Yirmi Dört zorunlu madde
MÜSLÜMAN için zarurî, en lüzumlu, en önemli (ehemm) şeyler nelerdir? Bunların listesini takdim ediyorum:
1. Sahih bir itikattır. Yâni Allahın râzı olacağı dosdoğru imandır. Özet olarak da olsa, inanılması farz olan bilgilere sahip olmaktır.
2. Her Müslümanın bilmesi gereken ilmihalini öğrenmektir.
3. Beş vakit namazı dosdoğru kılmaktır.
4. İslam Kur’an Peygamber Ashab evliyaullah ahlakı ile ahlaklı olmak; her türlü ahlaksızlıktan, pislikten uzak kalmaktır.
5. Allaha yaptığı kulluklarda, ibadetlerde ihlaslı olmaktır. İhlasla yapılmayan ibadetler kabul edilmez.
6. Yaratıklarla, insanlarla olan bütün muamelelerinde âdil ve insaflı olmak; zulümden kaçınmaktır. Allah adaleti emr eder ve zulmü zalimleri sevmez.
7. Dünya vazifelerini ve hizmetlerini yapar olduğu halde âhirete yönelik olmak, ölümü düşünmek, büyük yolculuk için azık toplamaktır.
8. Ezelde Allahü Teala ile yapmış olduğu ahd ü misakı hatırlamak, ona riayet etmek, âsilerden ve azgınlardan olmamaktır..
9. Resulullah (sallallahu aleyhi ve sellem) efendimizi en güzel örnek ve model kabul edip onun Sünnetine uymaktır.
10. Rab olarak Allahtan razı olmaktır.
11. Kitap ve düstur (anayasa) olarak Kur’andan râzı olmaktır.
12. Hak din olarak İslam’dan razı olmak, hak din olmakta ona ortak katmamaktır.
13. Resul ve Nebi olarak Muhammed Mustafa’dan (Salat ve selam olsun ona) razı olmaktır.
14. Şeriat, dünya nizamı, hukuk ve idare sistemi olarak Şeriat-ı İslamiyeden razı olmaktır.
15. Ümmet ve millet olarak Ümmet-i Muhammed’ten razı olmaktır.
16. Dinî konulardaki kötü ve saptırıcı bid’atlerden uzak durmak, bunlarız reddetmektir.
17. İslamın beş şartından biri olan zekatı; Kur’ana, Sünnete, Şeriata, fıkha uygun olarak; Kur’anda yazılı olan gerçek şahıslara (fakirler miskinler vs), malı veya parayı temlik etmek suretiyle vermektir.
18. Allah rızası için ihlasla büyük ve küçük cihad yapmaktır.
19. Her türlü azgınlıktan ve büyük günahlardan kaçınmak, fâsık-ı mütecahir olmamaktır.
20. Haram gelir elde etmemek, haram yememek, haram zengini olmamaktır.
21. Kafirleri ve münafıkları dost ve velî edinmemektir.
22. Ümmet birliğine, İslam kardeşliğine, mü’minler arası ittifak ve tesanüde son derece riayet etmek; bunlara zarar verecek söz, yazı ve davranışlardan kaçınmaktır.
23. Birtakım ruhbanları erbab haline getirmemek, putlaştırmamak; fırka ve meşreb taassubundan militanlığından, fanatizminden uzak durmaktır.
24. İmanı, İslamı, Kur’anı, Sünneti ticarete, şahsî veya siyasî menfaat ve nüfuza alet etmemektir.
Kadın erkek her Müslümanın bunlara riayet etmesi gerekir. Bu konuları gündeme getirmeyip, halkı ve gençliği zararlı gevezelik ve zevzekliklerle meşgul edenler şerir, eşkıya ve muzır kimselerdir.
(İkinci yazı)
Ashabı Sevmek ve
Onları Örnek Almak
RESULULLAH Efendimiz (Salat ve selam olsun ona) “Benim ve Râşid halifelerimin sünnetine uyunuz” buyurmuşlardır.
Yine hadiste “Ashabım gökteki yıldızlar gibidir, hangisine uyarsanız doğru yolu bulursunuz” deniliyor.
Zamanımızda öyle sapık ve çarpık fırkalar ortaya çıkmıştır ki, İslam’ın kaynağı olarak Sünneti kabul etmiyorlar. Peygamber bir postacı idi, dini tebliğ etti, işi bitti diyenleri gördük.
Bazı dalalet fırkaları, birkaç kişi dışında Ashabı küfür ve nifakla suçluyor.
Hortlatılan Mutezile mezhebi nice sahih hadisi inkar ediyor.
Fazlurrahman sekti, bırakın hadisleri, Kur’anın üç yüz küsur muhkem ayetinin bugün geçerli olmadığını iddia ediyor.
Fazlurrahmancıların marifetlerinden biri sahih hadisleri AB kriterlerine göre ayıklamak olmuştur.
Fırka-i Nâciye, Sevad-ı Âzam, Cadde-i Kübra-i İslam olan Ehl-i Sünnet mezhebi, Efendimizin Sünnetini İslamın ikinci ana kaynağı olarak kabul eder.
Başta Hulefa-i Râşidîn, Aşere-i Mübeşşere olmak üzere kibar-ı Ashabın islamî uygulamalarını örnek ve model olarak kabul eder.
Zamanımızdaki birtakım sapıklar ve bid’atçiler Ashabın bazısına düşmanlık ve hakaret etmekte, onları küçük görmekte ve dışlamaktadır.
Hiçbir Sünnî Müslüman, bunların tuzaklarına düşmemelidir.
Ashab, Efendimize iman etmiş, onu desteklemiş, icabında canlarını vererek şehid olmuştur. Onlar İslamın şahitleridir.
Aralarında ictihad farklılığı olabilir ama biz mü’minler hepsini sevmeliyiz, hepsine hürmet etmeliyiz. Onlar Kur’anda övülmüştür, onları Resulullah övmüştür. Onları tahkir etmek küfre götürür.