M. Şevket Eygi

M. Şevket Eygi

Bir Öğrenci Mektubu

Bir Öğrenci Mektubu

AŞAĞIDA, bir Anadolu şehrinde okuyan üniversiteli gayretli ve muhlis bir gencin mektubundan bazı cümleler okuyacaksınız. Bunları sizinle paylaşmak istedim.

“Evet öyle bir dehşetli zamandayız ki; bu zamanın pazarında din ucuzlamış ve dünya pahalanmış.

Fakat, pek aziz Hocam.

Lütfen sevininiz ve mutlu olunuz ki: 

Rıza-yı Bari için çalışan nice gençler var.

Muhterem Efendim,

Nerede bir ateist, darvinist görsek gidip konuşuyor, medreselerimize onları çağırıyoruz. 

Fakültemizde hamd olsun pek koyu dinsizlerin bir kısmının imana geldiğine, bir kısmının namaza başladığına ve hatta bir takım kötü alışkanlıkları terk ettiklerine şahid olduk.

Muhterem Efendim, 

Cihad meydanını ehl-i dünyaya terk etmiş değiliz çok şükür.

Bugünkü yazınızda bir tereke mafyasından bahsetmişsiniz.

Ölüm onlar gibi hayvanlar içindir, ârifler ölmez. Zat-ı aliniz aklı başında, çıldırmamış ve din için bir şeyler yapma gayretini kaybetmemiş Müslümanların hüsn-i  kabulüne mazhar olmuş bir isimsiniz.”

---

Müslüman gençler içinde böylelerinin bulunduğunu öğrenmek insanın kalbine ferahlık veriyor. 

Hizmetlerin tesirli=etkili olması için bazı şartlar vardır: Birinci şart: İhlasla, sırf Allah’ın rızasını kazanmak için hasbeten lillah yapılmış olmalıdır… İkincisi: Kur’anî ve Nebevî  metotla yapılmış olmalıdır… Üçüncüsü: Selef-i  Sâlihînden bu yana gelip geçmiş Evliyaurrahmanın ruhaniyetlerinin gölgesinde yapılmış olmalıdır. Dördüncüsü: Hizmetlerin ücreti ve ödülü yaratıklardan değil, Yaratan’dan istenmelidir… Beşincisi: Allah bu hizmetlerde başarı (Tevfik) verince bundan dolayı ‘ucba’ kapılmamak gerekir.

İmana, İslam’a, Kur’an’a, Sünnet’e, Şeriat-ı Garra-i Ahmediyyeye ihlasla, garazsız ivazsız hizmet edenlere ne mutlu. Ne güzel bir ticaret yapıyorlar. Cenab-ı Hak onları bağışlasın, ebediyet âleminde Livâ-i Hamd bayrağı altında toplanan bahtiyarlar zümresine dâhil etsin.

LATİNCİ ve  LÂDİNÎ OLMA,  KUR’ANÎ OL

Bütün liseli ve üniversiteli gençlere hitap ediyorum… Müslüman, anadilini Frenk ve Latin yazısıyla okuyup yazmaz, Kur’an ve İslam yazısıyla okur yazar. 

Japonlardan ibret alalım ve utanalım. Onlar, Latin yazısından bin kere daha zor, çetrefil, karışık olan yazılarıyla;  ilimlerden, fenlerde, teknikte, eğitimde, sanatta, edebiyatta, ilmî araştırmalarda, sanayide harikalar meydana getirmiştir.

Biz bin yıllık millî ve İslamî yazımızı terk ettik ve Japonya’nın çok gerisinde kaldık.

Hiçbir geçerli bahanemiz ve mâzeretimiz yoktur. Millî Eğitim Bakanlığı’nın açtığı ücretsiz kurslara yazılalım ve millî yazımızı mükemmel şekilde öğrenelim.

Bu kadarcık bir irademiz, azmimiz, sebatımız yoksa, hayatın diğer zorluk ve güçlükleriyle nasıl başa çıkabiliriz?

Başlangıçta bilmemek ayıp değildir ama öğrenmemek çok ayıptır.

Siyonistler kendi lisanlarını hangi yazıyla yazıyor? Latin yazısıyla mı? Hayır, kendi millî ve dinî İbranî yazısıyla yazıyorlar.

İbret alalım, utanalım… 

Önceki ve Sonraki Yazılar
M. Şevket Eygi Arşivi