Savaşın getirdiği yıkım (2)
Tarihte var olabilmenin, yaşamı sürdürebilmenin bir koşulu olarak ortaya çıkan savaşlar günümüzde güç odaklarının kirli hesapları için yapılır. Küresel güçler yeni pazarlar oluşturabilmek için toplumları acımasızca katlediyor. Yoksul ve masum insanların dramı ancak inananların güç birliği ile ortadan kalkabilir. Fakat ne yazık ki, İslam toplumlarının liderleri teslim olmanın ötesinde bir şey yapamıyorlar. Ortamın boşluğundan faydalanan, kapitalist odaklar, zayıflar üzerindeki tahakkümlerini koruyabilmek için bütün dünyayı kan gölüne çeviriyorlar. Özgürlük, demokrasi, barış ve eşitlik getireceğiz bahanesi ile giriyor ve onlarca insanı katlediyor, çocukları yetim, yaşlıları çaresiz bırakıyorlar.
Son 20-25 yılda savaşların hızla yayıldığını ve çatışmaların neredeyse iki katına çıktığını görmekteyiz. Savaşlarda hayatlarını kaybedenlerin, yaralanan ve mağdur olanların, topraklarını terk etmek zorunda kalanların sayıları gün geçtikçe artıyor. Savaşın getirdiği ruhsal tahribat ise olayın bir başka boyutu…
Son otuz yıl içerisinde, Afganistan İran-Irak Savaşı, ABD’nin Irak’ı işgali gibi birçok savaşa tanıklık ettik. UNİCEF’ın 1996 yılında, bütün dünyadaki çocuklar üzerinde yaptığı araştırmada, savaşlarda 2 milyon çocuğun öldüğü, 6 milyon çocuğun sakatlandığı 12 milyon çocuğun aileden koptuğu bir milyondan fazla çocuğun da birinci derece yakınlarını kaybettiği ortaya çıkmıştır. Savaştan korunmak için evlerini terk edenlerin sorunları ise hâlâ tartışılıyor.
Savaş sadece acı ölüm ve yıkımla yetinmiyor, aynı zamanda geleceğimizi de katlediyor. Ortaya çıkan tahribatı onarmak bir sonraki nesillere düşüyor. Nitekim savaşın açtığı kültürel sosyal ve psikolojik yaralar uzun süre devam ediyor.
İslam barış dinidir, Hz. Peygamber farklı inançlara ve farklı kültürlere sahip fertlere haklarını iade etmiş ve onları koruma altına almıştır. Fakat ne acıdır ki, bugün Müslüman toplumlar ve onların liderleri güçlü bir irade sergilemekten uzaktırlar.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.