çapında listelere giren servete sahip! Nasıl olmuş bu! Şöyle olmuş; 1946-2003 arasında ödediğimiz faiz 2,5 trilyon dolar! Ve bu para halkın servetinden bu “DOĞAN” gibi arkadaşların cebine transfer olmuş...

Uzun lafın kısası; ÜLKEMİN SEÇİLMİŞ CUMHURBAŞKANI’NA SALDIRACAK KADAR GÖZÜ DÖNMÜŞ BU YERLEŞİK DÜZEN’İN ACİLEN TAM OLARAK DEŞİFRE EDİLMESİ VE BU ÜLKENİN NE KADAR KANINI EMDİKLERİNİN HESABININ HUKUK İÇİNDE ACİLEN HESABININ SORULMASI GEREKLİ! Bu sadece Edoğan’ın meselesi değil, bu ülkemin VAROLMA meselesi!

Devam edeceğiz...

Önemli not: Hürriyet gazetesi 1994 yılında el değiştirdi. Aynı yıl “94 krizi” bahanesiyle YERLEŞİK DÜZEN dönemin Başbakanı Tansu Çiller’i tehdit ederek 90 gün vadeli % 50 net faizli hazine bonosu çıkarttırdı! Bu bonoları 5000 gerçek ve tüzel kişi aralarında paylaştılar. Bu ne demek? Şu demek; 100 lira verdiler 90 gün sonunda 150 lira aldılar. DEVLET SOYULDU! VE BU PARALARLA BU GAZETELER VE BAZI ŞİRKETLER SATIN ALINDI! Bu konu çok önemli, kamuoyunu şok edecek bazı bilgileri sorgulayacağız!