Bu maça bu skor!
BİZİM spor medyası özellikle üç büyüklerin maçlarını yorumlarken karşı takımın kenarından bile geçmez. Oysa bir futbol maçı iki takım arasında oynanır. Birinin zaafları, birinin artıları, ya da taktiksel çeşitlemeler maçın sonucu etkiler.
İşte bu pencereden bakınca Sivasspor’un sadece iki kişilik takım olduğunu görürüz. Biri sağ bek Cicinho, diğeri ise Atııf... Bunlardan biri kanadından akabilirse rakibe sıkıntı olur, diğeri de topla dolaşacak boş arazi bulursa şut atar veya araya bırakır. İşte bunlardan ikisi de Kadıköy’de hemen hemen sıfır çekince, Fenerbahçe maçı beş-altı farka taşıyabilecek pozisyonları kolayca buldu. Ama ne var ki, tam da bu maçın adamı olacak Fernandao olmayınca, Sivasspor savunmada rahatlık yaşadı diyebiliriz. Tamam, Fenerbahçe yukarıda sözünü ettiğim pozisyonları buldu ama bunların neredeyse tamamı rakibin ileri uç ve orta saha yokluğundan kaynaklandı. İşte bu arada Markoviç sadece öne boş alana koşu yapmakla, ya da topu oraya çevresine hiç bakmadan taşımakla rakibin dikkatinde arızaya sebep olamadı. Volkan ise Diego da çıkınca görev paylaşacak isim bulmakta sıkıntı çekti. Neden mi? Hasan Ali iyi değildi, Gökhan da ikinci yarı ile birlikte kontak kapattı. Caner’in oyuna alışını Pereria’nın bu sezondaki belki de en doğru icraatı oldu. Bu yüzden de Sivasspor’un en azından bir kanadı yıprandı, böylece de savunma yerleşiminde arızalar ortaya çıktı.
Hakem mi? Özel yaşantısındaki çalkantılar yüzünden göğsündeki FİFA rozetini de kaybeden Fırat Aydınus maçtaki bütün otoritesini çizgi hakemine terk edecek kadar küçüldü. Burnunun dibinde verdiği korner kararını autla değiştirdi. Topun dışarı çıkmadığına kararı verip akının başlayacağı yöne yöneldikten sonra kulağına fıslayan çizgi hakemi yüzünden kornere döndü. Ve maçın skoru ortaya çıktı. Ben bu satırları sadece Fırat hoca için yazmıyorum. Bütün hakemler için yazıyorum. Özel hayatlarında sıkıntıları olanlar varsa, onların bunları çözümlemesini bekleyin ve rahatladıklarını öğrenince görev verin, ey MHK yönetimi! Çünkü bir maçın hakemi dünyana eşi benzeri olmayan bir tek adamlığa sahiptir. Bu anlamda da hata yapmaması ya da maçın gidişatını etkileyecek kararlar vermemesi gerekir.
Toparlarsak, anlaşılan o ki, Fenerbahçe ilk yarıdaki risk yüklü galibiyetlerine devam edecektir. Çünkü hocası belli bir kapasite sahibidir. Fernandao-Van Persie, rakipsiz Diego aşırı zengin kadronun sıkıntısını sunmaya devam edecektir. Oysa ocak demek, transferde imdat simidi atılan bir süreçtir. Fazla şişirmeden, çekirdek kadroyu belirlemek adına...
Şayet bu gerçekleşirse, tek farklı galibiyetler bile zirve mutluluğunu getirebilir. Yoksa... Pardon unutmadan; ikinci yarı bütün takımlar için hepsi yalan bu sahi dönemidir...
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.