Nusret Çiçek

Nusret Çiçek

Yargıda Hava Muhalefeti!

Yargıda Hava Muhalefeti!

Tabi ki yargının hava muhalefeti olmamalı...

Bir vatandaş davasının 20 yıldır sonuçlanmadığını şikayet ediyordu.

O yörenin hakim ve savcı şikayetlerine ben baktığım için mahkemesinden dosyasını getirttim. Gerçekten 20 yıldır duruşmalar sürekli erteleniyordu.

Köye tespite gidilecek...

Her seferinde  “hava muhalefeti” tutanağı tutuyorlar, gitmiyorlar. 

Yirmi yıl hava muhalefeti! 

Meteoroloji Genel Müdürlüğü’ne yazı yazarak o yörenin son beş yıllık hava raporunu istedim... Bir iki sefer hariç, tespitin yapılacağı diğer günler hava açık güneşli.

Gelen hava muhalefeti, giden hava muhalefeti...

Vatandaşın da davası 20 yıl sürüncemede kalmış.

Bir sefer de 50 yıllık hukuk dosyası çıkmıştı ortaya.

Aynı gazetede yıllarca yazı yazdığımız merhum Abdürrahim Karakoç’u da burada rahmetle anmış olalım. Şiirinde yargının ahvalini ne de güzel anlatmıştı:

“Gene tehir etme üç ay öteye

Bu dava dedemden kaldı hakim bey

Otuz yıl da babam düştü ardına

Siz sağ olun o da öldü hakim bey.”

Ne değişti diyeceksiniz?

“Batı yakasında” pek fazla bir şey değişmedi. 

Yargılamalar ortalama beş yıl sürüyor...

Git gel Konya altı saat...

Geçen yazımda belirtmiştim, dosya ikmal edildiği halde duruşma günü verilmesi için tam bir yıldır vatandaş bekliyor. Soruyorsun hakim eksikliği...

Eksiklik eksiklik...

Neyimiz tamam ki?

Yargıda telafisi imkansızlıklar oluyor.

Hatta bu devlet, mahkemelerin vermiş oldukları yanlış kararları yüzünden (özellikle teröre) çuvallarla para ödüyor. Cinayetten veya ırz düşmanı suçlaması ile 1-2 yıl yattıktan sonra beraat edenler var. Hani şu Balyoz, Safa Köy, Şike davaları adeta birer skandal.

Bir tutuklu öyle demişti, “benim alnıma bu kara leke sürüldükten sonra beraat etsem ne yazar, etmesem ne yazar, hem kim inanır?”

Bulunduğum ağır ceza mahkemesinde hanımını öldürmek suçundan Balalı birisini yargılıyorduk. Başkanımız oldukça keskin... 

Adam aşağı yukarı bir yıla yakın tutuklu kaldı.

Geride kalan üç çocuğu yetim ve de destekten yoksun.

Hanımını öldürdüğüne dair dosyada en ufak bir delil yok, ama tutuklu.

Başkana söylüyorum, “cinayettir salamayız.” 

Diğer hanım üye de başkan ne derse o...

Hanım üyenin hastalandığı bir güne denk getirerek yedek üyeden dosyayı iyice okumasını rica ettim. Okuyunca o da benim gibi düşününce duruşmada tutukluyu salacağımızı başkana söyledik. Başkan muhalif ikimiz adamı saldık.

Diğer duruşmaya hanım üye gelmişti.

Başkan tutturdu adamı yeniden tutuklayacağım.

“Etme eylem başkan, usule aykırı, yeni deliller elde edilmedikçe salınan tekrardan tutuklanmaz” dediysek de, ben muhalif ikisi bir oldular adamı yeniden tutukladılar.

Avukatı hemen itiraz etti, diğer mahkeme iyi ki saldı...

Daha sonra bu kişi oy birliği ile beraat etti ama çektikleri devlet hatırası!

Sonuçta bu ve bunun gibi yüzlercesi hep hava muhalefeti...

Hava muhalefetini reform yaparak bir türlü düzeltmedik. 

 

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Nusret Çiçek Arşivi