Bu yazı “Cıvık Hocaların Kötü Önderliği 1” yazısının devamı idi. araya seçim girince yayınlayamamıştık. Şimdi bu ikinci yazıyı yayınlarken, aşağıdan birincisini bulup okumanızı tavsiye ederim.

Çok açık, bu cıvık sözde hocalar yüzünden gereksiz dedikodulara kalmamak, yıpranmamak, fitne çıkarmamak için susuyorlar. Defi bela kabilinden yani. Bizim gibi gerçekleri açık seçik konuşarak, yazarak ifade edenler de bir sürü eleştiriler, hatta hakaretler alıyorlar, dinlerini bilmeyen, bizden öğrenmesi gerekenler tarafından.

Onlara derim ki:

Sevgili kardeşim, siz ciğeriniz yanınca hiç beddu etmediniz mi?

Sevgili Peygamberimiz Bi'r-i Maune'de yetmiş hafız sahabesi kalleşçe şehit edilince, hem de namazın içinde bir ay onlara beddua ve kahır okudu. İleri gelen İslam düşmanları ölünce ve öldürülünce sevindi. Sizce bunlar yanlış mı?

Sizin hiç mi ciğeriniz yanmıyor? Ömrümüz boyunca bu kafirlerin ve münafıkların hakaret ve aşağılamalarını gördük. Haklarımız gasp edildi. Öğrencilerimize kız erkek kan kusturuldu. Biz onlar ölünce sevinmeyelim mi?

Siz “bir insanın ölüm istenmez” diyorsunuz öyle mi?

Ya Filistin’deki kardeşlerimize ambargo koyan, bebekleri açlık ve ilaçsızlıktan öldüren, evleri yerle bir eden, yasak kimyasal ve misket bombaları atan İsrail kafirlerine beddua etmiyor musunuz? Kahrolmalarını istemiyor musunuz?

Ya İslam coğrafyasına ateş verip yakan ABD kafirlerine?

Ya Suriye vampiri Esed'e?

Ya PKK teröristlerine?

Ya Ankara'da bomba patlatanlara ne dersiniz?

Bunların ölümünü istemeyelim mi?

Asker ve polislerimizi PKK teröristlerinin üstüne göndermeyelim mi? Bırakalım da insanımızı vursunlar mı?

Sizin beyninizi “insancıllık”, “hümanizm”, diyerek yıkayanların,  şu batılı kafirlerin neler yaptığını görüp bir daha düşünmeyecek misiniz?

Lütfen sevgili kardeşlerim, Batılı felsefelerin beyin yıkamasından ayıkalım, uyanalım artık. Allah için sevip Allah için de buğz edelim. Bu da dinin bir emridir.

Lütfen kendi din, düşünce ve davranış biçimlerimizi doğru öğrenelim ve yaşayalım. Yoksa cehaletten kaynaklanan tefrika öldürür bizi.

Son olarak bir de sorumuz var; şu dini inkar edenlere, şu dindarlarla bir ömür mücadele edenlere öldüklerinde taziye ilanları vererek rahmet okuyanların, bir de yakınlarda yeniden kuduran PKK terörünü kınadıklarını gördünüz mü? Ya da İsrail, Amerika, İngiltere, Rusya, Çin ve benzeri ülkelerin yaptıkları devlet terörlerini kınadıklarını duydunuz mu?

Eğer “hayır” diyorsanız, adamınızı iyi anlayınız lütfen. Bunlar birer ölçüdür.