Kendimle Kısa Röportaj
SORU: Bilgisayarlı afilli mafilli sofistike pahalı cep telefonun var mı, yok ise almayı düşünür müsün?
CEVAP: Fakirin telefonu eski basit bir telefondur. O bile bana fazla gelmeye başladı. Pahalı bir telefon almayı aklımın köşesinden geçirmem. Yeterli aklım olsa eskisini de atmam gerekir.
SORU: Nasıl dinleniyorsun?
CEVAP: 1991’den beri Millî Gazete’de hiç ara vermeden, durup dinlenmeden her gün yazıyorum. Tatil yapmam. Kitap ve el yapımı geleneksel bir sanat eseri aldığım vakit, çay içerken dinlenir ve mutlu olurum. Kitap okumak da bendenizi çok dinlendirir. Bir de kırlara, ormanlara gitmek…
SORU: İstanbul’u seviyor musun?
CEVAP: Eski İstanbul’u seviyorum; bugünkü dev binaları, gökdelenleri, tımarhane trafiğini, insan sellerini, yozlaşmayı, kabalığı sevmiyorum.
SORU: Hayatından memnun musun?
CEVAP: İyi bir Müslüman olmadığım için kendimden memnun ve razı değilim. Allah’ın, şükrünü eda edemediğim nimetlerinden dolayı çok memnunum.
SORU: Kendini beğenir misin?
CEVAP: Bu ne biçim soru!.. Bendeniz kusur ve noksanlarla dolu zatımı beğenecek kadar eşek değilim.
SORU: Siyasette muvafık mısın, muhalif mi?
CEVAP: Siyasete aklım pek ermez. Fakir, sosyal ve kültürel açıdan muhalifim. Bugünkü şartlar altında muhalif olmamak elimden gelmez.
SORU: Sen aydın mısın?
CEVAP: Öyle bir iddiam yoktur, okur-yazar bir vatandaşım, yemin etsem başım ağrımaz.
SORU: Nasıl yer içersin?
CEVAP: Yeme içmede mütevazı olmaya çalışır, israftan uzak dururum.
SORU: Beğendiğin, övdüğün o kişinin bir yığın günahı ve kusuru olduğu söyleniyor…
CEVAP: Bendeniz Kirâmen Kâtibîn meleği değilim. Kimsenin gizli ayıp ve günahını araştırmam.
SORU: Hangi tarikata mensupsun?
CEVAP: Tarikat söylenmez… Şeriata bağlı bütün Muhammedî tarikatları severim, hepsinin muhibbiyim.
SORU: En büyük düşmanın kimdir?
CEVAP: Kendi nefs-i emmâremdir.
SORU: Hizmet edebiliyor musun?
CEVAP: Yazı yazmak dışında (onlar da gerçek hizmet ise) başka hizmet edemiyorum. Bizim İslamî kesim, hizmet edebilecek kimseleri istihdam etmez.
SORU: Gençliğin durumundan memnun musun?
CEVAP: Nâdir istisnalar dışında gençliğin iyi yetişmediği, yetiştirilmediği kanaatindeyim.
SORU: Müslümanlar içinde sevmediklerin var mıdır?
CEVAP: Din sömürüsü yapan, dini alet ederek gayr-i meşru yollarla zengin olan, nüfuz ve prestij kazanan münafıkları, arivistleri ve bezirganları hiç sevmem. Onları Müslüman saymam.
SORU: Allah’tan ne dilersin?
CEVAP: Ölünceye kadar sıhhat, selamet, afiyet ve hidayet, rızık genişliği, âfet ve musibetlerden korunma; canımın imanlı olduğum halde alınması, soru meleklerine doğru cevapları âsan şekilde verebilme, kabir rahatlığı ve Mahkeme-i Kübra’da bağışlanma dilerim.