‘Kafes’ Filmi Hakkında
Maalesef milliyetçi camia kendi düşünce kalıplarına sahip ve politik hafızasını ve figürlerini temsil edecek bir şekilde sinema, tiyatro ve TV yapımları sahasında hiç olmadı. Bu istikamette; oyuncu, sanatçı, yönetmen, senarist ve yapımcı gibi unsurlara sahip olma anlamında da fukara kaldı!
Milliyetçiler, soğuk savaş dönemi politik mücadele yıllarından tutun günümüze kadar politik mücadele sahasının en güçlü taraflarından biri olmasına rağmen; ne mesajlarını, ne geçmişini, ne travmalarını, ne acılarını, ne sevinçlerini, ne mizahını, ne de hesaplaşmalarını geniş kitlelere sunabilecek sinema ürünleri ortaya koyamadı… Olanlarda bir elin beş parmağını geçmeyecek sayıda ve say denilse akıllarda kalmayacak etki derecesinde yapımlardı… Bu yüzden apolitik ve geniş kitlelerin milliyetçi camiaya ve mücadelelerine dair bildikleri, Sol’un “kurtarılmış bölge” haline getirdiği sinema ve diğer görsel sanat aracılığıyla kitlelere sunduğu kadar ve biçimde oldu!
Sinema tiyatro ve diğer sanat dallarına hak ettiği oranda alaka göstermeyenlerin çoğunlukta olduğu camiamızda, önce “Milliyetçi sinema mümkün mü?” tartışmalarının fitilini yakan duyarlı insanlar seslerini yükseltmeye başladı… Ardından bu eksikliği dert edinen, en önemlisi “istenildiğinde ve adım atıldığında her şey yapılabilir” azmi ve kararlılığıyla çevrelerine güven veren, kendileriyle barışık ve özgüven sahibi gerçek idealistler bu makûs duruma “vaziyed” etmeye başladı! İşte böyle bir silsilenin son halkası ve böyle bir motivasyonun ürünü olan ‘Kafes’ filmini, her şeyden önce, yukarıda anlatmak istediğim durum tespiti ve gerekçelerden ötürü mühim buldum.
İnanın bana, bu yazıyı ne bir tanıtım amacıyla kaleme aldım, ne de ‘Kafes’i eleştirmek için... ‘Kafes’in neyi anlatmak istediği konusunda filmi izleyenler, algıları ve anlayışları münasibince ve mütenasibince alacağını aldı zaten… Ben sadece ‘Kafes’ filminin bizim camianın önünde açacağı ufuklara dair ümitlerimi; bırakın artırmayı, coşturduğunu söylemek için ve bu sevincimi sizlerle paylaşmak için bu yazıyı kaleme aldım...
“Beğendim” ve “beğenmedim” kanaatleriyle sınırlı kişisel yorumlar elbette bir film tenkiti değildir. Tıpkı film içindeki hataları eksiklikleri bulmanın film eleştirisi olmadığı gibi… ‘Kafes’ filmini yazan, yöneten oynayan herkesin izleyiciyi bir yerlere yolculuğa çıkarmayı istediği açık… Filmden çıktıktan sonra bu filmin sadece gözlerinize hitap etmediğini, bu filme emek edip önümüze servis edenlerin filmi izleyenleri bir yolculuğa çıkarmayı başardığını görüyorsunuz... Bence bir ‘dönem filmi’ için bu duygunun seyirciye başarıyla hissettirilmesi her şeyden çok önemlidir.
Altın kuralları hiçbir şeyi beğenmemek olan kişilerin yorumlarını ve “filmi izlemedim ama…” diye başlayan cümleler kurarak kelam eden ve kalem tutanların eleştirilerini ve dahî eleştiri yapmayı film yapmaktan kolay olduğunu sananların ‘Kafes’ filmi ile alakalı yazdıklarını ve dillendirdiklerini umursamıyorum. Merkezine kendilerini oturttukları Milliyetçi ve Ülkücü bir dünya kuran ve sınırlarını kendilerinin çizdiği bu dünyanın dışındaki tüm dünyalara kör ve sağır kalanların getirdiği eleştiriler ile zamane düşünce kalıpları ve şartlarıyla bir dönem filmini eleştirenleri ise tebessüm ederek okuyorum!
Hülasa,
Camiamız maalesef ‘entelektüel yetmezlik’ sebebiyle, kemâlattan noksandır! İstisnalar hariç, kitlemizin ekserisi taşra aydını seviyesini geçemeyenler tarafından irşât edilerek istikamet alır! İşte böyle bir dünyanın içerisinde önemli bir boşluğu dolduran entelektüellerden ve ‘acelesi olan adamlardan’ biri olarak gördüğüm Lütfü Şehsuvaroğlu ağabeyimi hassaten tebrik ediyorum. Mücadele ettiği amansız hastalığını depreştirecek, kendisini acil servislere ve tedavi süreçlerine taşıyacak raddede fedakârlık göstererek ve emek sarf ederek ‘Kafes’ filmini izlememize neden olması, büyük bir ‘ülkücülük’ örneğidir…
‘Kafes’ filmi etki alanı oldukça büyük ve güçlü olan sinema sektöründe ‘surda açılmış gedik’ misali, milliyetçi camia için bir “çıkış” noktasıdır. Nice güzel ve etkili yapımlara vesile olur inşallah… Emeği geçen herkese teşekkür ediyor başarılarının devamını diliyorum.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.