H.Celal Güzel

H.Celal Güzel

'Sigaramın dumanı, yoktur yarin imanı'

'Sigaramın dumanı, yoktur yarin imanı'

Gençliğimde Antony Burgess'in 'Otomatik Portakal' adlı kitabını okumuştum. Bir nevi bilim kurgu olan eserde, gelecekte sigaranın isminin değiştirilerek 'kanser' konulduğu anlatılıyordu. Sigara almak isteyenler, epeyce zorlandıktan sonra, 'Bir paket kanser ver!' diyorlardı. TBMM'de, sigara yasağıyla ilgili kanun teklifi görüşülürken, nedense aklıma Burgess'in bu korkunç dünyası geldi.
Hemen söyleyeyim ki, bu yazım, hâlen TBMM'de görüşülmekte olan (Belki yazım yayınlandığında kabul edilmiş olacaktır) Tütün ve Tütün Mamullerinin Zararlarının önlenmesine Dair Kanun'da tadilât öngören Kanun Teklifi'nin aleyhinde değil. Ancak, Adalet Komisyonu'nda kabul edilen teklif metni, TBMM Genel Kurulu'nda hızını alamayan mebûsanın saldırısına uğrayıp değiştirilince, ortaya resmen 'Sigara Faşizmi' denilebilecek bir Burgess tablosu çıkıverdi.
***
Ben, maalesef 45 yıldır sigara içiyorum ama artık bırakmak zorundayım. Zira 'sigara hastalığı' da denilen 'koah' başladı. Bütün dostlarıma da sigarayı bırakmalarını tavsiye ediyorum. çok sevdiğim 3,5 yaşındaki Oğuz Emirhan'ın sigara tiryakisi olan annesi ve babasıyla her gün bu yüzden kavgalıyız. 'çocuğunuzu pasif içici yaptınız, alelen zehirliyorsunuz'
diye bas bas bağırıyorum.
Rahmetli babacığım, gözlerimin içine manidar şekilde bakarak;
'Kahve-i rûy-i siyâhın nef'i (faydası) vardır bedene
Hak rahmet eylemeye tütünü icad edene' derdi.
Hiç şüphesiz sigara ve diğer tütün mamullerinin sayılamayacak kadar çok zararı var. Kimse bunun aksini iddia etmiyor. Buna mukabil, ülkemizde 25 milyon sigara tiryakisi bulunuyor. Bu miktar, yetişkin nüfusun yaklaşık yarısına tekabül ediyor.
Demek ki, nüfusumuzun yarısının kullandığı sigarayı yasaklarken daha dikkatli olmalıyız.
***
TBMM Adalet Komisyonu'nun kabul ettiği metinde, lokantalarda, eğlence yerlerinde, kahvehanelerde ve bazı kapalı mekânlarda sigara yasağı getirilirken, bu yerlerde sigara içilebilecek alanların oluşturulmasına izin verilmişti.
Bu alanların havalandırma tertibatıyla donatılması, koku ve duman geçişini önleyecek şekilde tecrit edilmesi hükme bağlanmıştı.
TBMM Genel Kurulu'nda bu esneklik tamamen kaldırıldı. Düşünebiliyor musunuz? Kamu binalarının önünde bir takım memûrin titreyerek karın üstünde sigara içerken, âmirleri de saçlarını başlarını yolarak onları arayacaklar. Lokantada yemeğini bitiren soluğu dışarıda
alıp sonra dönerek tatlısını yiyecek. Ya kahvehanelere ne demeli?
Arkadaşlar, böyle saçmalık olmaz. Bir yandan özgürlükçü yeni anayasadan söz edeceksiniz, diğer yandan sağlığı bahane ederek en katı yasaklar getireceksiniz.
Bu 'yasakçı zihniyet' ile modern hak ve hürriyetleri bağdaştıramazsınız. Hiç kimse, hangi gerekçeyle olursa olsun, toplumdaki insanların en az yarısının huzurunu bozma hakkına sahip değildir.
Şunu da iyi bilmek lâzımdır ki, yasaklar bilâkis yasaklanan şeyi daha câzip kılar.
Uygulanması mümkün olmayan ve birçok problemi beraberinde getirecek bu teklif kanunlaşmadan gerekli düzeltmeler yapılmalıdır. Eğer kanunlaşırsa, Cumhurbaşkanı tarafından veto edilmelidir.
***
Genel Kurul görüşmelerini seyrederken eski bir türküyü mırıldanıyorum:
'Sigaramın dumanı
Yoktur yârin imanı'.
Bizimkilerin imanı çok ama
insafı yok.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
H.Celal Güzel Arşivi