Azgın dalgalardan gemiyi kurtaracak kaptan aranırken Temel’i bulmuşlar. Geminin kaptanı artık Temel... Ne var ki bir süre sonra gemi kayalara çarparak parçalanmış.

“Ula Temel, hani tecrübeli kaptan idun?”

“Ben ne yapayım uşağum, deniz bitti...”

Biri dişi biri erkek PKK ile PYD terör örgütlerini arkalarına alarak dalış yaptılar ama 1 Kasım itibarıyla deniz bitti. Bu saatten sonra şanzıman ayar tutmaz...

Hülhül değillerse anlamışlardır bu ülke sahipsiz değil.

Anadolu bölücülüğe geçit vermez.

Demirtaş, 1 Kasım seçim öncesi kendinden emindi.

PKK’yı arkasına aldığı gibi PYD savunuculuğunu da üstlenerek Başbakan Davutoğlu’na aba altından sopa gösterme dayılığına yeltendi.

Dedi ki: “Her kuşun eti yenmez.”

Doğrudur, leş yiyen kuşların eti yenmez...

Zamanı geldiğinde o gibiler mezbaha çöplüğüne atılır...

Terör sert kaya imiş...

1 Kasım seçimlerinde kıç üstü düşünce de, sert mi yumuşak mı gördüler.

Şimdi görme sırası Güneydoğu halkında... 

Halkın perişanlığı terör yüzünden. Kürt halkı hoş kör değil, topal değil, PKK terör örgütünün bölgeye ne okul, ne yol, ne fabrika yaptırmadığını görüyor...

Örgüt yoksulluğu kullanıyor. Yöre kalkınmış olsa, eleman bulamaz, o bakımdan fukaralık işine geliyor. Üç kuruş ver asker öldürt, işi gücü olan bu işe kolayına soyunmaz.

Halkın canına tak dedi.

Şimdiden ihbarlar başladı bile. 

Birçok feci olay ihbarlar yüzünden önlendi. 

Örgüt sıkıştı...

Yandaşları “barış” diye sayıklıyor.

Ne barışı? Hem de kiminle yapacaksın?

Bu arenada kimin söz sahibi olduğu belli mi?

Demirtaş emir alan mıdır, veren midir?

Arap Baharı da Kürt Baharı da geçti... Devlet devletliğini yaptı, “silahı bırakın gelin teslim olun” dedi, süre verdi, yapmadılar, şimdi de hangi yüzle barış diyorlar?

Yöre halkı şiddetten nefret ediyor, huzur istiyor.

HÜDA PAR Genel Başkanı Zekeriya Yapıcıoğlu, “HDP’nin özelikle bölgedeki oy kaybının sebeplerinden biri şiddetin şehir içine taşınmış olmasıdır. 

PKK’nın şiddeti bu kez HDP’yi vurdu” diyor...

O zaman soralım.

HDP’ yi iç kanallarda bu kadar şımartan neydi?

Şuydu... İşi bilmeyen kadroların hatalı davranışları.

Hem terör dediler, hem de terör temsilcilerini sürekli muhatap kabul ettiler, onlar da fırsattan istifade ederek siyasi örgütlenmelerini yaptılar. Müslüman Kürt halkının temsilcisi hiçbir zaman Marksist ve de bölücü zihniyete sahip HDP kabul edilmemeliydi. 

Edilince de horozlandılar, palazlandılar...

Hataydı geldi geçti kabul edelim...

Devlet artık kararlılıkla dibine kadar gidiyor. 

Göreceksiniz çok sürmeyecek. 

Hiç kimse umudunu kırmasın, o saatlere çok az zaman kaldı... 

Doğu’da fırtınalar dinmek üzeredir.

Rotayı güneye çeviriyoruz, PYD terör örgütüne...