EY AKP’li dostlar!

Ey yandaş medya!

Ey iktidar yanlısı kalem erbabı!

Biliyoruz, pek çoğunuz bir önceki Cumhurbaşkanı Gül’e çok kızıyorsunuz!

Zira O’nun çok sevdiğiniz ve toz kondurmak istemediğiniz Erdoğan’ın tekerine çomak soktuğunu düşünüyorsunuz!

Ama gelin bu sefer ne kadar kızarasınız kızın Abdullah Gül’ün Birlik Vakfı’nda yaptığı konuşmaya kulak verin!

Çünkü o toplantıda Abdullah Gül sizin hoşunuza gitmese de oldukça önemli şeyler söylüyor!

Diyor ki:

“Dış politikada hem tarihi gerçekler, hem de reel politikayı dikkate alarak her şeyi gözden geçirmenin vaktinin geldiği kanaatindeyim!”

Evet, bir önceki Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’ün de dikkat çektiği gibi izlenen dış politikanın hiç vakit kaybedilmeksizin gözden geçirilmesi gerektiğine biz de inanıyoruz! Bir cümle ile izlenen dış politikanın bizi hangi noktaya getirdiğini söylememiz gerekirse şöyle cevap verebiliriz:

Hiçbir düşmanımız dostumuz olmadı ama dostlarımızın çoğu düşmanımız haline geldi! Hiç kimse dış politikadaki bu sonucun savunulabilecek, sahiplenilebilecek bir sonuç olduğunu herhalde düşünmüyordur!

Elbette Recep Tayyip Erdoğan’ı lider olarak sevebilir ve O’na toz kondurmamak isteyebilirsiniz!

Bu sizin en tabii hakkınız!

Ama bunu yaparken de ayaklarınız yere basmalı ve ortaya çıkan sonucu görmezden gelmemelisiniz!

İzlenen dış politika yüzünden ülkemizin ciddi sorunlar ile karşı karşıya kaldığını kabul etmemek mümkün mü?

Bu nedenle bir önceki Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’ün çağrısını önemsiyor ve dış politikamızın hiç vakit kaybedilmeksizin gözden geçirilmesi gerektiğini tekrarlıyoruz! Kuşkusuz başımıza birçok sorun açan bu dış politika iyi niyetle izlenmiştir ama reel politika açısından sadece iyi niyet yeterli değildir!

Dış politikanın gözden geçirilmemesi ve aynen devamı halinde başımızın daha çok ağrıyacağı aşikâr!

İşte bütün bu nedenlerle Abdullah Gül’e ne kadar kızarsanız kızın ama O’nun söylediklerine kulak verin diyoruz! İnanıyoruz ki akl-ı selime kulak veren kaybetmeyecek kazanacaktır!