Ergenekon'un uzantıları
Ergenekon soruşturmasında yeni bir gelişme var. Ergenekon ile Hizbullah, PKK, DHKP-C ve TİKKO gibi terör örgütleri arasındaki örgütsel bağdan sonra, son olarak Hizb-ut Tahrir bağlantısı da ortaya çıkartıldı. Bu örgütü garip çıkışı ile hatırlayanlar olacaktır. Bu örgüt durup dururken 2005 yılı Eylül ayında Fatih Camii'nde düzenlediği gösteri ile gündeme gelmişti. Örgüt mensupları hilafet talebinde bulunmuş ve Atatürk aleyhinde sloganlar atmış, kimse de onlara müdahale etmemişti.
Hizb-ut Tahrir uluslararası çapta faaliyet gösteren bir örgüt. Endonezya'da güçlü. Diğer radikal örgütlerden farklı olarak açıkça şiddet yöntemlerini benimsemiyor ve teşvik etmiyor. Daha çok Müslümanların siyasî birliği fikri üzerinde duruyor. Hilafet devletinin bütün Müslümanları çatısı altında toplayan tek bir devlet olması gerektiğini savunuyor. İslâm ortaçağının geleneksel otorite anlayışını benimsiyor. "Allah'a isyanla emretmedikçe İslâm'la yöneten yöneticiye itaat farzdır." "Açık küfürle yönetmesi müstesna, İslâm'la yöneten yöneticiye baş kaldırmak haramdır." gibi düsturlar, İslâm toplumlarında mevcut bütün yönetimleri meşrulaştıran bir mantığa sahip. Bu yüzden Hizb-ut Tahrir olabildiğince radikal eğilimleri olabildiğince esnek bir çerçevenin içine yerleştiriyor. Ergenekon'un bu örgütle ilişkiye girmesi bu yüzden manidar. Üzerinde durulması gereken nokta Hizb-ut Tahrir değil; bu örgütü de çatısı altına alan Ergenekon. Hizb-ut Tahrir bize kendisini değil Ergenekon'u anlatıyor. Kaldırdığımız her taşın altından Ergenekon çıkıyor. En son Amerikan konsolosluğuna, daha doğrusu önündeki polis noktasına yapılan saldırıda olduğu gibi her terör eyleminin arkasında Ergenekon'un yüzü görünüyor. Bende uyanan izlenimi somut ifadelere büründüreyim: Giriş kapısının üzerinde kocaman "Ergenekon" yazan bir pasajın içine giriyorsunuz. Sağlı sollu dükkanlara her türlü terör örgütü yerleşmiş. Bu dükkanlarda terör imal ediyorlar. Pasajın içinde açık bir pazar sistemi var. Herkesin birbirinden haberi var. Üst kattaki yönetim ise pazarı yönetiyor, imalatı yönlendiriyor. Bu pasaj, terör üretiyor ve terör pazarlıyor. Üstelik bu pasaj devlete ait ve devlet dairesi gibi çalışıyor. Bütün masrafları ve kendi iç güvenliği bizim ödediğimiz vergilerle karşılanıyor.
Dalga dalga gelen yeni tutuklamaların ve giderek kabaran iddianamenin gösterdiği tek şey var. Devletin içine, kan dolaşımı veya sinir sistemine paralel olarak devletin bütün hücrelerine yayılmış bir terör örgütü var. Devlet adına cinayet işlemek, devlet adına hukuk dışına çıkmak üzere kurulmuş. Sonra kişisel çıkarlara alet edilmiş. Fakat bütün bunların ötesinde bu kapsamlı örgütü var eden bir sebep var: Darbe yaparak iktidarı ele geçirmek. İki emekli orgeneral ile sağa sola bomba atan, cinayet işleyen tetikçileri, DHKP-C'sinden Hizb-ut Tahrir'ine kadar taşeron örgütleri aynı çatı, daha doğrusu tek bir soruşturma dosyasının içine sokan ortak payda ne? Darbe yapmak değil mi?
Savcılar çalışıyor. Yargılama yakında başlayacak. Bizim dikkat etmemiz, daha doğrusu birilerinin çözmesi gereken bir başka sorun var. Bu soruşturma kapsamında tutuklananlar arasında güvenliği sağlamakla görevli kurumlar içinde, güvenliğe dair verilen eğitimi ve kazandırılan becerileri suç işlemek için kullananlar bulunuyor. Güvenliği sağlamak için kendisine verilen yetkileri işlediği suça koruma sağlamak için kullananlar bu dava kapsamında yargılanıyor. Türkiye'nin güvenliğini sağlamak için verilen görevleri, imkânları, araçları suç işlemek için seferber edenler Ergenekon terör örgütünün zanlılarını oluşturuyor. Yine kendisine verilen makamları, rütbeleri ve görevleri kullanarak suç örgütü kuranlar ve suç işleyenler bu davanın sanıkları arasında yer alıyor.
Peki bu yetkileri, görevleri, sorumlulukları, imkanları, yetenek ve becerileri, pazarladıkları itibarları bu adamlara veren kurumlarda bir yanlışlık bir aksaklık yok mu? Biz ahtapot gibi her yere yayılmış bu örgütü sadece işledikleri suçlardan mı yakalayıp yargılayacağız? Nerede bu suç örgütünün idarî soruşturması? Neden bir ses yok? Korkulur ki Ergenekon pasajı, içindeki terör örgütleri ve terör pazarı ile hâlâ ticaretini yapmaya devam ediyor.