Şehit Yasin Börü Davası Salon Bulamıyor
Enteresan…
Ankara Adliyesi’nde salon krizi yaşadık.
Şehit Yasin Börü ve arkadaşlarının ikinci duruşması…
Birincisinde iki salon birleştirildiği için problem olmadı, ikinci duruşmaya gelince tek salona ne dinleyiciler, ne de müdahil avukatları sığmayınca sinirler gerildi.
Mahkemenin bu tutumunu protesto eden müdahil avukatları, yani bizler toptan dışarı çıktık. Zaten öylesi bir hengamede terör örgütü yargılaması sağlıklı olamazdı.
Benim açımdan ilk defa bir protesto.
Hem de yıllarımı verdiğim mahkemeye karşı.
Dışarıda şehitlerin yakınları feryadı bastı:
“İşte bakın, görün ey halk bize adalet vermiyorlar.”
Üzücü bir durum…
Severek gittiğim duruşmadan üzüntü ile ayrıldım.
Hele de “vermiyorlar, siz biz” kılıçlarının çekilmesi daha da üzücü. Ne hikmetse ya kavmiyetçilik veya bölgecilik damarı her şeyimizin önünde.
İlk akla gelen ayrımcılık...
Oysa ki o salonlarda duruşmalar hep öyle oluyor.
Organize suç örgütü davalarında 150 avukat.
Yer bulamayınca dinleyiciler sıralarında oturmak zorunda kalıyoruz.
Ne var ki o durumda kimse çıkıp “siz biz” suçlamalarına girişmiyor.
Bu dava biraz da hassas.
HÜDA-PAR ülke genelinde sevilen bir parti.
Müminler kardeştir, birbirlerini sever.
Ancak işi provokatörlere bırakmak da doğru değil.
Tabi ki salonu ben de uygun görmedim.
Aleniyet deyince herkes dinleyebilecek.
Veya dışarıya yayın yapan ekranlar olması lazım.
Maalesef adliyeler bu yönde henüz dizayn edilmiş değil.
Görüntü alma, mikrofon gibi hizmetler hala yetersiz.
Binalar, salonlar yetersiz.
Bu ülkede sanki çimento ve de kum eksikliği var.
Adalet yapılanmasının başına bakıyoruz.
Adalet Bakanlığı’nın eli bir tarafta kolu diğer tarafta.
Keza mahkemelerle icra daireleri de öyle.
Vatandaş nereye gideceğini şaşırıyor.
TOKİ bir gecede 30 katlı binayı ayağa dikiyor da adliye mi yapamıyor? Çıkın Bayındır barajına doğru alabildiğine geniş araziler...
200 dönüm bir arazide yüz yıla cevap verecek tesisler kurulur.
Yoksa hep böyle itişip kakışacak mıyız?
Katılan vekilleri olarak şehit Yasin’in davasını bu sefer terk ettik, ikinci duruşmada neler olacak? Şehitlerin yakınları bağırıyor:
“Ey başkan, yapamıyorsan çekil git.”
Haksız da değiller, Diyarbakır’dan kalkıp Başkente geldiler.
Yürekleri yanan bu insanlara salon sıkıntısı yaşatırsanız tabidir ki “siz biz” suçlamalarına sebebiyet vermiş olursunuz.
Öyle bir ortamda ne kadar sağlıklı yargılama yapsanız da yüreğe inmez, kafalarda soru işaretleri bırakır. “Hakkımızı alamadık” sızlanmaları başlar.
Umarım bu sorun kısa sürede giderilir…
Dışarılarda “adalet istiyoruz” çığlıklarını dinlemeyiz.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.