YETER ARTIK!..
YETER artık!.. İstanbul daha fazla yapıyı ve nüfusu çekmez, taşımaz, durdurun şu inşaat çılgınlığını.
YETER artık!.. İstanbul’un caddeleri, sokakları, meydanları daha fazla otomobili kaldırmaz, durdurun şu otomobil sellerini, çıkartmayın trafiğe daha fazla vasıta, bu şehre daha fazla otomobil sığmaz.
YETER artık!.. Bu şehrin otuz küsur milyon halkı hava kirliliğinden boğuluyor, kirlettirmeyin havayı daha fazla.
YETER artık!.. Yok etmeyin son yeşil alanları, parkları, hava alınacak, gezip tozulacak mekânları,
YETER artık!.. Yeni gökdelenler dikmeyin, şehrin siluetini daha fazla bozmayın, İstanbul’u dikeyleştirmeyin.
YETER artık!.. Durdurun şu AVM heyula ve ucubelerini.
YETER artık!.. Son verin nemrudî rezidans inşaatlarına. Bunlar insanın ruhuna kasavet veriyor, oturanları hasta ediyor.
YETER artık!.. Bir çare bulun şu iki saatte evden işe, iki saatte işten eve gitme rezaletini ve işkencesini.
YETER artık!.. Sabah ve akşamları metrobüs duraklarındaki korkunç kalabalığa ve izdihama çare ve çözüm bulun. Böyle yolculuk insanlara yakışmaz.
YETER artık!.. Günde en az dört milyon aziz ekmeğin çöpe atılma faciasına son verin. Bu nankörlük topluma ve ülkeye felaket getirir.
YETER artık!.. Bir kısım gazete ve tv’lerdeki iğrenç, rezil, kepaze, hayâsız, ahlaksız müstehcen yayınlara son verilsin; halkın ve bilhassa gençliğin iffet duyguları zedelenmesin.
YETER artık!.. Uyuşturucu toplumu kanser gibi kemiriyor, zehir tacirleri tepelensin, bu utanç verici ticarete son verilsin.
YETER artık!.. Azgınlıklar teşvik edilmesin, frenlensin.
YETER artık!.. Her türlü israfa ve beyinsizliğe son verilsin.
YETER artık!.. Gaflet bırakılsın, ayak sesleri duyulan depreme karşı tedbirler alınsın, hazırlıklar yapılsın.
(İkinci yazı)
İyi Haberler
AMERİKA’da mı ne, bir ailenin siyah beyaz kürklü sevimli sıradan kedisi yedi sene önce kaybolmuş, aramışlar taramışlar, bulamamışlar, hayvancağızı unutmuşlar. Yıllar sonra kedi bulunmuş, aile çok sevinmiş. Biraz zayıflamışmış ama sağlığı yerindeymiş.
O gün gazetelerde okuduğum tek iyi, güzel, sevindirici hadise buydu.
Dünya ne kadar kötüleşti ki, iyi haber bile kalmadı.
Üçüncü dünya savaşı patlayacak diyenler var. Ne patlayacak, patladı bile. Baksanıza her taraf ateş, kan, barut… Savaş başlayacak denilmemeli, büyümesinden korkulmalı.
Kötü haberler insanı hasta eder, iyi haberler şifa ve sağlık bahş eder.
Şöyle haberler duymak okumak istiyorum:
*Kocaeli yarımadasında ekilmedik tarla kalmadı, gelecek yaza sadece bu bölgeden (inşallah) iki milyon ton tahıl elde edilecek.
*Küçük bir ilçe olan Filâniye’de, üç seneden beri içine hiçbir tutuklu ve hükümlü konulmayan cezaevi törenle kapatıldı. Adı geçen ilçede hakimler, savcılar, katipler sinek avlıyor.
*Güney Afrika’dan getirtilen Şamprakunde fidanları tuttu ve toprağını sevdi. İlk ürün gelecek yıl alınacak.
*Bursa ipekçiliğini canlandırmak için yirmi bin dut ağacı dikildi.
*Lise öğrencisi Edib Yıldız, Ziya Paşanın Terkibibend ve Terciibendini ezberleyip, takti ederek okuduğu ve metin şerhi yaptığı için Maarif Müdürü tarafından ödüllendirildi. Devlet reisimiz de Ankara’dan ona güzel bir dolmakalem gönderdi.
*Halepli mülteci sanatkar Abdüsselam el-Halebî Afyon’da bir seramik atölyesi açtı, nefis ürünler vermeye başladı. Türkiye Başbakanı ziyaret edip alış veriş yaptı.
*Daha az çöp, daha az israf, daha fazla kanaat kampanyası başlatıldı.
*Her Müslüman evine bir Hilye girmesi için harekete geçildi. Orijinalinden ayırt edilemeyen lazer baskılı büyük boy Hasan Rıza imzalı Hilye, çerçevesiyle birlikte sadece 100 TL. Halk kapış kapış alıyor.
*Namaz kılanlar artıyor, nice cami seher vakitlerinde doluyor. Liseli ve üniversiteli gençler akın akın gelip Rahman’e secde ediyor.
*Müjde müjde müjde!.. Resmî TC vesikalarıyla KDV’li ve korumalı seks köleliğinin yasaklanması için harekete geçildi. Üç yüz milletvekili imza verdi.
*Ayasofya’nın açılması için beş milyon imza toplanması seferberliği başlatıldı. İlk gün 330 bin imza toplandı. Cami açılmazsa, oy yok…
02.01.2016