Bir işe Kürt açılımı, Çözüm süreci, Kardeşlik v.s. diyerek başlarsanız,

Bu bir etnik ırkçılık olur. 

Eğer bir etnik topluluğu çoğunluk bir millete karşı kışkırtırsanız,

Tabii ki sonunda kavga çıkar.

İç savaş çıkar.

İslam fıkhında buna fitnecilik deniyor.

Yani ikicilik, ayırımcılık, bölücülük...

***

Yüce Kur’an-ı Kerim’de Cenabı Hak “Fitne kıtalden beterdir” diyor. 

Fitne olayında toplu ölümler olduğu için, İslam fitneciye ölüm cezası vermiştir.

Bir kişi ölürse, binlerce kişinin canı kurtulur.

Osmanlı’da kardeş ölümleri bu sebeptendir.

Çünkü, fitneden devletler bölünür. 

Fitneden savaşlar çıkar. 

***

Çözüm sürecinin gidişi de bir iç savaşa doğru idi. 

Bütün Kürtler, Türk devletine ve milletine karşı tahrik edildi.

Teşkilatlandırıldı, mağdur edebiyatı işlendi.

Bölücü örgütle oturulup,

 Oslo’da kafirlerin ve düşmanların hakemliğinde, anlaşma yapıldı.

PKK’nın uzantısı olduğunu bizzat söyleyen ve suçlayan devletin başı,

Devletin icracısı, oturup onlarla çözüm süreci anlaşması yaptı.

***

Dolmabahçe Sarayı’nda açıklamalar yapıldı. 

Akil adam diye ne kadar bölücü Kürtçü hain varsa,

Ne kadar mason, Ermeni ve kriptoları varsa,

Soros’un teşkilatı TESEV Vakfı da dahil devlet parası ile,

Ahmak Müslümanlarla da süsleyip,

Halkı kandırmaya gönderdiler. 

***

Bu ne menem bir yanlışlıktır ki,

Hala, bazı yöneticiler çözüm sürecini ihya etmeye kalkıyorlar.

“Kim ki, bir zalime yardım ederse, Allah o zalimi yardım edene musallat eder”.

Kaidesine göre, 7 Haziran’da HDPyi başlarına bela etti.

Milletten iyi bir ders aldılar. 

Ama akıllanmadılar. 

***

Üretimi artırmak, sanayileşmek,

Finansal vurgunların önüne geçmek, Tasarruf ederek, kalkınmayı sağlamak varken,

Niçin çözüm sürecine takılıp kalmak?

Hayret edilecek şeydir.

Bu ırkçılığın, bu ayrımcılığın, bu bölücülüğün,

Bu fitnenin aslı nedir?

Bu inat ve ısrarın aslı nedir?

Aklınızı başınıza alın lütfen