Maaş Artışları: İsraf Çıkmazı
Oldum olası bu ülkede çalışanların maaşları ile devletin harcamalarına sağlıklı ve de kalıcı bir yol çizilmiş değildir. Her iki konuda sürekli sorunlar yaşanıyor...
İsraf sanki anayasa hükmü, olmazsa olmazlardan!
Akşam sabah trafiğe bakın, servis arabalarından göz gözü görmüyor.
Bu havadan servis zenginleri türedi.
Bu kadar servis aracına para dökmek yerine belediyenin mutat araçlarından istifade edilse, veya çalışana ulaşım gideri adı altında yardım yapılsa hem trafik aksamaz, hem de gereksiz israf olmaz. Devletin sırtından yağlı iş, büyük şehirlerde servis mafyası bile var.
Her evde adam başına araba olan bir ülke haline geldik.
Artık metro da dahil toplu taşım araçlarını kullanmayı öğrenmeliyiz.
Elin Avrupalısı masrafı çok az olan bisiklet kullanıyor. Gidin görün, her yer bisiklet, bizde de lüks ve pahalı arabalar. Onlar gelişmiş biz gelişeceğiz!
Aynı şekilde yurt dışı gezileri de bir başka israf.
Hadi uzmanlığı veya devletlerarası iş görüşmeleri bir yana, bilgi görgü artırmak diye bir şey uydurup binlerce insana gereksiz bu devletin yapmış olduğu harcırahlar israftır.
Yazıktır günahtır...
Memur alımları aldı başını gidiyor.
Devlet gemisi bu kadar ağır yükü çekemez.
Bir taraftan küçülmeyi planlarken, diğer taraftan gereksiz memur alımları bütçe giderlerini şişiriyor. Hele de danışman adı altında bulunan yüzlerce kadroya verilen paralara yazıktır, israftır. Adı danışman, ne iş yaptığı belli değil. Haftada bir sefer bile iş yerine uğramaz, maaş alır. Sorulduğunda cevabı hazır; kızak, veya bizden değil...
Kalkınmayı planlayan bir ülkede kızak kadro olmamalı...
Merkeze alınan valilerin ne iş yaptığını bilen var mı?
Asıl israf, siyasi partilere hazineden verilen yüklü paralardır.
Hazine kamuya hizmet vermeyenlere neden para öder?
AK Parti kendi imkanlarını kullanarak nasıl iktidar olmuşsa diğerleri de olsun. Hele de terörün tavan yaptığı bir ortamda hazineden çıkan çuval dolusu paralar PKK’nın bütçesine gidiyor, oradan da bomba olarak askerimiz ile polisimizin ayağında patlıyor.
Bu tip gereksiz harcamaları iktidar yeniden gözden geçirmeli.
Halkın bir diğer şikayeti milletvekili maaşlarının sürekli artışıdır.
Çalışana %3, milletvekiline %9,2 gibi bir artışın adaleti olmaz.
Ayrıca bütçesi kıt olan ülkemize milletvekili sayısı fazla değil mi?
Hem “parlamento sistemi iflas etti” diyoruz, hem de 450 milletvekiline dolgunca maaş ödüyoruz. Millettin vekili gülüyor dar gelirli emekli ağlıyor...
Emekli 75 yaşına gelmiş ailesini geçindirmek için çalışmak zorunda.
Devlet de çalışıyor diye tepesine biniyor:
“Çalıştığın için sana verdiğim 1200 TL den %10 kesiyorum.”
Yani bir yandan %3 veriyor, diğer yandan %10 kesiyor.
Kusura bakmayın, bu bir nevi zulümdür.
İktidar deha yatırımlara imza atmakla beraber eskiden beri süregelen bozuk düzeni tamir etmeye çalışıyor. Çok şeyler değişti ama düzen değişmedi.
Çürümeye yüz tutmuş yapı üzerine bir de başkanlık sistemi oturursa çökeriz. Onun için ilk yapılacak iş acilen devlet reformudur, eskiyen kurumlar kökten değişmeli.
Değilse, gecekondu misali...
Durmadan tamir etsen de sonuçta yine gecekondudur.
Umuyoruz, 1 Kasım seçimleri ülkeye yeni bir çehre getirmek adına halkın vermiş olduğu krediyi iktidar en kısa sürede sağlıklı bir şekilde kullanır.
İsrafları önler, adaletsizlikleri giderir...
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.