Rusya, ‘Küresel Emperyalist Düzen’e’ su taşıyor!
Birileri Mr. Putin’e şunu demiş olabilir; “Eski diyalektik yeniden kurulabilir, Amerika-Rusya Denkleminin bina edilmesi için Türkiye üstünden Batı’ya uzanan tavrımızı değiştirmeliyiz, bu tehdit tanımını ve dolayısıyla petrol fiyatı başta olmak üzere her dinamiği değiştirecektir”!
Bu cümleyi analiz etmeye başlamadan bir tespit yapmak ve özellikle “SERTLİK ÜZERİNDEN TEHDİT TANIMIYLA OYNAMAYA ÇALIŞIP FİNANSAL SONUÇ” bekleyenlere seslenmek istiyorum; NE YAPARSANIZ YAPIN, PETROL FİYATİ ESKİSİ GİBİ ETKİLENMEZ! FOSİL YAKITLARLA ÇALIŞAN PATLAMALARI MOTORLARIN SONU YAKLAŞTIKÇA PETROL FİYATLARINDA DÜŞÜŞ HIZLANACAKTIR! TEKNOLOJİK DEVRİM PETROLÜN SONUNU HAZIRLAMAKTADIR! Daha açık yazayım; Yüksek petrol fiyatı üzerinden uçan Rus ekonomisi artık HAYAL!
Devam edelim ve konuyu Amerika-Türkiye-Rusya denklemine taşıyalım...
Tarihsel olarak bakmakta yarar var...
Sevgili dostlarım, daha önce de paylaştım. Son birkaç yıldır “Türkiye-Rusya” denklemi, Yeni “Amerika-Türkiye-Rusya” üçgeni ve “YENİ BATI bizim için Amerika olacaktır” gibi kavramları sorguluyor ve özellikle Osmanlı’dan başlayan Türk-Rus çatışmasının Amerika’nın da katılımıyla yeni bir işbirliğine dönüşebileceğini detaylandırmaya çalışıyorum...
Bildiğiniz gibi Türk-Rus çatışmasının son halkası Kırım savaşı ile ortaya çıkıyor ve Batı’dan bu savaşı finanse etmek için borçlanmaya başlayan Osmanlı’nın sonu “BORÇLARIN BATILILAR TARAFINDAN” idaresi daha doğrusu “maliyeye el konması” ile daha hızlı geliyor. Bu gerçek bize uzun süredir aynı soruyu sorduruyor; Neden bu çatışma? Yeni bir işbirliği ortaya çıkabilir mi?
Sevgili dostlar, Sayın Cumhurbaşkanımız Erdoğan, Başbakanlığından başlayan bir süreçte Türk-Rus dinamiğinde ve özellikle Türkiye-Amerika-Rusya denkleminde tarihi “sapmaları da” düzeltecek şekilde önemli adımlar atıyor, “Dostum Putin” dediği Rusya Devlet Başkanı nezdinde Rus coğrafyasına elini uzatıyor. Aslında büyük bir yük altına giriyor ve Coğrafyamız adına yeni bir yol açarken, Batı’nın zorlandığı noktalarda “açılımın” önünü risk alarak da olsa açıyor.
Sonuçlar;
1- Türkiye’nin attığı bütün adımlara rağmen Rusya, “sözde Ermeni meselesi”, “Kırım’da yaşananlar” ve “Suriye Gerçekleri” gibi denklemlerde maalesef kendine uzatılan eli “görmezden” geliyor ve Batılı diplomatların “Ruslara güvenmemek için sebepler” diyerek saydıkları detayları haklı çıkarmak için uğraşıyor, elinden ne gelirse yapıyor...
2- Putin maalesef daha da ileri gidiyor ve “Türkmenleri hedef alırken” Rusya-İran-Suriye çizgisinde sanki bir yay çizerek “kendine el uzatan Türkiye’yi” kuşatıyor.
3- Bununla da yetinmiyor; ÇİRKİN BATILI BAZI GAZETELERİN AĞZIYLA konuşup; Türkiye’yi bazı suçlamalara muhatap etmek istiyor.
4- VE EN ÖNEMLİSİ Rusya Batı’nın yapmak isteyip de yapamadığını yine yapıyor ve ALTERNATİF olabilecek her şeyi sabote ediyor!
Sevgili dostlar, “Türkiye-Rusya” ilişkisini “Batı adına sabote etmek isteyen güçlerin attığı, atacağı adımları da” not ediyor, bu tuzaklara düşülmemesi gerektiğini belirtiyor ama elimizdeki bütün gerçekler ışığında SORMADAN EDEMİYORUM; RUSYA’NIN AMACI NE! OSMANLI’YA ALTERNATİF OLABİLCEĞİ ZAMANLARDA BATI’YA DOĞRU İTEN RUSYA’YI HALA AYNI ZİHNİYET Mİ YÖNETİYOR!
Son söz: Türkiye, ortaya çıkan YENİ DÜNYA DÜZENİ VE DENKLEMİNDE TEK BAŞINA GÜÇ OLABİLECEK NADİR COĞRAFYALARDAN BİRİDİR! HEDEF BELLİ, LİDER BELLİ, bize düşen ÇALIŞMAK... ÇALIŞMAK... ÇALIŞMAK...
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.